Yolculukta ibadetin hazzı bir başkadır
Onlar hayata direksiyon arkasından bakarlar. Büyük sıkıntılar çekerler, gurbetler yaşarlar.
Ailelerine bir lokma ekmek yedirebilmek için binlerce kilometre yol giderler. Hasret çekerler, aylarca çocuklarını görmezler, yine de yol giderler. Çünkü onlar uzun yol şoförüdürler. Onları teselli eden tek şey vardır: İbadet
En zor işlerden biri de uzun yol şoförlüğüdür herhalde. Yollar onlar için bir yoldaş, bir sırdaş ve devamlı beraber oldukları mekânlardır. Uzaktan şoförlük kolay, zahmetsiz ve eğlenceli bir meslek gibi görünse de işin aslı hiç de böyle değildir. Çünkü uzun yol şoförü bazen 2 gün, bazen 2 hafta ve bazen de 2 ay gibi bir süre ailesinden uzak kalabiliyor. Yollarda kaldığı süre zarfında da birçok sıkıntı yaşıyor. Biz de uzun yol şoförlüğünün nasıl bir meslek olduğunu ve karşılaştıkları sıkıntıları uluslararası taşımacılık sektöründe uzun yol şoförü olan İsmet Aslan ile konuştuk.
YAPILACAK EN SON İŞ
Uzun yol şoförlüğünün yapılacak en son iş olduğunu söyleyen Aslan, başka bir iş bulamadığı için uzun yol şoförlüğü yaptığını belirtti. Aslan, “Daha önce çiftçilik yapıyordum. Son yıllarda çiftçilik fazla bir getiri sağlamayınca ve geçimimizi temin etmeyince mecburen çiftçiliği bırakmak zorunda kaldık. Çocuklar da büyüyünce mecburen başka arayışlar içerisine girdik. Irak kapısının açılmasıyla şoförlük mesleğini seçmek durumunda kaldım. Başka da yapacak iş yoktu. Ama eğer başka iş bulabilseydim bir gün bile uzun yol şoförlüğü yapmazdım” dedi.
AİLEMİZ BAŞKALARINA MUHTAÇ OLUYOR
Uzun yol şoförlüğünün en kötü yanının ailelerinin başkalarına muhtaç yaşamak zorunda kalmaları olarak değerlendiren Aslan, bu durumu şöyle anlattı: “Uluslararası çalışıyoruz. Bazen bir hafta bazen bir ay bazen de iki ay gece gündüz yollarda kalıyoruz. Uzun zaman çocuklarımızla görüşemediğimiz oluyor. Bu da ailemizin sorunları ile ilgilenemememize neden oluyor. Ailemiz yaşadıkları sorunlarla başbaşa kalıyorlar. Yaşadıkları bütün problemleri ya bir yakınımız ya da bir komşumuz halletmeye çalışıyor. Bu durum da hoş olmayan birşey tabi. Sürekli ailemiz başkalarına muhtaç durumda kalıyor.”
HAKKIMIZ TAM VERİLMİYOR
Aylarca, gece gündüz çalıştıkları halde az bir ücret aldıklarını ifade eden Aslan, ithalat ve ihracat firmalarının devletten aldıkları pirimler yetmezmiş gibi şoförlerden de para kazanmaya çalıştıklarını ifade etti. Aslan, “Çocuklarımızın helal rızkı için gece gündüz yollardayız. Bir kere düzenli bir uykumuz yok. Yol yorgunluğu bir tarafa uyku düzensizliği de bizi ciddi yıpratıyor. Bunun yanında hakkımızı tamamıyla alamayışımız bizi ayrıca üzüyor. Her firma yapılan ithalat ve ihracatın üzerinden kazandığının yanında bir de biz ücretli şoförlerin sırtından para kazanmaya çalışıyor. Yurt dışında bulunduğumuz her bir gün için devletten aldıkları bir miktar parayı da bize çok bulup aktarmadıkları oluyor. Düşünün ülkelerin bütün ithalat ve ihracatı bizim üzerimizden gerçekleşirken bu işten en az yararlananlar biz oluyoruz. Devamlı yollarda ve gurbetteyiz ve çok çalışıyoruz ama az ücret alıyoruz” diyerek haklarının tam verilmemesine sitem etti.
