DiYARBAKIR Tesettür için meydanlardaydı
Son yılların en büyük başörtüsü mitingi Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda düzenlendi. Mustazaf-Der`in organize ettiği ve onlarca STK`nın katıldığı mitingte başörtüsüne her alanda özgürlük istendi. Ayrıca mitinge STK`ların yanı sıra birçok âlim, seyda ve kanaat önderi de destek verdi
Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda geçtiğimiz Pazar, tarihi bir gün daha yaşandı. Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (MUSTAZAF-DER)’nin düzenlediği ve onlarca sivil toplum kuruluşunun desteklediği “İnanca Saygı Başörtüsüne Özgürlük” mitingi gerçekleştirildi. Yediden yetmişe yüz binden fazla insanın hazır bulunduğu mitingde başörtüsüne her alanda özgürlük talebi haykırıldı.
Mitinge Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP), Tesettüre Çağrı Platformu, Kur’an Nesli Platformu, Hak ve Özgürlükler Platformu ve Peygamber Sevdalıları Platformu da destek verdi.
ERKEN SAATLERDE MEYDAN DOLDU
Tesettüre özgürlük isteyen yüz bini aşkın kişi sabahın erken saatlerinden itibaren tekbir, salâvat ve ‘başörtüsüne özgürlük’ sloganlarıyla etkinliğin yapılacağı Diyarbakır İstasyon Meydanı’na akın etmeye başladı. Miting alanında engelli ve yaşlılar için yer ayrıldığı görülürken, olası durumlar için ambulans ile sağlık ekibi hazır bekletildi.
Miting, saat 12.30’da Mehmet Şirin Çağlayan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kız çocuklarının ve Mustafa ile Özcan’ın seslendirdiği ilahilerle devam eden mitingde Zeynep Der Başkanı Avukat Sabiha Alpat Ateş, İHH Genel Başkan Yardımcı Gülden Sönmez, Doğruhaber Gazetesi Yazarlarından Sümeyye Ürük, Mustazaf Der Diyarbakır Şubesi Bayan Komisyon üyesi Azize Kaymaz, Bölgenin kanaat önderlerinden Şeyh Seyda Muhammed Ali Arslan, Van Hak ve Özgürlükler Platform Üyesi İsmail Almalı ve Diyarbakır’da başörtüsü mağduru Ece Nur Özel, birer konuşma yaptı.
ÖRTÜNÜN NEREDE NASIL TAKILACAĞINA KARIŞAMAZLAR
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Yönetim Kurulu üyesi Gülden Sönmez, mitingde yaptığı konuşmada, kadınların başörtüyü nerede takıp, nerede açmaları gerektiğine kimsenin karar veremeyeceğini söyledi. Türkiye’de herkesin çocuğuna inancına uygun eğitim alma hakkına sahip olduğunu ifade eden Sönmez, “Milli Eğitim Bakanlığı, çocuğunu inancına uygun olarak yetiştirmek isteyen vatandaşları için üstüne düşen sorumluluğu yerine getirerek bu alanda gerekli kurumsallaşmayı sağlamalıdır” dedi.
TESETTÜR, MÜSLÜMAN KADININ KALESİDİR
Gazetemiz Yazarlarından Sümeyye Ürük, konuşmasına Allah’a hamd ve katılımcıları selamlayarak başladı. Kürtçe olarak yaptığı konuşmasında, “Bugün bu meydandan hak davamız olan ‘Tesettür’ hakkımızı istiyoruz. Bugün sesimizi yükseltiyoruz ve Allah’ın ayetini okuyoruz. ‘Ey Peygamber! Mümin kadınlara söyle örtünsünler ve başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Allah Gafur’dur, Rahim’dir.’ Bu ayette Allah (c.c) nasıl örtünmemiz gerektiğini anlatıyor. Bizler Müslüman bir milletiz ve kimse örtümüzü yasaklayamaz. Allah’ın farzları çoktur, ama kâfirler sadece örtüyle uğraşıyor. Çünkü örtünme kâfirlerin işine gelmiyor. Tesettür, Müslüman kadının kalesidir, Meryem’i bir iffettir. Gelin, tesettürün önemini bir kez daha anlayalım. Çocuklarımıza Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Fatıma’yı öğretelim, anlatalım. Müslümanlar için tesettür çok önemlidir, başımızın tacıdır” diye konuştu.
ÖRTÜMÜZDEN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Bayan Komisyon üyesi Azize Kaymaz, Zazaca yaptığı konuşmada örtüden asla taviz verilmeyeceğini söyledi. Allah’ın emirlerinden başka bir emir tanımadıklarını belirten Kaymaz, bu sorunun bitmesi için temennilerde bulundu.
BİZLER SADECE ALLAH İÇİN ÖRTÜNÜYORUZ
Zeynep Der Başkanı Sabiha Ateş Alpat, “Bizler dokuz köyden kovulsak bile onuncu köyde Allah’ın emirlerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Biz ne kocamız için ve ne de diploma için örtünüyoruz, bizler sadece Allah için örtünüyoruz. Bu miting, inanç ve örtünün önündeki engellerin kaldırılmasına vesile olur inşallah…” şeklinde konuştu.
