GAZİANTEP - İsrail`in Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırılarını kınayan Gaziantep İlim Kültür Yardımlaşama ve Dayanışma Derneği (İlim-Der), “Siyonist rejimin barbarlıklarına karşı yapılanlar, protesto yürüyüşleri ve kınamalarla sınırlı kaldığı müddetçe arzulanan neticeyi vermeyecektir. Sloganlar ile şu ana kadar kahrolmuş hiçbir topluluk yoktur.”diyerek somut adımların atılması çağrısında bulundu.

Gaziantep İlim Der Başkan Yardımcısı Sabri Yüzgeç tarafından okunan basın açıklamasında, “Mescid-i Aksa üzerinde kirli oyunlar düzenleyen ve vahşetin her çeşidini uygulayan İsrail, son on günde Müslümanlar için kutsal olan bu mekânda bir başka skandala daha imza atmıştır. Mescid-i Aksa`nın içerisine postallarıyla giren 100 kadar İsrail askerinin Filistinlilerin üzerine plastik mermi, ses ve gaz bombalarıyla müdahalesi üzerine 27 kişi yaralanmıştır. Aksa içerisinde bulunan Kıble Camii`ne sığınan Müslümanları kovalayan İsrail askerleri, Kıble Camii içerisinde gezerek göstericileri tartaklamış, bu esnada cami içerisindeki Kur`an-ı Kerimlerin etrafa saçıldığı görülmüştür. Yine bu Yahudi terör örgütü İsrail, Haziran ayından bu yana bin 300 Filistinliyi gözaltına almıştır ve bunların yüzde 40’ının çocuklardan meydana geldiğini belirtelim. Üstelik kışa girmek üzere iken, hasar gören ev ve okullarda yaşam ve eğitim bir drama dönüşmüştür. Unutmayalım ki: İsrail`in 51 gün süren saldırılarında 70`i Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu`ya bağlı 244 okul zarar görmüş, 24`ü ise tamamen yıkılmıştı. Altyapının yerle bir olduğu saldırılarda, 2 bin 158 kişi şehid olmuş, 11 binden fazla kişi de yaralanmıştır.”denildi.

“Sloganlar ile şu ana kadar kahrolmuş hiçbir topluluk yoktur”
Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların Kur’an’a ve İslam’a yapıldığına dikkat çeken Yüzgeç, “Yahudi terör örgütü İsrail, bu yaptıklarıyla yetinmemiş, son günlerde, ilk kıblemiz Mescid–i Aksa’ya necis postallarıyla girerek Kur’an’ı Kerim’in hürmetini çiğnemiş, pervasızca İslami değerleri ayaklar altına almış ve Müslümanların kutsallarını barbarca çiğnemiştir. Unutmayalım ki: Mescid-i Aksa ümmetin şerefidir. O yüzden ona dokunan kötülükler hepimize dokunmuş gibidir.  Ayrıca, şunu belirtelim ki: Siyonist Yahudi rejimi ne zaman İslam’a ve Müslümanlara yönelik bir vahşet sergilese, buna karşılık Müslümanlar da sokaklara dökülüp protesto yürüyüşleri, basın açıklamaları yapmakta ve bu barbarları kınamaktadırlar. Ancak, olay bittikten sonra herkes normal hayatına dönmekte ve bu işgalcileri gündemlerinden çıkarmaktadır. Siyonist rejimin barbarlıklarına karşı yapılanlar, protesto yürüyüşleri ve kınamalarla sınırlı kaldığı müddetçe arzulanan neticeyi vermeyecektir. Sloganlar ile şu ana kadar kahrolmuş hiçbir topluluk yoktur.”ifadelerini kullandı.

“Mescid-i Aksa’ya Sahip Çık”
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “Yapılan protesto ve  etkinliklerle beraber, Müslüman halklar yaşadıkları ülke hükümetlerine baskı yapmalı, Yahudi terör örgütü ile başta askeri olmak üzere siyasi ve ekonomik tüm ilişkilerin kesilmesini sağlamalıdırlar. Ayrıca Siyonist rejime karşı mücadele veren direniş hareketlerine askeri, siyasi ve ekonomik her türlü destek verilmelidir. Siyonist terör rejimiyle siyasi veya ekonomik ilişkilerde bulunan resmi veya sivil tüm kurum ve kuruluşlara karşı da engelleyici tepkiler geliştirilmelidir. En önemlisi ise, Müslümanlar içinde bulundukları dağınıklıktan ve Siyonistlerin cüretkârlığından ibret alarak bir araya gelmeli ve güç birliği yapmalıdırlar. En büyük tepki budur. Bizlerde İlim-Der olarak Peygamber Sevdalıları Platformu’nun düzenleyeceği “Mescid-i Aksa’ya Sahip Çık” adlı basın açıklamasına üye ve gönüllerimizle katılacağımızı ve tüm duyarlı Müslümanları bu konuda göreve davet ediyoruz. Yahudi terör örgütünü bu vahşet ve barbarlığından dolayı lanetlediğimizi belirtiyor ve üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.” (İLKHA)