Etekli siyaset
Kobani`yi bahane edip ülkeyi ateşe vermek isteyen erkek eylemcilerin etek giyme görüntüsünü hatırlayın. Yüzü maskeli bu kişilerin, bir de etek giymesi herkesin dikkatini çekmişti. Tanınmamak için maske taktılar, peki neden etek giydiler?
Bir erkeğin etek giymesi toplumumuzdaki karşılığı hiç de hoş değildir. Bir gösterici sadece tanınmamak için değil, aynı zamanda kendi gerçek kişiliğini ve amacını gizlemek için de etek giyiyor. Bir erkek değil de, bir kadın olarak eylemlerde gözükme isteğinin psikolojik arka planı da vardır. Erkek gibi olamayan, erkek gibi ortaya çıkıp hakkını aramayan bir gösterici, kadın kıyafetleriyle ortaya çıkabiliyor sadece. Aslında şiddet eğilimli, yakmaya, yıkmaya ve yok etmeye eğilimli biri, bunu etek giyerek gizlemeye çalışıyor. Bu davranış aynı zamanda toplumda kadına duyulan saygıyı, hassasiyeti suiistimal etmek çabasıdır.
Siyasette de gerçek kimliğini ve amacını gizlemeye çalışan partiler ve siyasetçiler var. Özgürlükleri ve demokratik hakları suiistimal eden ve bir etek gibi demokrasiyi giyerek siyaset yapmaya çalışanlar, kriz anlarında gerçek amaçlarını ifşa ediyor.
HDP ve Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş bu eylemlerin başlamasına ve sivillerin ölümlerine neden oldu. Halkı sokağa dökmek, siyasetin asla kabul edemeyeceği, demokrasiye vurulmuş bir darbedir aslında. Demirtaş`ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde yüzüne taktığı demokrat, özgürlükçü, sivil maske ve üzerine giydiği hoşgörülü, esprili, demokrasiye inanmış kişilik elbisesi meğer perdeleme içinmiş.
Kimliğini gizlemek için etek giyen eylemciyle, demokrat maskesi takıp, halkı isyana çağıran siyasetçi arasında ne fark var? İkisi de gerçek amacını ve kişiliğini gizliyor toplumdan. Kadınmış gibi gözüken eylemci gibi, demokratmış gibi gözüken etekli siyasetçi de Kobani eylemlerinde ifşa oldu.
Demirtaş ve HDP, yüzlerindeki maskeyi, giydiği eteği çıkartıp bize gerçek yüzünü göstersin artık. Demokratik, çoğulcu, özgürlükçü bir siyaset ile çözüm sürecini destekliyor mu, desteklemiyor mu? Öyle demagojiyle, hamasetle, sloganla olacak bir iş değil bu. Şiddeti lanetleyeceksiniz, ölümleri kınayacaksınız ve özür dileyeceksiniz.
Yasin Börü ve arkadaşlarını canice öldürenleri kınayan tek bir cümle dökülmedi ağızlarından. Canice öldürülen bu kişiler dindar Kürtler değil de, etekli sosyalist bir eylemci olsaydı o zaman dünyayı ayağa kaldırırdı Demirtaş ve HDP. Ama gelin görün ki başları taşla ezilen bu insanlar dindar Kürt, öldüren de sosyalist PKK militanı Kürt olunca sesleri çıkmadı.
PYD, Kobani, Cezire gibi bölgelerde sosyalist olmayan Kürtlere baskı yapıp, onları sürgüne zorladığında kimsenin sesi çıkmadı. IŞİD muhalifleri öldürdüğünde HDP`nin sesi çıkmadı. Esed 300 bin insanı öldürdüğünde PYD`nin ve HDP`nin sesi çıkmadı.
HDP, terör, şiddet ve ırkçı söylemlerle beslenen bir geleneğin prangasından kurtulmadığı sürece gerçek demokrat olduğuna kimse inanmaz. Çözüm süreci de onlar olmadan gerçekleşecek ve hayata geçecek kadar önemlidir.
Kobani meselesi CHP`nin de etekli siyaset yaptığını gösterdi bize. Kılıçdaroğlu akla zarar bir teklifle, tezkereyi sadece Kobani için sınırlamak istedi. Ne demek bu? Çocuk katili Esed`e dokunmayın, IŞİD`i öldürün, Kobaniyi kurtarın. Katil Esed`le mezhep bağı var diye Kılıçdaroğlu bugüne kadar o katili asla kınamadı. Sonunda 1,5 milyon mülteciyi kabul ettiği için Erdoğan`ı vatan hainliği ile suçladı. Neden? Çünkü onlar Sünni ve Esed karşıtı. CHP de gerçek niyetini ve inancını, Atatürk ideolojisinin maskesi ve demokrasi eteği giyerek perdeliyor. Aslında HDP`den bir farkı yok. Başbakan Davutoğlu çok isabetli bir tespit yaptı: `Esed Suriye Baası, CHP Türk Baası, HDP de Kürt Baası` dedi.
Türkiye`de etek giymeden siyaset yapacak bir muhalefete ihtiyaç var.
ALİ NUR KUTLU - Yeni şafak