Diyarbakır`da Devlet hastaneleri PKK`nin elinde mi?
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş`ın çağrısı sonrası sokağa inerek terör estiren PKK/HDP yandaşlarının kayıt dışı ve eksik kayıtlarla devlet hastanelerinde tedavi edildiklerine dair belgeler ortaya çıktı.
DİYARBAKIR - İlke Haber Ajansının Diyarbakır Gazi Yaşargil Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde, usulsüzce hasta kayıtları yapıldığına yönelik haberinin ardından, ortaya çıkan hasta kayıt belgeleri, 6-7 Ekim olaylarında, hastanede yaralananlara müdahale sırasında tutulan hastane kayıtlarında yapılan ihlalleri bir kez daha ortaya çıkardı.
Diyarbakır olaylarında kullanılan Kobanili ve Yezidi Sığınmacılar…
6-7 Ekim olaylarında mülteci adı altında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından el altında tutulan Yezidiler ile Kobani’den gelen PKK/PYD’liler olaylara katılmış, saldırılarda yaralandıkları tespit edilen birçok Kobanili ve Yezidi sığınmacılar usule aykırı bir şekilde, Diyarbakır Gazi Yaşargil Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde tedavi edildikleri iddia edilmişti.
Sofi’nin Diyarbakır’da vurulduğu ortaya çıkmıştı…
Bir görgü tanığının ifadelerine dayandırarak yapmış olduğumuz “Meğer Kobani’de değil Diyarbakır’da yaralanmış” başlıklı haberimizde; PKK’nin Diyarbakır bölge sorumlusu olduğu iddia edilen Sofi kod adlı Selahattin Dilek’in de aralarında bulunduğu yüzlerce kişinin Diyarbakır’da yaşanan olaylarda yaralandığı, ilk tedavilerinin Diyarbakır’da yapılmasından sonra Suruç’a götürüldüğü ve Kobani’de yaralanmış süsü verildiği ortaya çıkmıştı.
Ortaya çıkan iddialar sonrası baskınlarını artıran polis, 06-07 Ekim olaylarında onlarca Kobanili ve Diyarbakır’da bulunan Yezidilerin de eylemlere katıldığını tespit etmiş ve bunlardan bazılarını gözaltına aldığını açıklamıştı.
PYD/PKK’li yaralılar kayda geçmeksizin tedavi edildi(mi)?
Ortaya atılan yeni bir iddia ve bu iddiayı destekleyen hastane kayıt belgeleri, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesinde çok sayıda usulsüz kayıt yapıldığının ve PYD/PKK’li yaralıların kayda geçmeksizin tedavi edildiği iddiasının asılsız olmadığını ortaya çıkardı.
Olayların yaşandığı gece sabaha kadar hastanede olduğu ve yaralı olarak hastaneye getirilen yaralılarla birebir ilgilendiklerini iddia eden görgü tanıklarının basına yaptıkları ihbarlarla ortaya çıkan Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Murat Kanğın ve Hastane Müdür yardımcısı İhsan Eken’in, çıkan haberlere rağmen konu ile ilgili olarak basına herhangi bir açıklamada bulunmaması, dikkatleri Diyarbakır Gazi Yaşargil Bölge Eğitim Araştırma Hastanesine çevirdi.
Eski hasta numaraları üzerinden kayıtları yapıldı(mı)?
06–07 Ekim tarihlerinde çıkan olaylarda yaralanan PYD/PKK’lilerin farklı isimler üzerine kaydedilmiş eski hasta numaraları üzerinden kayıtlarının yapıldığını gösteren belgeler, hastane otomasyon sisteminde yaşanan usulsüzlüğü ortaya çıkardı.
Hasta kayıt raporlarına göre, 06–07 Ekim olaylarında Selahattin Demirtaş’ın çağrılarıyla sokağa çıkarak insanların hayatlarına kast eden ve halkın malını yağmalayarak talan eden PKK/HDP’li çetelerin içerisinde bulunanlardan Abdullah KOBANİ ismi ile 364513 hasta numarası ile sisteme kayıt edilen şahıs daha önce sistemde aynı numara üzerinden kaydı olan bir kadın hastanın numarası üzerine kayıt edildiği ortaya çıktı. Bir diğer şahıs olan ve 364510 hasta numarası ile sisteme kayıt edilmiş olan Adem ARAM ise daha önce sistemde aynı numara ile kayıt edilmiş olan başka bir hastanın yerine kayıt edildiği ortaya çıktı.
