• DOLAR 32.451
  • EURO 34.795
  • ALTIN 2440.144
  • ...
Gündemden Düşmeyen Profesör Hakkında Bilinmeyenler
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İşte yasakçı zihniyet hakkında Öğrencisi Ömer Salman`ın ifadeleri

Prof.Dr. E. Rennan Pekünlü`nün hapse atılmasıyla ilgili iyi kötü bir dünya şey söyleniyor. Kendisi benim üniversitedeyken Kozmik Elektrodinamik (elektromenyatik) dersimizin hocasıydı. Hapse atılması nasıl ki ders anlatışı, bilgili ya da bilgisiz oluşuyla ilgili değilse yani Astronominin uzağında bir nedenle hapse girmiş olduğunu göz önüne alarak meseleye yaklaşmak gerekiyor.

Daha Üniversitenin ilk yılında bölümde ismini duymuştum. Başörtülü kızları fişliyormuş diye. Duyar duymaz tüylerim diken diken olmuştu. Ne oluyor yahu diye... Sonraki yıllarda anlatıldığı şekilde bir olay görmemiştim. Herhalde abartılıyor demiştim. İlk tanışmamız EVRİM ATÖLYESİ`nde olmuştu. Ben daha 2. sınıftayken bölümün önündeki yeşillikte kollektif gruplarca EVRİM ATÖLYESİ çalışması başlatılmıştı. Öğlen arası çay yapılıyor, evrim konulu konuşmalar yapılıyordu. Bir keresinde ben de neyin nesi bu adamlar, diye yaklaşmış ve dinliyordum. Konuşan Rennan hoca (sonradan Rennan hocanın o kişi olduğunu öğrenmiştim) Bir sürü konuşmalar, dinleyicilerde katılım yapıyor falan. Bir ara birisi söz aldı.

İlahiyatta yüksek lisans yaptığını söyledikten sonra "aslında dinler de zamanla evrim geçirmektedir, mesela Hz. Muhammed`e gelen İslam ile bugün yaşanan İslam aynı değildir" dedi. Yahu dedim ne oluyor burada, üstümüze taş yağsa yeridir. Rennan hoca da cevaben Hz. Muhammed mi? O da kim? İlgilenmiyor ve tanımıyorum, din ve dini şeylerle uğraşmıyoruz. bunlar insanların ortaya attıkları şeylerdir. Biri önder olur, göklerdeki güçlerden bahsederler vb. diyerek cevap verdi. Konu geçti. Ama benim içim başladı kaynamaya... Soru cevap faslına geçilince ben de söz hakkı istedim. Yanında dinleyici olarak gelen namazında niyazında arkadaşım beni engellemeye çalışıyor, oğlum bak bırak, bölümü bitiremezsin falan diyordu ki ben söz hakkı alınca yanımdan kayboluverdi :) Neyseki sonraki yıllar evrim atölyesi kurulmadı. Allah hayretsin diye dua ederdik bizde...

Sonra ortalık hareketleniverdi. Programı organize eden arkadaşlar müdahale etti, "soru sormasına izin vermeyin hocam" dediler. Rennan hoca "bırakın arkadaşınız da özgürce fikirlerini ifade etsin" dedi. "Bugün konuşmalarda filozoflardan, düşünürlerden örnekler verildi ve herkesin bir dünya görüşü olabilir elbette. Benim de Peygamberimin, yol göstericimin Hz.Muhammed(as) dır. Doğruyu, iyiyi, faydalı ve adil olanın mutlak şekilde en doğrusuna ulaşmak için insan üstü bir mercinin, hatta insanı ve yaşadığı sistemi var eden bir güç tarafından ortaya konulabilirse doğru olabilir" dedim. Renann hoca sözü kesti ben devam etmek istedim, "Ayrıca Rennan hocam az evvel Hz. Muhammed`i tanımadığını ve ilgilenmediğini ifade edip üzerine yorumlar yaptı. Yahu bugün hangi ideoloji olursa olsun biraz bilgi sahibi oup ta konuşulmalı, Hz. Muhammed ki benim peygamberimdir, Allah`tan aldıklarıyla devlet kurmuştur, ekonomik siyasi sistem geliştirmiştir, ordu kurup savaşlar yapmıştır, hukuk geliştirmiştir ve insana dair bir çok yeni şeyler getirmiştir. Böyle birisi hakkında ilgilenmiyorum dedikten sonra yorumlar yapmanızı yakıştıramadım" derken Rennan Hoca önündeki masayı yıktı, ayağa kalkıp (boyuda uzundur maşallah) Din afyondur, diye bağırmaya başladı. OBen de cahilliğin asıl afyon olduğunu söylemeye calıştığımı hatırlıyorum ama kalabalıkta curcuna da duyuldu mu bilmem...

