Fransa’da yayımladığı karikatürlerle peygambere hakaret eden Charlie Hebdo dergisine yönelik tepkiler her geçen gün artıyor. Yaptığı basın açıklamasıyla dergiyi kınayan Hilvan Selam-Der, Fransa’nın devlet olarak bu çirkin hakarete çanak tuttuğunu söylendi.

Peygambere yapılan hakaretle bir buçuk milyar Müslümana savaş ilan edildiği ifade edilen açıklamada, "İslam’a göre her insanın 5 temel hakkı muhafaza altına alınması gerekir. Bunlar can, mal, akıl, inanç ve nesildir. Kendi düşünce biçimini açıklamanın önünde inancımıza göre hiçbir engel bulunmamaktadır. Ancak, insanı insan yapan değerlere saldırıyı özgürlük alanında değerlendirmek insanlığa büyük bir hakaret olarak görüyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Efendimize karşı yayınlanan karikatür hadisesinden kaynaklanan tüm olaylardan batının sorumlu olduğu belirtilen açıklamada asıl teröristin Batı olduğu kaydedildi.

Yapılan saldırı devlet zırhı içinde işlenmiştir

Peygambere yapılan saldırının devlet zırhı içinde gerçekleştiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hatta devlet demek yetersiz gelir. Çünkü konu, tüm emperyalist ülkelerin kışkırtmaları sonucu İslam’a ve Müslümanlara toplu bir saldırıya taşınmak isteniyor. Tüm Müslümanların bu konunun varacağı sonucu iyi okumaları lazım. Çünkü evrensel bir algı operasyonu ile kim terörist kim insancıl? Diye bir karne verme gayreti içindedirler... Bununla bir din ve onun müntesiplerini hedefledikleri apaçık ortadadır.

Terör ve şiddet eğer saldırılarla tanımlanacaksa, dünyada şuan yaşanmakta olan savaşların hangisi İslam ülkelerinin dışında yapılıyor ki? Yani hangi İslam ülkesi bir batı ya da doğu ülkesine karşı savaş ilan etmiş? Savaşların tamamı şuan İslam ülkelerinde yapılmıyor mu? Kaldı ki, şuan İslam ülkelerindeki karışıklığın faturası neden İslam’a ve Müslümanlara kesilsin ki? İkinci Cihan harbinden sonra İslam ülkelerini işgal ettikten sonra kendilerinin tayin ettikleri hain ve beceriksiz kuklaların faturası niçin aziz İslam’a ve onun müntesiplerine çıkarmak isteniyor?

Eğer terör ve şiddet, işlenen cinayet ve katliamlarla tanımlanacaksa, Arakan ve Miyanmar’da, Filistin ve Afganistan’da, Çeçenistan ve Bosna’da, Mısır, Afrika ve diğer tüm İslam beldelerinde yapılan savaşların tamamı, başta Fransız askerlerinin ve diğer batılı ülkelerinin eliyle olmuyor mu? Mısır cuntasını, başta Fransa olmak üzere tüm batılı ülkelerin desteği ile olmadı mı?"

Fransa devlet olarak niçin bu çirkin hakarete çanak tutuyor?

Fransa'nın devlet olarak bu çirkin hakarete çanak tuttuğu belirtilen açıklamada, "Onların mukaddesatına herhangi bir Müslüman şimdiye kadar herhangi bir saldırıda bulundu mu? "Peki, batının bu ahlaksız, çirkin ve iğrenç girişimi bırakın Allah'ın aziz peygamberine, sıradan bir devlet adamına yapılması uygun görülmezken, bu hayâsızca işi, Fransa’nın engellemesi gerekirken, Fransa devlet olarak niçin bu çirkin hakarete yıllarca çanak tutuyor?" diye soruldu.

Peygambere karşı bu çirkin girişiminin kişisel bir ahlaksızlık olayından öte topyekûn Müslümanlara açılmış bir savaş ve saldırı olduğu ifade edilen açıklamada, her Müslüman’ın en üst perdeden bu saldırıya tepki göstermesi ve başta Fransa olmak üzere Batının bu hadiseden dolayı topyekûn olarak Müslümanlardan özür dilemesi istendi.

Açıklamada son olarak tüm Müslümanlar, 24 Ocak Cumartesi günü Diyarbakır İstasyon Meydanına düzenlenecek Peygambere Saygı mitingine davet edildi.  (Mehmet Can Yardımcı - İLKHA)