Yukarıda verilen örneklerin benzerlerinin olduğu ve yaralıların birçoğunun 20 – 30 yaş arasında olması, çok sayıda kişinin Suriye uyruklu olması, bazılarının doğum yerinin Diyarbakır gösterilerek, uyruğunun Suriye olarak gösterilmesi ve bazılarında ise uyumsuz bilgilerin kayıt edilmiş olması ise olayların yaşandığı gün, Diyarbakır Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde kasıtlı olarak bazı usulsüz işlerin çevrildiğini ortaya koyduğu iddialarını güçlendirdi.
Adli vaka ile geldiği halde normal hasta girişi yapıldı(mı)?
Görgü tanığı, “Bu konuda birçok örnek var. Açıp o gün yapılan kayıtlara bir baksınlar her şey ortaya çıkar. Şahıs Adli vakadan (silahlı yaralamadan) gelmiştir. Bu şahıs sanki normal hastaymış gibi yatışı yapılmıştır. Bir diğer husus ise; Selahattin Eyyubi Hastanesine gittiğinde ‘Adli Vaka’ olarak değerlendirilen şahıs, buradan çıktıktan sonra Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesine gelerek normal hasta olarak girişi yapılıyor. İncelenmesi durumunda bu söylediklerimin tamamının çıkacağı görülecektir.” dedi.
Ayrıca, “Diyarbakır Gazi Yaşargil Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi başta olmak üzere kentteki bazı sağlık ocaklarının PKK/PYD’nin emrindeymiş gibi idare edildiği” iddiasında bulundu.
Sanki PKK’nin memuru…
Hastane personeli içerisinde HDP/PKK ile dirsek temasının olduğu birçok çalışanın olduğunu ve bu çalışanların bir kamu personeli gibi davranmadığını söyleyen görgü tanığı, son olarak PKK’li olduğu iddia edilen Bedrettin Güçlü adlı mahkûm hastaneden kaçmasının bunun en bariz örneği olduğunu söyledi.
Tam 10 gün gizli tuttular
Görgü tanığı son olarak Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesinden kaçan Bedrettin Güçlü adlı mahkûm ile ilgili olarak da, hastane çalışanlarının bu işte parmağının olduğu iddia etti.
Görgü tanığı, “Bir hastanede başında dört polisin bulunduğu ve kaçacağı bilgisinin olduğu iddia edilen, yoğun bakımdaki yaralı bir mahkûm firar edecek ve hastane içerisindeki bir personelden yardım almamış olacak! Bu olacak iş midir? Bu gün Kobani’den tedavi amaçlı getirilen yaralıların yanında, YDG-H ve HDP’li genç yaşlardaki kişiler sözde refakatçi olarak kalıyor. Gidin bakın! Hiç birinde refakatçi kartı bile yok. Bir hastanın başında en az 3-4 refakatçi kalıyor. Kaçan PKK’linin refakatçıları nerde? Bunu soran oldu mu? Basına düştüğü kadarıyla hepimiz olayı duyduk. Biliyoruz. Ancak Bu PKK’li Kasım ayının 15’inde kaçtığı biliniyor. Ancak olay bir hafta kamuoyundan gizli tutuldu. Firar olayıyla ilgili bir diğer husus ise mahkûmun, kademe kademe kaçtığı belirtiliyor. Demek ki her kademede buna yardım eden birileri var. Ama kimse bunu sorgulamıyor.” şeklinde konuştu.
Hatırlanacağı üzere 06-07 Ekim tarihlerinde, kentte yaşanan ve PKK/HDP’lilerin saldırılarında yer alanların hastanede sahte kayıtlarla tedavi edildiği iddiaları gündeme gelmiş ve büyük yankı uyandırmıştı. (İLKHA)