Bursa`nın İznik İlçesi`nde bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden ibadete açılacağı bildirilen Ayasofya Camii`nde ses sistemi kurulmasından sonra ilk ezan, dün akşam okundu.

Ayasofya’nın minaresine alem takılırken, zeminine ahşap platform yerleştirildi ve hutbe kürsüsü monte edildi. Minaresine hoparlör yerleştirilen camiden ilk ezan da dün akşam okundu. Ahşap zemin üzerine halı döşenen cami Kurban Bayramı’nda bayram namazıyla birlikte ibadete açılacak.

ORHAN GAZİ`DEN YUNAN İŞGALİNE KADAR CAMİYDİ

Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, İznik`teki Ayasofya Camisi`nin, Diyanet İşleri Başkanlığının ``tekrar cami olarak ibadete açılması`` yönündeki talebini uygun görerek, eserin ibadete açılmasına karar verdiklerini bildirdi.

Ertem, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde bazı medya organlarında yer alan ``Bursa`nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camisi`nin bayramda ibadete açılacağına`` ilişkin haberler üzerine, medya ve kamuoyunun doğru ve sağlıklı bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasının gerekli görüldüğünü bildirdi.

Mülkiyeti Orhan Gazi Vakfına ait olan ve günümüzde ``Orhan Cami`` olarak bilinen eserin inşa tarihinin kesin olarak bilinmediğine işaret eden Ertem, Bizans kaynaklarında adına ilk kez 787 yılında rastlanan eserin, 1330-1331 yılında şehrin Orhan Gazi tarafından fethedilmesinin ardından vakfedilerek camiye dönüştürüldüğünü ifade etti.

Büyük bir yangın sonrası hasar gören Ayasofya Camisi`nin, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Mimar Sinan tarafından onarıldığını ve bir minareyle birlikte bazı eklemeler yapıldığını belirten Ertem, şöyle devam etti: ``Bursa`nın işgalinin ardından harabeye dönen ve bugüne kadar ibadete kapalı duran Ayasofya Camisi`nin Genel Müdürlüğümüz ve İznik Kaymakamlığınca 2007 yılında restorasyon çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda, çatısı kapatılıp minaresi yeniden yapıldı."

"BURASI HİÇBİR ZAMAN MÜZE OLARAK KULLANILMADI"

Eserin evveliyatı kilise olmasına rağmen Orhan Gazi döneminde camiye çevrilmesi münasebetiyle Gayrımenkul Kiraları Hakkındaki Kanun`un 1. maddesindeki `Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için kullanılamaz` hükmü gereğince 1995 yılında Kültür Bakanlığının anılan eseri müze olarak kullanma talebi de idaremizce uygun görülmemiştir. Bazı medya organlarında `daha önce müze` olarak kullanıldığı şeklinde yer alan haberlerin aksine Ayasofya Camisi, tarihin hiçbir döneminde müze olarak kullanılmamıştır.

Asli görevi `Vakfedenlerin vakfiyelerinde belirtilen iradelerini eksiksiz olarak yerine getirmek` olan Genel Müdürlüğümüz, hem vakfiyesinde hem de tapu kaydında cami olarak tescil edilen Ayasofya Camisi`nin, Diyanet İşleri Başkanlığının `tekrar cami olarak ibadete açılması` yönündeki talebini uygun görerek, eserin ibadete açılmasına karar vermiştir.``