HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun katılımıyla Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Doğu İlleri Teşkilat Başkanları toplantısı, gerçekleşti. Gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu,  Dicle Üniversitesi’nde PKK yandaşı öğrencilerin Kutlu Doğum Siyer Sınavı için açılan standa karşı yapılan saldırıları ve Başbakanın ‘Yasin Börü’nün annesine sorun’ şeklindeki açıklamalarını da değerlendirdi.

“Olaylara müdahale etmemesi için polisin elini kolunu bağlayan kanunlar mı vardı?”

Başbakanın İç Güvenlik yasasıyla ilgili olarak ‘Yasin Börü’nün annesine sorun’ şeklindeki açıklamayla ilgili konuşan Yapıcıoğlu, “Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice şehid edilmesiyle sonuçlanan olaylara müdahale etmemesi için polisin elini kolunu bağlayan kanunlar mı vardı? Hayır. Mevcut kanunlar uygulanırsa o gün görevini yapmayan, olaylara seyirci kalan kolluk amir ve memurlar hesabını da veremezler. Bu memlekette yüz binlerce kez işkence yapılmış ve işkence ile yüzlerce insan katledilmiştir. Peki, bunlardan kaç tanesinin failleri cezalandırılmıştır.” diye sordu.

“Mukaddesatımıza, yapılan saldırıyı sineye çekemeyiz”

Dicle Üniversitesinde, Kutlu Doğum Siyer Sınavı için açılan standa yapılan saldırıyı kınayan Yapıcıoğlu, “Bu saldırıyı, stand açan gençlere değil Siyer-i Nebi’ye, dolayısıyla Kutlu Nebi Hz. Muhammed (s.a.v) efendimize yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyor ve lanetliyoruz. Mukaddesatımıza, peygamberimize yapılan saldırılara asla tahammül edemeyiz ve etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Bu pakette sadece Molotof yok”

Kamuoyunda konuşulan Yargı Paketi’nin Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandığını belirten Yapıcıoğlu, “Bu kanun ile yapılan değişikliklerden biriyle polise arama yetkisi verildi. Yeni düzenlemeye göre “yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek. Şimdi Kamuoyunda ‘İç Güvenlik Reformu Paketi’ olarak bilinen ‘Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’ tasarısı gündemde. Bu pakette sadece Molotof yok. Eğer böyle olsaydı itiraz etmezdik. Bu kanunda da aramalarla ilgili yeni hükümler var.” Paketle ilgili eleştirilerini dile getirdi.

“Keyfi uygulamaların önü açılmış olacak”

Kendisini devlet olarak gören polisin, vatandaşa, 'senin tipin bozuk, yürüyüşün veya giyimin hoşuma gitmedi, sende bir iş var’ diyerek istediği kişinin üstünü, evini, arabasını, çantasını, ahırını, kümesini arayabileceğini ifade eden Yapıcıoğlu, “Bu kanunun çok tehlikeli olduğunu görmeyenleri buradan ikaz ediyoruz. Keyfi uygulamaların önü açılmış olacak.” diye konuştu.

 “Muhatap aldıklarınıza sorun; ‘Çözümden ne anlıyorsunuz’ diye.”

Çözüm sürecinin değinen Yapıcıoğlu, “Bir yandan tehditler, bir yandan topluma umut pompalamalar. Hükümet tek muhatap olarak İmralı’yı gördüğü müddetçe, temel hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yaptıkça bu sürecin başarı şansı yoktur. Hükümete tavsiyemiz şudur: Önce muhatap aldıklarınıza sorun, ‘Çözümden ne anlıyorlar.’ diye.” ifadelerini kullandı.

Yapıcıoğlu, “6-7 Ekim olaylarına ilişkin olarak Cumhurbaşkanının, önce ellerindeki kanı temizlesinler. Ellerine yüzlerine bulaşan kanın hesabını verecekler, demiş. Devlet tehdit etmez. Bu kanın ellerinde, yüzlerinde olduğuna siz de inanıyorsanız gereğini yaparsınız.” şeklinde konuştu.

“Filistinli Bakan Ziyad Ebu Ayn ve Özbek Alim Abdullah Buhari’nin katledildi”

Filistinli Bakan Ziyad Ebu Ayn’ın, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde barış sembolü olarak kabul edilen zeytin ağacı diktiği yerde darp edilerek katledildiğini belirten Yapıcıoğlu, “Bu cinayetten bir gün sonra Özbek asıllı bir Müslüman alim olan Abdullah Buhari zulümlerden dolayı hicret ederek geldiği İstanbul’da uğradığı suikast sonucu şehid edildi. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum.” diye konuştu.

“Zalimler için yaşasın cehennem diyorum”

12 Aralık gününün, Abdulkadir Molla’nın idamının yıldönümü olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Bu vesileyle ‘Suçum Allah'tan başkasına kulluk etmemekti. Bize kulluk et, dediler. Ben de ‘asın’ dedim. Şehitlik herkese ihsan edilmiş bir kader değildir. Yüce Allah bana şehitlik nasip ederse, kendimi en şanslı olarak düşünürüm. Şehitlik hayatımın en büyük başarısı olacaktır.’ diyen Abdulkadir Molla’nın şehadetini bir kez daha tebrik ediyorum. Bu olaylarda parmağı olan bütün zalimler için yaşasın cehennem diyorum.” şeklinde konuştu.

“Filistinli direnişçi kardeşlerimi selamlıyorum”

14 Aralık gününün HAMAS’ın 27. Kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatan Yapıcıoğlu, “Buradan Filistinli direnişçi kardeşlerimi selamlıyorum ve onlara “Nasrun minallahi wefethunqarib” (Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer) diliyorum. Özgürlüğüne kavuşmuş Mescid-i Aksa’da aynı saflarda namaz kılmayı nasib etmesini Allah’tan niyaz ediyorum.” dedi.

“Açlığa mahkûm ettiğiniz insanlardan, bir de vergi alıyorsunuz”

Hükümetin evli ve üç çocuklu olup da eşi çalışmayan asgari ücretliden vergi alınmayacağına dair tek maddelik bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Şu anda net asgari ücret aylık 891 TL. Ocak ayında ilk altı ay için yüzde 3’lük bir zam yapmayı düşünüyorlar. Yaklaşık 27 TL zam demek. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ne kadar bin 225 TL. Kira, giyim, eğitim, elektrik, su, yakıt, ulaşım, sağlık giderleri bu rakamın dışındadır. Zaten açlığa mahkûm ettiğiniz insanlardan bir de vergi alıyorsunuz. Ayıptır, günahtır, yazıktır, vicdansızlıktır.” diye konuştu.  (İLKHA)