Yanımdan uzaklaşan arkadaş sordu ne oldu diye. Ben de olan biteni anlatınca "hacım sen bu sene sınava gir git burdan, yoksa işin zor" diye beni teselli etmeye kalkınca sinirlenip tartışmıştık. Yahu Müslümanım diye ortalıkta gezinmek mi marifet Allah aşkına. . . Böyle bir tanışma sonrasında 1 yıl denk gelipte görüşmek nasip olmadı.

Sonrasında 3.sınıfa geçtiğimizde Rennan hoca dersimize geliyordu. Derslerde slaytların sonuna karikatürler koyar, 1-2 dk konuşup bitirirdi. Zaman zaman dini alaya alıcı karikatürlerle derse son verip 1-2 cümlecikle laf sokup bitiriyor oluşundan sıkıntılarımız başlamıştı. Sonrasındaki dönemde başörtüsü üniversitelerde serbestleşmeye başlayınca bölümün kapısı önünde bir sabah başörtülü bir kız ile tartıştığını görünce yaklaşmış ve başörtülü Matematik bölümünden bir öğrenciye başörtüsünün yanlışlığından, bu şekilde okula giremeyeceğini elindeki resmi evrak çıktılarını göstererek herkesin içinde anlatmaya çalışıyordu. Ben de dinleyip sonrasında herkesin içerisinde kalan kız öğrenciye destek çıkmış ve hocanın hışmına uğramıştım.

Rennan hoca kendisi derslerde yoklamanın sistemin sıkıntılarından olduğunu, öğrencinin kendisinin de dersi çalışıp öğrenebileceğinden bahsederdi. Herkeste bilirdi ki yoklamadan dolayı dersinden kalan olmaz. Lakin bu tartışmalar nedeniyle ben de kendisinin derslerine gitmemeye başladım. Çünkü mesleyi umursamayan ya da Rennan hocanın tarafında yer alan diğer arkadaşlar da etkileniyor. Ben de derse adapte olamıyordum. Derslerin işlenmesinde sıkıntı olabilir diye düşünüp derslerine gitmedim. Sonrasında duydum ki sınıfta yoklamadan kalanları benimde içinde olduğum 10 k,işiyi ilan etmiş. Odasına gidip derslerine niçin katılmadığımı ve kendinin de yoklamayı önemsemediğini bildiğimi vs. konuştuk. Kendisi de O açıklamayı zarureten yaptığını yoklamanın sıkıntı olmayacağını sınava gelebileceğimi söyledi. Sonra 10 kişilik listede adı olanlarda gidip konuştular. Onlara da aynı şeyleri söylemiş. Sınava epeycene çalıştım ve sınava gittiğimizde Rennan hoca sağlık nedeniyle sınava gelmemişti ve fakat 10 kişinin adını yazılı olarak sınav gözetmenine vermiş, sınava alınmamalarını söylemişti. Meseleyi sınav devam ederken yeni değişen bölüm başkanına çıkardım.Hatta biz sınava girelim, gerekirse sonrasında hocayla konuşulsun ve sınavlarımızın iptal edilme durumunu onaylayıp imza atalım" dedim. Bölüm başkanı da kendisine ulaşamadıklarını ve kendisinin bu şekilde istediği için bir şey yapmayacaklarını ifade etti. O dersi 1 yıl sonra başka hocadan vermek zorunda kaldım. Yani o kadar da masum değil sanki..

