Üç çocuk annesi Suriyeli kadını kim kaçırdı?
İstanbul Kanarya`da 12 Mart günü bir aracın çarptığı, diğer bir aracın da hastaneye götürme bahanesi ile kaçırdığı Suriyeli anneden bir haftadır haber alınamıyor. Kadının kocası ise olayla ilgili konuşmaktan çekiniyor. Kadının kaynı Muhammed İdris ise polis ve savcının kendilerini azarladıklarını ve bu olayın peşini bırakmaları yönünde bazılarının kendilerini tehdit ettiğini iddia etti
ERKAN YAVUZ - ABDULBAKİ BAL / DOĞRUHABER
Alınan bilgilere göre geçtiğimiz günlerde İstanbul Küçükçekmece Kanarya mahallesinde oğluyla beraber sokakta yürüyen Suriyeli kadına bir araba çarparken diğer bir araba hastaneye götürmek görüntüsüyle kaçırdı. O günden bu yana kadının izine rastlanmadı. Kadının ailesi ise gittikleri hiçbir hastane ve morgda kadının izine rastlamadıklarını belirtti. Kadının kocası konuşmaya yanaşmazken elimize ulaşan bazı iddialar ise kadının kocasının tehdit edildiği yönünde.
‘HASTANEYE GÖTÜRECEĞİM` DEDİ VE KAÇIRDI
Kazanın ardından günler geçmiş olmasına rağmen yengesinin izine rastlayamadıklarını ifade eden Suriyeli Muhammed İdris,“Geçtiğimiz günlerde(12 Mart Perşembe) yengem 12 yaşındaki çocuğu ile pazar alışverişine gidiyor. Dönüş yolunda bir kamyonet yengeme çarpıyor.Yeğenim de o korkuyla kaçarak dedesine haber vermeye gidiyor. Yengemin babası ve yeğenim döndüklerinde ise yengemi kaza yerinde bulamıyorlar. Orada bulunan tanıkların ifadesine göre ise kaza sonrası yaklaşan bir ticari taksi ‘Hastaneye götüreceğim` diyerek yengemi arabaya bindirip götürüyor. Kazanın olduğu günden bu yana aradığımız hiçbir hastane ve morgda yengemin izine rastlayamadık” şeklinde konuştu.
BÜTÜN AİLE PERİŞAN HALDE BEKLİYORUZ
Olay yerindeki kameraları incelediklerinde pek bir şey göremediklerini söyleyen İdris, “Kazanın yaşandığı caddede bulunan mobese kamerasının görüntülerini görmek istediğimizde ise emniyette bize ‘mobesenin çalışmadığı` söylendi. Yengemin üç çocuğu var. Bütün aile perişan bir haldeyiz. Bizim hiç kimseyle bir sorunumuz yoktur. Böyle bir olayın yaşanmasını garip buluyoruz. Nereye gittiysek derdimize derman bulamadık. Sizin aracılığınız ile yetkililere ve duyarlı halka seslenmek istiyorum. Yengemi gören veya olayla ilgili bilgisi olanların bize yardımcı olmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
POLİS VE SAVCIDAN HAKARETVARİ KONUŞMALAR
Suriyeli ailenin komşusunun anlattıkları ise insanı dehşete düşürecek cinsten. Ailenin komşusu, “Kazanın yaşanmasının ardından emniyete gittik. Orada bizimle ilgilenen bir memur çıkmadı. Bir polis memuru ise bana sert bir şekilde çıkışarak ‘Bunu bulmak sana mı kaldı? Sana ne? Git evinde otur!` dedi. Daha sonra bir dilekçe hazırlayıp Cumhuriyet Savcısına gittik. Orada bulunan savcının odasına çıkarak derdimizi anlatmak istedik. Savcının söylemleri de emniyette bize hakaret eden polis memurundan farklı olmadı. Savcı bize ‘Bu kadını bulmak benim görevim mi? Gidin emniyete!` diyerek bizi odasından kovdu. Tekrar emniyete gittiğimizde ise dilekçeyi savcı imzalamadan hiç bir şey yapmayacaklarını söylediler. Yaşanan bu kaza ve sonrasında yaşananlar bana çok tuhaf geliyor. Kazanın olduğu bölgede kimse konuyla ilgili bir şey bilmediğini söylüyor. Mobesenin arızalı olduğunun söylenmesi ile polis ve savcının tavırları da bu olayın normal adli bir kaza olmadığı şüphesini uyandırıyor. Biz bu kadının bilinçli bir kaza sonucu kaçırıldığını düşünüyoruz” dedi.