Arap Baharı`yla harekete geçen Arap halkları, onuru, şerefi ve izzeti için kalbinde büyük bir öfke taşıyordu. Uzun yıllar boyunca ve hatta bazen nesillerden nesillere geçen birikmiş bir hüzün ve öfke taşıyordu. Fakat ne olduysa oldu, ümmetin bedenine ruh üflendi, değişimi başarabileceğine dair, hatta sebat edip zafer kazanabileceğine dair kendine güven geldi. Ümmete, diğer ümmetlerin ve halkların sahip olmadığı özelliklerine ve kendisine güvenini yeniden ne kazandırdı? Özgürlük cinini şişeden kim çıkardı? Şişeden çıkan cin başkaldırdı, korku duvarını yıktı. Tüm zulüm ve diktatörlük kanunlarına isyan etti. Ümmetin hâlâ hayırlı olduğunu ilan etti.

Başlangıç orada, Gazze`deydi. Arap halklarının özgürlük hikayesi Gazze`de başladı. Halkın iradesi orada zafer kazandı. İzzet ve onur sayfalarına yeni bir tarih yazıldı. Aç ve çıplak fakat göğsü iman dolu Gazze halkının eli İsrail`in ve uluslararası toplumun zulümüne ve bozgunculuğuna karşı zafer kazandı.

Gazze halkı uzun abluka yılları boyunca direnmeyi ve sabretmeyi başardı. Arap liderlerin hiçbir desteği olmamasına rağmen İsrail`in zulüm ve baskı aleti karşısında zafer kazandı ve sabretti.

Gazze tek bir şahıs veya belirli bir grup değil... Gazze, Müslüman Arap milletinden koparılması kesinlikle mümkün olmayan Filistin`in ayrılmaz bir parçası... Halkları yanında görmek Gazze`nin hakkı... Arap devrimlerinin önceliklerinin en başında yer almak Gazze`nin ve Filistin`in hakkı...

Bugün Gazze ümidi yeniliyor ve ümmetin yeniden gülmesini sağlıyor. Bugün Gazze, "Özgür İnsanlara Vefa" anlaşmasının başarıya ulaşmasının sevincini yaşıyor. Gazze, sabrı ve direnişi uğruna, esir takası anlaşmasının direnişin istediği şekilde gerçekleşmesi uğruna binlerce şehit verdi. Gazze`nin yüzlerce çocuğu, işgal askeri Şalit`in serbest bırakılması için direnişe baskı yapmak amacıyla uygulanan abluka sebebiyle şehit oldu. Fakat Gazze, halkıyla birlikte yarasını bastırdı ve çocuklarının açlığına katlanıp direndi. Gazze`nin işgal zindanlarındaki esirleri Şalit`in kaçırılmasının cezası olarak beş yılı aşkın bir süredir ailelerinin ziyaretinden mahrum bırakıldılar. Fakat Gazze halkı sabretti ve yarasının üzerine bastı. Bedeli kan bile olsa direnişin taleplerinden vazgeçmeyeceğini ilan etti.

Gazze bugün seviniyor ve sevinmeye de hakkı var. Gazze halkının geçen beş yıl boyunca kanlarıyla ve gözyaşlarıyla suladığı ekin meyvesini verdi. Gazze`nin gülleri açtı ve yüzler yeniden güldü. Daha da ötesi sevinç tüm Arap halklarına ve İslam ümmetine yayıldı. Allah`ın izniyle ve daha sonra direnişin ve Gazze halkının kararlılığıyla esirler zindandan çıkıp evlerine geri döndü.

Hikaye henüz bitmedi. Bilakis Gazze halkının cömertliği devam ediyor. İşte şimdi Gazze`ye uzaklaştırılan Batı Yakalı esirlere ev sahipliği yapıyorlar. Evlerini, mallarını ve hatta ailelerini paylaşan Muhacirler ve Ensar`ın hikayelerini yeniden yaşatıyorlar. Gazze halkı, yaşlısıyla ve genciyle, çocukları ve kadınlarıyla özgürlüğüne kavuşan esirleri kutlamak için meydana çıkıyor. Daha da ötesi Batı Yaka`dan ailelerini yanında getiremeyenlere aile oluyorlar. Biri annelik yapıyor, biri babalık ve bir diğeri de kardeşlik... Sanki gerçekten onun ailesi gibi ve o esir de o ailenin bir parçası gibi davranıyorlar.

Allah sizi mübarek etsin ey Gazze halkı! Siz bugün gelecekte hakkın zafer kazanacağına dair ümidi yeniliyorsunuz.

Ey Gazze halkı! Size çok teşekkürler... Siz bugün keskin kılıca çıplak elinizle karşı koyuyorsunuz.

Ey Gazze halkı! Size teşekkürler.. Siz bugün Kur`an hafızı zafer neslini yetiştiriyorsunuz.

Teşekkürler ey Gazze halkı...

Sâmir Sebâine

filistinhaber