Yüksek lisans yapan arkadaşlardan da yaptıklarımın yanlış olduğunu, hatta kendilerini zor durumda bıraktığımı söyleyip kızanlar oluyordu. Birkeresinde "bizi düşünmüyorsan bari kendini düşün, yazık etme kendine diyen değerli bir kardeşim vardı. Ben de üzülmüştüm böyle demesine. Kalbini de kırmak istemeden, Bölümde bu zulüm sürdükçe hiçbir dersin umrunda olmayacağını, kendinin nasıl katlanabildiğine ve benim bu kadar geniş mideli olamayacağımı ifade etmiştim. gelecek kaygımın olmadığını, Rızkı verenin allah olduğunu anlattım kendisine ama o baskı altında ne yaptı bilmiyorum. Renann hocanın karşısına dikildiğini görmedim tabi :)

Tartışmalar büyümüştü. Artık sabahları hoca kapıda nöbette birilerini yakalıyor. Ben de üzerine gelip tartışmalar büyüyordu. Rennan hocanın derslerini işlemeyip bu tür faaliyetlerle kendini kahraman ilan ediyor olması da cabası. Çünkü Bölümümüzden 15-20 civarı öğrenci derslerin işlenemediğini ve Rennan hoca eşliğinde gözümün önünde imzalar atıp buna benim sebep olduğumu belirten toplu dilekçeler yazıyorlardı. Ara ara beni mevcut hükümetten yana olduğumu falan söylüyorlardı. Ona deli oluyordum. Bir ara hükümeti desteklemediğimi v.b bahsetmeye çalışmıştım ama anlayan kim. Gerçi Renann hoca sen ajanmısın dediğinde Hayır Millî Görüşçüyüm hocam demiştim de, Erbakancı hımmm, belli oldu şimdi diye mırıldanmıştı :)

Durumdan dolayı bir çok kız örenci mağdur oluyordu. Bir defasında dekanlıktan görevli geldi ve Rennan hocaya görünmemem için bir başka öğrenciyle bizi bölümün dışına çağırttı. (Rennan hoca nasıl bir güç ise artık) Birlikte dekanlığa gittiğimizde ve dekanlıklakilerin hiç bir şey yapmadıklarına kendim şahit oldum. Bir defasında o dönemki bölüm başkanımız Serdar Evren ve kimisi emekli olmuş bölüm hocalarının da karıştığı herkesin içerisindeki bağırışmalı tartışmamız sonrasında bölüm başkanımızın babacan tavırla beni kenara çekip o başörtülü olarak gördüğün kişiler aslında samimi olmadıklarını, siyasiler falan filan diye anlatmaları vb... Hamdolsun hocaya da elinden geleni yapmasını, bu meselenin Hakk- Batıl mücadelesi olduğunu, Yaptığımın benim inancım gereği olduğunu, beni durdurmak istiyorsa bölümden atması gerektiğini ve fakat yine de durmayacağımı ve elimden gelse tüm Türkiye ye durumu anlatacağımı ifade ettim.

Bir keresinde yine Rennan hocayla tartıştıktan sonra ağlayan kız öğrencileri teselli edip dik durmalarını gerektiğini söylemiştim ve hoca bağıra çağıra odasına gitmişti. Sonra ben de sınıfa geçtim. Hoca hışımla sınıfa girdi ve elindeki anayasa mahkemesinin yorumunu içeren çıktıları üzerime fırlatarak al bunları yobaz. oku. okasan da anlamassın demeye başladı. Ben de o dönem açık öğretim adalet okuyordum .Hukuku bildiğimi ve kendisinin sadece hocalık makamını kullanarak bu hareketleri yaptığını. Burada bulunanların kendisine katlandığını not endişesi v.s. bahsettim, Delirdi. Rennanca (Çığırtkanca) bağıra bağıra çıktı gitti. Bu ve benzeri tartışmaları yaşarken bizleri gören bir çok Astronomi öğrencisi ve pek tabi Allah şahittir.