SİMGE İSİM ECE NUR…
Ece Nur Özel ise başörtüsü taktığından dolayı 3 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. Başörtüsü taktığı için, okul okul sürgün edildiğini belirten Ece Nur, “İnancım gereği başımı örttüğüm için çok sevdiğim okuldan sürgün edildim, hem de sözde İnsan Hakları gününde…” dedi.
TESETTÜR, BİZİM DEĞİL, ALLAH’IN EMRİDİR
Ceylanpınar’dan mitinge katılan bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden Şeyh Seyda Muhammed Ali Arslan, “Tesettür, bizim değil, Allah-u Teâlâ’nın emridir. Ahzap ve Nur surelerinde bu farziyet açıkça ifade ediliyor” diye konuştu.
“EN BÜYÜK FELAKET MİLYONLARCA ÇOCUĞUN OKUMAMASIDIR”
Daha sonra mikrofonu alan Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş Hoca, Müslümanlar için en büyük tehlikenin örtüsüzlük olduğunu vurguladı. Bu bölgenin milyonlarca kızının okula gönderilmediğine dikkat çeken Göktaş Hoca; bunun nedenini de şöyle açıkladı: “Önümüzdeki en büyük felaket milyonlarca çocuğun okumamasıdır. Bunun en büyük sorumlusu bu zalimlerdir. Bu rejim özellikle iki şeyi yapmıştır. Birincisi; Kürd’ü, Laz’ı, Çerkez’i vs herkesi Türk yapmıştır.
İkincisi: Herkesi laik yapmak istemiştir. Kemalizm’in Türkiye’ye getirdiği felaket, Komünizmin Rusya’ya getirdiği felaketten daha fazla olmuştur. Laiklik nice canlara mal olmuştur. Bu coğrafya’da okumayanların sayısı milyonları bulmaktadır. Siz Müslüman’ca eğitim verdiniz de hangi Kürd, çocuğunu okula göndermedi!” ifadelerini kullandı.
‘MÜSLÜMANLAR İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE ÖRTÜSÜZLÜKTÜR’
“Müslümanlar için en büyük tehlike örtüsüzlüktür” diyerek sözlerine devam eden Göktaş Hoca şunları söyledi: “Biz örtüye iman ediyoruz. Örtüsüzlük beşeriyet için en büyük tehlikedir. Tesettür, Allah’u Teâlâ’nın insanlığa gönderdiği ilk emirdir.
Devlet bir tanrı değildir, bir ilah değildir. Devlet, bizim, senin gibi insanların kurduğu şirketlerin biraz daha büyüğüdür. Şuna inanınız ki, idareci, kaymakam sizin verdiğiniz paralarla geçiniyor.
Öğretmenler! siz, çocuklarımıza okumayı, çarpmayı öğretebilirsiniz, ama kimin izinden gideceğine karışmayın, kimi seveceğine karışmayın. Buna anne/baba karar verir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a sesleniyorum; sizler çocuklarımıza karışamazsınız! Kimin izinden gideceğine burnunuzu sokmayın. Yarın pazartesi, bu yüzden sizden bir istirhamımız var. Çalıştığınız veya okuduğunuz yere örtülü gidin. Emredildiğiniz gibi dost doğru olun. Ey devlet! Sen tanrı değilsin, sen benim hizmetkârımsın diyebilmeliyiz. Bizler Allah’tan gayri ilah olmadığını ispat etmekle yükümlüyüz…”
‘TESETTÜR HAYATIN HER ALANINDA SERBEST OLMALI’
Mitingde Kürtçe bir konuşma yapan Molla Osman Tayfur, tesettürün hayatın her alanında serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Kadının İslam’daki yerinin önemli olduğunu belirten Tayfur hoca, “Medine’de çarşafa el attılar. Fransızlar Maraş’ta el attı. Çünkü kadın bozulursa toplum da bozulur. Bundan dolayı Müslüman kadın toplumda mücadele vermeli ve örtüsüne sahip çıkmalı.
Bu konudaki talebimiz, her yerde örtünün özgür olmasıdır. Yaşamın her alanında tesettürün özgür olması gerekir.
Karma eğitimin olmaması da bizim taleplerimiz arasındadır. Taleplerimizden biri de okullarda okutulan ‘andımız’ın kaldırılmasıdır, çünkü bu faşizmdir. Bu İslami bir talebimizdir. İçinde yaşadığımız olumsuz durumun tek sebebi toplumumuzun İslam’dan uzaklaştırılmasıdır” dedi.
400 BİN İMZA TOPLANDI
Bölge Müslümanların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte başörtüsü önündeki engellerin kaldırılması için toplanan 400 bin imzanın Anayasa Komisyonuna gönderileceği açıklandı.
Miting, Tesettüre Çağrı Platformu Başkanı Muzaffer Karavil Hocanın okuduğu dua ile sona erdi.