Şeker Hastalığı görme kaybına yol açıyor
Diyabete bağlı göz hastalıklarından en sık görülen, "diyabetik retinopati" hastalığı hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları doktoru Belgin Ekmekçiler, hastalığın körlüğe neden olduğunu belirterek kan şekerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
DİYARBAKIR – Diyabet kaynaklı göz hastalıklarından “diyabetik retinopati” hastalığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Memorial Diyarbakır Hastanesi Göz Hastalıkları doktoru Belgin Ekmekçiler, hastalığın körlüğe neden olduğunu belirterek hastalık hakkında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi verdi.
Şeker hastalıklarını Tip 1 ve Tip 2 olarak kategorize ederek hastalığa açıklık getiren Dr. Ekmekçiler, Diyabetik retinopatinin oluşma riskinin Tip 1 diyabet’inde Tip 2’ye göre daha fazla olduğunu söyledi.
Ekmekçiler, “Diyabetin süresi önemli bir etkendir. 30 yaşından önce diyabet tanısı konulduğunda diyabetik retinopati oluşma riski 10 yılda yüzde 50, 30 yılda yüzde 90'dır. Yoğun kan şekeri kontrolleri ile diyabetik retinopati oluşması geciktirilebilir” dedi.
“Hamilelik hastalık riskini artırır”
Tip 1 veya Tip 2 diyabeti olan her hastanın diyabetik retinopati gelişmesi açısından risk altında olduğunu ifade eden Ekmekçiler, diyabeti olan her hastanın en azından altı ayda bir kez detaylı göz dibi muayene yaptırması tavsiyesinde bulundu.
Ekmekçiler, “Hamilelik, diyabetik retinopati riskini artırır. Dolayısıyla diyabetik hamilelerin, mümkün olan en erken zamanda göz dibi muayenesi yaptırmaları gerekiyor” uyarısında bulundu.
“Erken dönemde belirti vermeyebilir”
Gözde meydana gelen problemlerin temelinde retina damarlarındaki geçirgenliğin artmasının olduğunu söyleyen Ekmekçiler, diyabetik bir hastanın göz dibi bulguları arasında mikro anevrizmalar, sert eksudalar, retina ödemi ve kanamalar görülebileceğini belirtti.
Damarsal değişiklikler ve tıkanıklıklar artacağı uyarısında da bulunan Ekmekçiler, “Retina kendisini beslemek için normal damarlardan daha ince, kolay kanayabilen ve çok çabuk dallanabilen yeni damarlar oluşturmaya başlar. Diyabetik retinopati tablosuna retina dokusunun beslenmenin az olmasından dolayı, sinirlerde iletinin durmasını gösteren, pamuk kümelerine benzeyen madde birikimleri, yeni damar oluşumları, birtakım maddelerin artması sonucu retina üzerinde zarların oluşumu, retina önü ve vitreus içi kanamalar görülebilir. Diyabetik retinopatinin erken evrelerinde, genellikle hastalarda herhangi bir şikâyet olmaz. Fakat görme merkezine sıvı sızması sonucu, merkezi görmede azalma olabilir.” dedi.
“Kan şekeri kontrol altında tutulmalıdır”
Diyabetli hastalar üzerinde yapılan çalışmaların sonucu hakkında da bilgi veren Ekmekçiler, kan şekeri kontrolünün, retinopati gelişimini ve ilerlemesini yavaşlattığını söyledi.
Ekmekçiler, “Kan şeker düzeyini normal sınırlar içerisinde tutmak, hem göz hem de diğer organ hastalıkları riskini azaltacaktır. Normal düzeylerdeki kan şekeri aynı zamanda lazer tedavisi ihtiyacını da azaltacaktır” dedi.
“Erken evrede tedavi önemlidir”
“Diyabetik Retinopati” hastalığında hasarın çok ilerlemesi ve lazer yönteminin etkisiz kaldığı, göz içinde büyük miktarda kanamanın yaşandığı durumlarda tek seçeneğin “vitrektomi” ameliyatı olduğunu söyleyen Ekmekçiler, “Ancak hastalığın çok ileri evrelerinde başvuran hastalarda, yapılan tüm müdahalelere rağmen görmeyi düzeltmek ve korumak her zaman mümkün olamamaktadır. Her hastalıkta olduğu gibi tedaviye erken başlanması önemlidir. Kan şekeri düzeyi yüksek seyrederse ve gerekli tedaviler yapılmazsa, diyabetik retinopati ilerler” diyerek hastaların bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini ifade etti. (Ali Fidancı-İLKHA)