 Tartışmalar devam ederken bir hocam da gelip yaptıklarımı onayladığını fakat öğrencilik hayatımın tehlikeye düşeceğinden falan bahsetmeye başladı. Meseleyi bu şekilde çözemeyeceğimizden bahsetti. Ben de hocayı kırmadan evet tüm bölümde Müslümanım diyen herkesin bir olup bu hocaya bu dinin sahipsiz olmadığını göstermemiz lazım geldiğini durumun öğrencilikle alakası olmadığını ve kişiliksizce bir Müslüman olup mezun olacağıma bu nedenle bölümden atılırım bari birşeye yarasın diye atışmıştık. Sonrasında bu konuyu açmadık...

Bölüm, Dekanlık ve Rektörlüğün görmezden geldiği zalimce uygulamalar sonrasından yine bir sabah bölüme derse gelmiştim ve sınıfta beklerken arkadaşlar Rennan yine birini avlamış diye konuşuyorlardı. Kan beynime sıçramıştı. Koridora çıktım ve doçent bir hocamızın odasına başörtülü bir kız öğrenciyi çekmiş hakkında tutanak tutuyordu.

Ben de cep telefonumu çıkardım ve "hocam sizin bu hukuk mücadelenizi tüm Türkiye`ye duyurmak istiyorum. Burada yalnız kalıyorsunuz, gelin tüm ülkemiz size sahip çıksın" diyerek odaya girdim. Rennan hoca da elinde ki fotoğraf makinasını kaldırıp benim fotoğrafımı çekmeye kalktı.  Bir yandan da çık dıraşı yobaz falan diye bağırışmalar falan... Ben dışarı çıktım ama delirmiştim. Sonra kız öğrenci de dışarı çıktı. Ömer SALMAN sizmisiniz dedi.Evet dedim. Sizi, tutanağa engel çıkardınız şeklinde adınızı yazdılar dedi. Ben de içeri daldım. Hocam ahiretim için destek hazırlamışsınız falan diye girince olay tekrar büyüdü. Bölümün diğer hocaları geldiler, onlarda tartışmaya başladılar, 5-6 doçent, profesör falan bağırıyor. Ben de bağırıyorum. Öğrenciler falan toplandı falan filan. Sonraki günlerde basına çıkan görüntüler oldu. Sonra mesele büyüdü.... Rennan hoca acilen emekliliğini istedi ve okuldan ayrıldı. Sonraki yıl bölümde bölüm hocalarımın bazıları merhaba dememi bile görmezden delip suratıma bakmazlardı. Komiğime giderdi benimde...

İlerleyen zaman içerisinde bölümümüzde başörtülü olmasına rağmen Rennan hocanın hışmından korkarak başını açan ya da perukla okula gelen kız öğrenciler diğer hocalardan korka korka yavaş yavaş başlarını örtmeye başladılar. Yeni kayıtlı gelen öğrencilerden de başı örtülü bir kaç kardeşimiz gelince diğer hocalarda niyetlerini bilemem ama fazla ses çıkartmadılar... Şimdilerde bölümde bir kaç tane başörtülü kardeşimiz var diye biliyorum. Allah onlara en güzel şekilde hakkını vererek mezun olmayı nasip etsin..

 Bunlar bizzat yaşadığım bazı meseleler işte. Bunları niçin mi yazıyorum? Şimdi Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü hocayı masum, özgürlük mücadelesi v.s. göstermeye çalışanlara üzülüyorum. Bir de cezaevine girmeden önce evrim konulu seminer verip ağlamasını haber yapıyorlar.... Geriye dönüp bakınca gelinen bu noktaya seviniyor muyum. Hayır tabiki. Sevinilecek bir durum değil ve fakat Rennan hocamız bunu ve daha fazlasını da haketti.

 Sonuç olarak mesele Astronomi falan değil. Mesele Hakk-Batıl mücadelesi... Yapılan zulmü ve zalimliği mazlum gibi göstermek, Rennan hocanın Astronomiye katkılarından bahsederek konuyu saptırmak ve zalime acımak, mazluma ihanettir... Allah Rennan hocaya akıl fikir versin, gönlüne iman nasip etsin... Kendisinin yaptığı uygulamaları haklı gören öğrenci ve hocalarıma da mevla feraset nasip etsin.... Vesselam...

dogruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir