• DOLAR 34.501
  • EURO 36.422
  • ALTIN 2876.577
  • ...
Akdoğan, MHP ve HÜDA PAR liderlerine de teşekkür etti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Akdoğan, “Ama bilsinler ki biz bu provokatörlere de onların ipini elinde tutanlara da sonuna kadar hesap sormasını çok iyi biliriz ve devlet bunu kimsenin yanına koymayacak.

Devlet bunun hesabını soracak, bundan sonra da kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Çözüm süreci var diye kamu düzeninden kesinlikle taviz verilmeyecek. Çözüm süreci var diye onların hakaretlerine sessiz kalınmayacak.

Yol kesmelere, iş makinesi yakmalara müsamaha gösterilmeyecek. Çözüm süreci var diye bunu suistimal eden, pasiflik edenlerden de ayrıca hesabını soracağız.

Devlet burada kararlıdır. En temel zemin, kamu güvenliğinin tesis edilmesidir. Bu olmadıktan sonra hiç kimseyle hiçbir şey konuşmayız” diye konuştu.

“SOKAKLARI SAVAŞ ALANINA ÇEVİRMEDİK”

Adaleti yüceltmeye çalışanlar, mazlumun ve mağdurun sesini duyanlar tarafında olacaklarını vurgulayan Akdoğan, anlayış ve birlik olmayı işaret etti. Adana ve Mersin’in kozmopolit etnik yapısından da örnek veren Akdoğan, bölgede çok sayıda etnik ve mezhepsel yapının bir arada barış içerisinde yaşadığını ancak son olaylarda toplumsal ayrışmanın tetiklenip toplumun ve siyasi partilerin birbirine düşürülmek istendiğine dikkat çekti.

Sünni, Alevi, Türk, Kürt, HDP, HÜDA-PAR, AK Parti çevrelerinde oyunlar oynandığını söyleyen Akdoğan bu süreçte sağduyu çağrısı yapan MHP ve HÜDA PAR liderlerine de teşekkür etti.

Sokakları karıştırmak isteyenlere fırsat verilmediğini aktaran Akdoğan, kendilerinin de türlü haksızlıklara uğradıklarını belirterek şunları söyledi: “Elbette bir sorun yaşandığında siyaset halka gider, sokağa inip gösteri de yapabilir.

Biz defalarca büyük sınavlarda halka gittik. Gezi olayları, 17 Aralık komplosundan sonra havaalanından Kızılay’a kadar 10 binlerce insan sokağa döküldü. 1 milyon kişilik mitingler yaptık, halka gittik, demokratik tepkiyi ortaya koyduk ama yakıp yıkmadık.

Sokakları savaş alanına çevirmedik. 12 Eylül’de de gördük, 23 Şubat’ta da, daha önce çok zulüm gördük. Haklarımız hep gasp edildi. Büyük mağduriyetler yaşadık ama bunların yaptığını yapmadık. Silahla şiddete başvurmadık çünkü bu çıkmaz sokak. Şiddet zulüm üretir ve bugün bunu görüyoruz. Bölgede Kürtlere zulmeden örgüt var.

İş yerlerini yakan seçmenlerin oy kullanmasını engel olan, iş adamının makinasını yakan, Kürt çocuklarının gittiği okulları yakan bir örgüt. Bir tarafta hizmet eden şefkat ve rahmet elini uzatan bir devlet var diğer yanda şiddet baskı yapan bir örgüt var.

Evet silah çare değil sorundur, silahın gücünden medet ummanlar hep kaybetmiştir. Bölge halkı artık görüyor bu bir kırılma noktasıdır; kim hizmet götürüyor, kim zulmediyor.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir