Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber yorum

Fransa`da iğrenç derginin necis elemanları öldürülünce İslam`a saldırmak için tetikte bekleyen leş kargalarına, bataklık sineklerine gün doğdu.

“Hepimiz Hebdo`yuz” şeklinde pespaye ve rezil bir slogan kullanıyorlar.

Elbette bundan kuşku yok ki, hepiniz İslam`a ve kutsallarına hakarette Hebdo`sunuz.

Hebdo ve aynı şeytani çizgideki mevkutelerin yaptıklarını siz de buralarda tekrarlıyorsunuz zaten.

Bunları anlıyoruz, aynı bataklıktan beslendikleri için zihin dünyasına sahipler.

Bir de İslami kimliğe sahip olduğunu iddia edip “Hepimiz Hebdo`yuz” diyen garip yaratıklar var.

Bunların ya içlerindeki münafıklık fiillerine yansımış ya da aşağılık kompleksinin en üst aşamasında ne dediklerini bilmiyorlar.

Ne demek “Hepimiz Hebdo`yuz”, bunun farkındalar mı, bilemiyorum.

Hebdo adındaki paçavra; Peygambere, peygamberlere, dini değerlere hakarette ölçü ve sınır tanımayan, ilkesiz, saygısız bir dergi.

Siyasi duruştan dolayı, temel kaynakları farklı okuma biçiminden dolayı, kimi değerleri farklı yorumlayabilir ve aynı fikirde olmayabilirsiniz.

“Ben öldürülmelerine karşıyım” demenin yorumlanabilecek bir tarafı var; ama Hebdo ile özdeşleşmenin yorumlanabilecek bir tarafı yok!

Biraz daha açayım:

Hrant Dink, düşüncelerinden ötürü öldürülen bir gazeteci.

Düşüncelerine katılmayabilirsiniz; ama düşüncesinden ötürü öldürülmesine karşı çıkmalısınız ki, bu İslami ve insani bir duruştur.

Peki, Hebdo`nun durumu aynı mı?

Hakaret ettiği için öldürülen birilerine destek çıkmak hakaretlerine destek çıkmaktır ki, bu hakaretler de öyle sıradan hakaretler değildir.

Önce herkes yerini net olarak belirlesin!

Eğer Peygamber aleyhissalatu vesselam`a ve diğer tüm İslami değer ve kutsallara hakaretler edilmesi umurunuzda değilse, “Cahil sataşmasıdır, der geçerim” diyorsanız, durduğunuz yere bir daha bakın.

Şu üç günlük dünya hayatında birileri sizi demokrat ve barışçı olarak zikretsin diye içine düştüğünüz berbat halin farkında değil misiniz?

Biz sizi ibretle izliyoruz ve Şerefli Kâtipler her şeyi not ediyor.

Evet, ibretle izliyoruz.

Fethullah Gülen`e “Emekli vaiz” denilmesini hakaret kabul edip öfkelenenler, Peygambere hakareti görmezden gelip “Hepimiz Hebdo`yuz” diyebiliyor.

Ve son olarak…

“Hepimiz Hebdo`yuz” diyen herkese…

Biz Müslümanız ve Müslümanların kardeşliğine inanırız.

Hakaret ve ifade özgürlüğünün arasındaki farkı iyi biliriz.

Peygamber aleyhissalatu vesselam`a ve İslami değerlere yapılan hakaretleri “ifade özgürlüğü” olarak kabul etmiyoruz.

Bu arada lanetli Batı zihniyeti, bunların hakaret olduğunu ve Müslümanları incittiğini biliyor; ama buna rağmen engelleme amaçlı bir şey yapmıyor.

Yani demek istiyorlar ki:

Peygamberinize ve diğer tüm kutsallarınıza hakaret edeceğiz ve siz buna yazılarla cevap verebileceksiniz.

Bizi içinde bulundukları bataklığa çekmeye çalışıyorlar.

Bu arada şunu da söylemeyi ihmal etmiyorlar:

Siyonist terör şebekesi aleyhine ya da hahamların katliam ve vahşette önemli roller aldığına dair bir şeyler söylerseniz biz bunu antisemitizm olarak kabul eder ve sizi cezalandırırız.

Siyonist çetelerin işgal ve katliamlarını Yahudi kültürüne dayandırdıklarını söylememiz ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiyor.

Üstelik hakaret etmiyor ve delilleriyle bir durum tespitinde bulunuyoruz.

O zaman her şeyi açık bir şekilde masaya koyalım: İfade özgürlüğünden aynı şeyi anlamıyoruz.

Müslümanlar ve Yahudiler konusunda aynı tutumu sergilemiyorsunuz.

Bize, inanç ve değerlerimize saygı duymuyor; ama sapkınlık, rezillik ve ahlaksızlıklarınıza saygı bekliyorsunuz.

“İkiyüzlüsünüz” dersem bir yüze sahip olduğunuzu söylemiş olacağımdan dolayı yanılırım.

Öyle “yüzsüzsünüz” ki, her maske uyuyor size!