Türkiye`de yargı komedisi yaşanıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahkemelerin Hizb-ut Tahrir oluşumunun silahsız olduğuna yönelik resmi yazılarına rağmen, İslâmi duyarlılığa sahip kişilere ceza yağmaya devam ediyor. Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan sanıkların komik gerekçelerle tutuklandıklarını gözler önüne seriyoruz.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Lübnan`da legal faaliyet gösteren ve bir siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir`in konferansına tercüman olarak katıldığı gerekçesiyle makina mühendisi Bekir Kurtuluş`u 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı.
Mahkeme; Bekir Kurtuluş`a, hiçbir silah ve yaralayıcı madde olmadan verdiği bu cezanın hemen akabinde, yakalama kararı da çıkardı. Kurtuluş tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkeme; sanıkların telefonlarından gönderdiği “Hayırlısı inşaallah İslam devletini de görürüz” mesajını da suç saydı. Mahkemenin; sanıkların “hotmail.com” ve “gmail.com” e-mail adreslerini kullanmasını, örgüt mensuplarıyla irtibat kurmak şeklinde değerlendirdi ve mahkumiyete gerekçe yaptı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi`nin, “örgüt silahsız”, Adana 2 No`lu DGM`nin “terör örgütü tanımına girmiyor” kararlarına rağmen, Yargıtay`ın niyet okuyuculuğuna ayak uyduran İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Bekir Kurtuluş`a 7 yıl 6 ay hapis cezası vermesi, “Yargı komedisi” şeklinde yorumlandı.
LÜBNAN`DAKİ KONFERANSA GİTTİ, TUTUKLANDI
Bekir Kurtuluş, Emniyet Genel Müdürlüğü`nün, “Örgütün (Hizb-ut Tahrir) bugüne kadar herhangi bir silahlı eylemine rastlanılmamıştır” yazısına rağmen "Hizb-ut Tahrir Silahlı Terör Örgütüne" üye olduğu iddiasıyla 6 Temmuz 2011 tarihinde gözaltına alındı. Kurtuluş, 8 Temmuz 2011 tarihinde tutuklandı.
Mahkeme, Bekir Kurtuluş`un 18 Temmuz 2010 tarihinde Lübnan`ın başkenti Beyrut`ta yapılan “Sıcak Uluslararası ve Bölgesel Sorunlara Hizb-ut Tahrir`in Bakışı” konulu konferansına katılmasını tutuklanmasına gerekçe yaptı. Mahkeme; Bekir Kurtuluş`un evinde Türkiye`de kanunî olarak yayın yapan Köklü Değişim Dergisi, duvar haritası, 19 adet kitap ve dergi bulunmasını suç saydı.
“TERCÜMANLIK YAPTIM”
Bekir Kurtuluş, Hizb-ut Tahrir`in Lübnan`da bir parti olduğunu, 18 Temmuz 2010 tarihinde Beyrut`ta yapılan uluslararası ve bölgesel problemlere Hizb-ut Tahrir`in bakışı konulu konferansa tercüman olarak katıldığını, kendisiyle birlikte Türkiye`den birçok gazetecinin de katıldığını, ulusal gazetelerden köşe yazarları, Olay TV`den Cüneyt Önder`in de bulunduğu sol görüşlü gazetecilerin de bulunduğunu, herhangi suç unsuru oluşturacak eyleminin olmadığını, Lübnan`da Hizb-ut Tahrir`in serbest olarak faaliyet gösterdiği söyledi. Bekir Kurtuluş, 19 Ocak 2012 tarihinde tahliye edildi.
KAÇMA ŞÜPHESİ VARMIŞ!
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Eylül 2012 tarihinde kararını açıkladı. Mahkeme; Fikri Çelik, Ali Baykuş, Sinan Osmanoğlu ve Selçuk Çoban`ın beraatlerine karar verirken, Bekir Kurtuluş`u ise 7.5 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. Mahkeme, sabıkası olmayan makina mühendisi Bekir Kurtuluş`un kaçma şüphesinin bulunacağını iddia etti ve tutuklanmasına karar verdi.
486 KİŞİ YARGILANIYOR
Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddiasıyla 486 kişi yargılanıyor. Yargılamalar neticesinde sanıklar hakkında istenen bin 591 yıl (1591) hapis cezasının onaylandığı, devam eden yargılamalarda ise 994 yıl hapis cezası istendiği belirlendi.
Yeniakit