"Yılbaşı kutlamalarına karşı Müslümanca duruş sergilemeliyiz"
Diyarbakır Kayapınar İlçe Müftüsü M. Sırrı Şık, İslam âleminin yılbaşı kutlamalarına karşı Müslümanca duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
Yılbaşı gecelerinde eğlence adı altında toplumu ifsat etmek amacıyla yapılan sözde kutlamalara karşı tepkiler gelmeye devam ediyor.
Yılbaşında yapılan gayr-i ahlaki kutlamalar ve şans oyunları adıyla oynatılan kumar hakkında İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Kayapınar İlçe Müftüsü M. Sırrı Şık, İslam âleminin, yılbaşı kutlamalarına karşı Müslümanca duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
“Bu noktada ümmet bilincini yitirmiş bir vaziyette duruyoruz”
Yılbaşı gibi günlerde yapılan etkinliklerin İslam düşmanları tarafından Müslümanlara uygulatıldığında dikkat çeken Şık, “Ne yazık ki, bu noktada ümmet bilincini yitirmiş bir vaziyette ayakta duruyoruz. Bunlar başlangıçta normal bir eğlence gibi görülebilir ama, bunlarda dinin simgesi yok. Sadece tüm dünyada bir yıl bitip başka bir yıl başlıyor. Bu noktada gerek devlet, gerekse belediyeler eliyle yapılan etkinliklerde ‘Ne var?` gibi soru sorulabilir. Ama işin arka boyutu var. Dünyaya renk vermek isteyen bazı gruplar, böyle bir kültür savaşını etkili hale dönüştürüyor.” dedi.
“Yapılan etkinliklerde İslami renk yok, bunun zıttı olan haramlar var”
Hz. İsa`nın doğumu adı altında bir takım haram fiillerin yapılmasının kabul edilemez olduğunu aktaran Şık, şöyle konuştu:
“Yapılan etkinliklerde hiçbir şekilde İslami renk, İslami hava yok. Tamamen bunun zıttı olan, yasaklanan haram şeyler var. Bu gecede en fazla alkol tüketiliyor, fuhuş gibi ahlaksızlıklar yapılıyorsa, bunlara eğlence merasimidir diyemeyiz. Çünkü söz konusu eğlenceler, bizi dünya hayatımızdan soğutuyor, dini adetlerimizden uzaklaştırıyor. Bu tür hal ve hareketlerin oluşturulması için zemin oluşturuluyor. 15 yıl önceki yılbaşı etkinliklerine bakışımız ile, şu anki bakışımız arasında dağlar kadar fark var. İnsanlar, eskiden taviz vermezken artık neredeyse bunlara öncü olmaya başlamışlar. Eğer insan bu duygu ve düşünceyle bu işi yapan kavimlere benzer davranışlar sergiler ise, fark etmeden onlardan olur. Çünkü toplumun ya da şahısların gündemi ne ise, hayatları ona göre şekilleniyor. Hal böyle olup insanlık sahnesindeki İslami hassasiyetimiz körelince, artık dünyada sözü geçen bir durumdan bahsedemeyiz.”
“Başkalarının eğlencesi bizim eğlencemiz olunca, Kuran ve sünnetten uzaklaşıyoruz”
Şık, “Her zaman başkalarının rengiyle boyanıyoruz, onların eğlencesi bizim eğlence kültürümüz haline dönüşüyor. Bu şekilde yavaş yavaş Kur`an ve sünnetten uzaklaşıyoruz. Hz. Peygamberin ifadesiyle, onlar kertenkelenin yuvasına dahi girse, bizde oraya girmeye çalışıyoruz. Bu sebeple işin arka planında olanları fark etmek suretiyle, Müslümanca bir duruş sergilememiz lazım. Yıl bitiminde sanki çok güzel şeyler yapmışız gibi, bir de bunun kutlamasını yapıyoruz. Oysa bütün bunların hepsi insanın kendini kaybetmesine ve gaflet perdelerinin kalınlaşmasına sebep oluyor. Bu manzaraya kendimizi katmamız, Müslüman şahsiyeti açısından talihsiz bir durumdur. Allah, bize bu tür durumlar karşısında uyanık olmayı nasip eylesin.” dedi.
“Kumar hangi ad altında olursa olsun haramdır”
Şık, özellikle yılbaşlarında devlet eliyle oynatılan kumar çeşitlerinden şans oyunları hakkında ise, “Kumarın haram oluşuna ilişkin şüphe yoktur. KURAN, kumar, içki, fal okları ve putların şeytan işi pislikler olduğunu açık açık haber veriyor. Devlet eliyle veya başka hususlarla yürütülen, emeksiz bir şekilde köşeyi dönmeyi sağlayan ve insanların emeklerinin sömürülmesini sağlayan kumar ortamı, hangi ad altında olursa olsun haramdır. Haram olan bir şey, belli bir zamanda helal olacak diye bir şey olamaz. Dolayısıyla, ‘Bu gecelik yapsam bir şey olmaz` gibi bir anlayışa kapılmak gaflet ürünü bir anlayıştır.”
Konuşmasının sonunda Müslümanlara tavsiyelerde bulunan Şık, “Bu gece Rabbimizin rızasını kazanmak için tercih yapmamız gerekiyor. ‘Ya Rabbi! Bütün âlem kumar oynuyor, günah ve fitne ile uğraşıyor, gaflet içerisinde eğlence tertip ediyorken, ben şu an seni düşünüyorum.` şeklinde olabiliyorsak, Müslümanca bir duruş sergilemiş olacağız. Onun için gelen esen rüzgâra kapılmak yerine, nereye bakmamız, nereye dönmemiz gerektiğini Kuran ve sünnet penceresinden iyi ayarlamamız gerekir.” ifadelerini kullandı. (Ali Adiyaman/Emrah Deniz-İLKHA)