Mehmet Akif Ersoy Bitlis`te panelle anıldı
Mehmet Akif Ersoy`un ölümünün 78. yıldönümü nedeniyle Bitlis Eren Üniversitesi`nde düzenlenen panelde, Mehmet Akif`in "Devir sanat devri değil şuur devridir" diyerek sanatından feda ettiği belirtildi.
Mehmet Akif Ersoy`un ölümünün 78. yıldönümü nedeniyle Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) tarafından “Ülke Meselelerini Destanlaştıran Şair Mehmet Akif Ersoy” konulu bir panel düzenlendi. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Konferans Salonu`nda gerçekleştirilen panele, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Yöneticiliğini Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavaz`ın yaptığı panelde, açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mahmut Doğru, Mehmet Akif Ersoy`u bütün yönleriyle ve topluma verdiği mesajlarla anmak üzere gerçekleştirilen panele katılan ve emek veren herkese teşekkür etti.
Mehmet Akif Ersoy`un hayatı ve sanatı hakkında bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Muhittin Turan; “Akif denildiği zaman akla Safahat gelir. Safahat imandan beslenen bir idealizmin ifadesidir. Onda, devinim karmaşası, keşmekeşi her manzumede farklı bir ifade ile anlatılmıştır. Kendi kültürü ve iklimine bağlı, dürüst, mesuliyet duygusu yüklü, son derece duyarlı ve samimi bir insanın; arzu, istek, şikayet, haykırış, keder, sevinç, tevekkül, ideal, gibi zihni ve kalbi hallerinin ifadesi olan edebi bir metindir diyebiliriz.
Akif`i anlamak için Safahatı anlamak gerekir. Akif`in sanat hayatını Safahat`tan önce ve Safahat`tan sonra olmak üzere iki merhale olarak inceleyebiliriz. Safahat`tan önceki Akif, daha çok sanat, edebiyat, aruz gibi şiirin şekil kısımlarına daha çok önem veren bir yapıya sahiptir. Safahat`ın ilk şiirini yazdıktan sonra şiirini içtimai mevzuları anlatmak için kullanmıştır.” dedi.
Panelin yöneticiliğini yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavaz, Akif`in yaşadığı günün şartlarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Birinci Dünya Savaşı`ndan ve ondan önce başlayan Balkan Savaşları`ndaki Akif`in o döneme bakışını, o dönemdeki bütün batının Anadolu üzerindeki hücumuna karşı milletini nasıl uyandırdığını şiirlerine taşıdığını görüyoruz.
Çanakkale`de başarı sağlanmasaydı istiklal mücadelesine elbette zor şartlarla gidilecek ve Milli Marşımızda belki çok daha farklı duygular olacaktı. Çanakkale`de kazanılan zafer toplumumuzun umudunu ve azmini arttırmıştır. Çanakkale Zaferi ile İstiklal Marşını birbirine bağlayan ortak bir taraf vardır ki o da bir şiir dâhisinin tarihe kaydetmesidir.
Mehmet Akif, Çanakkale şehitleri için yazdığı şiirinde olduğu gibi İstiklal Marşında da milletine ve vatanına olan bağlılığını, Rabbine teslimiyet ve imanını şiire has bir duyguyla ortaya koymuştur. Mehmet Akif “Devir sanat devri değil şuur devridir” diyerek sanatından feda etmiştir.” Şeklinde konuştu.
Panel, Mehmet Akif Ersoy`un hayatından kesitlerin sunulduğu slayt gösterisiyle sona erdi. (İLKHA)