"Epilepsi zekâ geriliği değildir"
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Mehmet Uğur Çevik, Toplumda bilinenin aksine Epilepsi'nin zekâ geriliğine yol açmadığını söyledi.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Mehmet Uğur Çevik, Toplumda bilinenin aksine Epilepsi’nin zekâ geriliğe yol açmadığını ve zekâ geriliğinden farklı bir hastalık olduğunu ifade etti.
Epilepsinin zekâ geriliği ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirten Çevik, Julius Sezar, Büyük İskender, Napoleon Bonaparte, Dostoyevski, Dante, Alfred Nobel, Van Ghogh gibi ünlülerin de epilepsi hastası olduğunu söyledi.
Halk arasında "Sara nöbeti" olarak adlandırılan epilepsi nöbetlerinde ana sorun beyindeki bir grup nöronun (sinir hücresinin) ani kontrolsüz olarak elektriksel uyarı göstermesi olduğunu belirten Doktor Çevik; “Sara hastalarında, bilinç ve davranışta ani başlayan, kısa süreli ve geçici değişiklik durumu gözlenir. Epilepsi hastalarında ise sürekli tekrarlayan, tetiklenmemiş nöbetlerle giden tabloyu tanımlar, bu nedenle tek bir tetiklenmemiş nöbet epilepsi anlamına gelmez. Sadece bir sara nöbeti geçiren kişiye epilepsi hastası demek doğru değildir.” dedi.
“Her yıl 30 bin epilepsi hastası artıyor”
Türkiye’de yaklaşık 760 bin epilepsi hastası bulunduğunu kaydeden Doktor Çevik, Bu rakama her yıl yaklaşık 30 bin yeni epilepsi hastasının eklendiğini, bölgemizde ise Batman ilinde yaklaşık 5-6 bin epilepsi hastasının olduğunu söyledi.
Yaşamın ilk yılı ve 60 yaş sonrası tehlikeli
Epilepsinin Yunanca bir kelime olup tutmak, yakalamak anlamına geldiğini, Sara kelimesinin ise Arapça olup yere sermek anlamında olduğunu belirten Doktor Çevik; Epilepsinin en yüksek olduğu iki dönem olduğunu söyledi. Çevik bu iki dönemin ise, yaşamın ilk yılı ve 60 yaş sonrası olduğunu ifade etti.
Doktor Çevik, “Kafa travmaları, doğumda oksijensiz kalmış veya ateşli havale geçiren çocuklarda epilepsinin görülme olasılığı artmaktadır. Bölgemizde sık görülen akraba evliliklerinin de epilepsi görülme sıklığını arttırmaktadır” ifadesini kullandı.
Epilepsinin türleri
Epilepsi nöbetlerinin birçok türünün olduğunu vurgulayan Doktor Çevik, Halk arasında daha çok bilineni tüm vücutta kasılma ve ağızdan köpük gelme ile kendini gösteren jeneralize tonik klonik nöbetlerdir (büyük nöbet) . Hâlbuki dalma (küçük nöbet) ve sıçrama ile giden birçok epilepsi nöbeti gözden kaçabilmektedir” diye konuştu.
Doğrular ve yanlışlar
Epilepsi hakkında doğru olarak bilinen yanlışlar hakkında da açıklama yapan Çevik, “Epileptik nöbetlerin, psikolojik kökenli bayılmalardan, uyku bozukluklarından, kalp hastalıklarına bağlı bayılmalardan bir nöroloji uzmanına danışılarak ayırt edilmesi gereklidir” dedi.
“Sadece ilaç tedavisi yeterli değildir”
Epilepsinin tedavisinin sadece ilaç tedavisi ile sağlanamayacağını ifade eden Doktor Çevik, “Uygun ve dirençli epilepsi hastalarında epilepsi cerrahisi seçeneği bulunmaktadır. Epilepsi hastaları gebe kalabilir. Sık yapılan hatalardan biri ise gebe kalan epilepsi hastasının ilaçlarını kesmesidir. Hastaların antiepileptik ilaçlarını genelde bebekte sakatlık olur kaygısı ile kestiklerini görmekteyiz ancak epileptik gebe hastanın ilaçlarını kesip büyük bir nöbet geçirmesi halinde gebelik ölü doğum veya zekâ geriliği ile sonuçlanabilir. Nöroloji uzmanı ve bir Kadın Doğum uzmanı ortak olarak bu hastaları takip etmelidir” ifadelerini kullandı.
Hastalık anında soğukkanlı olunmalıdır
Nöbet anında su içmek, kolonyalı pamuk ile ağzı kapamak, soğan koklatmak, kaşık veya tahta ile ağzı açmaya veya ellerini açmaya çalışmak gibi davranışların doğru olmadığını belirten Doktor Çevik, Sara nöbeti esnasında soğukkanlı olunmalıdır, hastayı yere yatırıp başının altına yumuşak bir yastık konulmalı, çarpmaları önlemek için çevredeki tehlikeli eşyaları kaldırmalı, gözlük veya kravat varsa çıkarılmalı, yan yatırılmalı, ağız temizlenerek soluk yolu açık tutulmalıdır. Hastalar düzenli ilaç almalıdır, nöbetleri durmuş diye doktora danışmadan ilaç kesmemeli, düzenli kontrole gitmelidir” ifadelerini kullandı. (İLKHA)