GÜNAHTAN KORUNMANIN YOLU ALLAH KORKUSU
“Şoförlük mesleğinin en kötü yönlerinden biri de günah yollarının açık olması” diyen Aslan, kendini muhafaza edemeyen ve kalbinde Allah korkusu taşımayan insanların bu günahlardan kendilerini alamadıklarının altını çizerek şunları söyledi: “Her işte Allah korkusu önemlidir. Ancak şoförlük mesleğinde bu birkaç kat daha fazla olmalıdır bence. Çünkü sürekli yalnızsın, yolda bir sürü olumsuzlukla beraber birçok günahla da karşılaşıyorsun. Bu günahlardan da seni uzaklaştıran şey ancak Allah korkusu oluyor. Maalesef bu işte kötülük yolları da açık olduğundan, şoför taifesinin çoğu da bu pisliklerden kendilerini kurtaramıyorlar. Allah korkusu olmayan şoförlerde hırsızlık başta olmak üzere daha birçok kötü ahlak bulunuyor. Onun için diyorum ki bu işi yapanlar gerçekten Allah korkusuyla bezenmiş olmalılar.”
YOLCULUKTA İBADETİN HAZZI BİR BAŞKADIR
Müslüman bir insan için şoförlük mesleğinin iyi taraflarının da olduğunu dile getiren Aslan, “Bu işin olumsuz yönleri gibi olumlu yönleri de var. Mesela, her namaz vaktinde aracını bir kenara çekip ibadetlerini hiçbir engel olmadan, rahatça yapabiliyorsun. Bunun zevki gerçekten başkadır. Ayrıca Müslüman biri için iyi bir tebliğ alanıdır da diyebiliriz. Mola verirken, yemeklerin pişmesini beklerken yol ve cadde kenarlarındaki İslamî sohbetlerin yeri gerçekten başkadır. İyilik erleri her alanda olmalı. Bu alanın da iyi erlere ihtiyacı vardır. Yoksa tümüyle kötülük simsarlarıyla dolacaktır” dedi.
KAPIKULE’DE MESCİD YOK
İbadetler için birçok mola yerinde ve sınır kapısında yer bulabildiklerini anlatan Aslan, Kapıkule Sınır Kapısında mescidin olmayışına tepki gösterdi. Bu durumun büyük bir ayıp olduğunu ifade eden Aslan, şunları dile getirdi: “Romanya, Gürcistan, Bulgaristan, Macaristan ve diğer ülkelerde camiler vardır ve ibadetlerimizi ifa etmek için gidiyoruz. Ancak Türkiye Kapıkule gümrüğünün iç tarafında maalesef ne cami ne de bir mescit vardır. Ve gerçekten namazlı niyazlı insanlar burada sıkıntı çekiyoruz. Bu, bir eksikliktir. Gümrüğün dışındaki cami, gümrükten bir kilometre uzaklıktadır ve ayrıca gümrüğe girince de artık işlemlerin bitmeden gümrükten çıkma gibi bir lüksün de olamamaktadır. Kapıkule’nin dışındaki diğer gümrüklerde ise Allah’a şükür güzel cami ve mescidler inşa edilmiştir.”
HER TOPLUMUN İYİLERİ DE KÖTÜLERİ DE VARDIR
Şoför olarak birçok ülke gezdiğini ve birçok tecrübe edindiğini söyleyen Aslan, her toplumda iyi insanlar olduğu gibi kötü insanların da bulunduğunu belirtti. Bazen bir adres göstermek için insanların kendi arabalarıyla gidecekleri adrese kadar eşlik ettiğini anlatan Aslan, kötü niyetli insanların da çıktığını söyledi.
Abdullah Bahadır / doğruhaber