• DOLAR 34.661
  • EURO 36.514
  • ALTIN 2953.809
  • ...
Devlet yönetmek slogan atmaya benzemez
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 HÜSEYİN KAYA / HABER YORUM / DOĞRUHABER - Yunanistan seçimlerini kazanan SYRİZA lideri Aleksis Çipras (Alezxis Tsipras)vaatlerini yerine getirmek için kolları sıvamış.
Tabii basın öyle diyor.
Diyorlar ki, Çipras hemen bakanlıklara ait özel araçların satışına başlamış. Böylece kamuda israfın önüne geçilecekmiş.
Bakanların çoğu ya motosiklet kullanacak ya da taksi tutacaklarmış.
Çipras`ın ise bir özel aracı varmış.
Her ne kadar Renê Dumont “Özel oto sapıklıktır” demişse de onu tuzu kuru Avrupalıların romantik sosyalistlerinden sayarak bu sorunu halledebiliriz. Sosyalist düşünce dönemsel ve mekânsal olarak özel mülkiyetin oranı konusunda farklı fikirler ortaya koymuştur. Yani dememiz o ki, Yunanistan özelinde bir ev bir araba, özel mülkiyet kavramını kapitalist standarda yaklaştıracak sermayeyi ifade etmiyor.
Zaten Dumont da ekolojik bir sosyalist yani Yeşillerden biri…
Felsefeyi bırakıp gerçeklere dönelim.
Çipras`ın muhalefetteyken bazılarına son derece uçuk gelen vaatleri dillendiriyordu.
Bu vaatlere bakıp daha iktidarın ilk günlerinde bir kenara çekilip kahve içerek Çipras`ın gemisinin karaya oturması sahnesini izlemeye hazırlananlar vardı.
Çipras`ın çark ediyor görüntüsü vermesi en fazla bu kesimi memnun etti.
“Nerede çark etti?” mi diyorsunuz?
Seçim vaatlerinde söylediği gibi işten çıkarılanları geri almaya başladı; ama Avrupa`ya olan borçlar konusunda “Tabii ki, borçları ödeyeceğiz” dedi. Oysa seçim vaatlerinde en az borçların yarısının silinmesini isteyeceğini aksi takdirde borç ödemeye yanaşmayacağını iddia etmişti.
IMF ile de masaya oturmaya başladı.
Kendisi israili rahatsız eden söylemlerde bulunurken, ortağı israili rahatlattı.
Böyle garip bir görüntü işte!
Önce şu gerçeği kabul edelim.
İktidara gelme ihtimali olmayan siyasi partilerin uçuk vaatlerinde sınır olmaması normaldir de iktidar ihtimali olan partiler biraz daha mutedil davranmalı.
İktidara gelip de devlet yönetmenin öyle slogan atmak gibi bir şey olmadığını anladıklarında ideolojide de yaşam tarzında da değişimler meydana gelebiliyor.
Devlet aynı zamanda önemli bir güçtür ve onu kullanma, o güçle farklı yerlere gelme konusunda hırslar devreye girebilir ve sistem farklı yerlere savrulabilir. Ya da devlet gücünün baskısına karşı çıkan kimileri o gücü ele geçirdiklerinde kendilerini devletle özdeşleştirir ve kendi bekaları ile devletin bekasını beraber zikrederler.
Çipras şimdi yeni yeni devleti tanımaya başlıyor. Kravat takmadığı için eleştirilen Çipras`a İtalya Başbakanı bir kravat hediye edince, Yunan Başbakanı şunları söylemiş: “Yunanistan krizi aştığında kravat takacağım.”
Bunlar çark etmenin ısınma hareketleridir.
Sonrası mı?
Sadece bir örnek vereceğim.
Ak Parti, iktidara geldiğinde Türkiye daha ekonomik krizden çıkma çabasındaydı.
Erdoğan, kamuda israfın önüne geçmek için bir dizi önlem aldı. Bu önlemlerin arasında milletvekili lojmanlarının da satılması vardı.
Başbakan da örnek olmak için Başbakanlık Konutu`nda değil, Keçiören`de kiralık bir evde kaldı.
Evet, Keçiören`de kiralık bir evden “Ak Saray”a giden bir yolculuk…
O yüzden Çipras`ın resmi araçları satışa çıkarması size çok da ilkeli bir davranış olarak gelmesin.
Devleti tanımaya başlayınca “Devletin güvenliği için” Başbakanlığa zırhlı araçlar alma yoluna gidecektir. Tepki çekmesin diye de küçük çaplı saldırılar bile olabilir.
Dedik ya devleti yönetmek öyle slogan atıp eylem yapmaya benzemez.

Bu haberler de ilginizi çekebilir