Yapıcıoğlu: "Hiçbir zaman geri adım atmayacağız"
Ankara'da kılınan gıyabi cenaze namazına katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, kendilerine yönelik tehditleri hatırlatarak, "Bizi sindiremeyecekler, bizi oradan kaçıramayacaklar. Hiçbir zaman geri adım da atmayacağız." dedi.
ANKARA - HDP'nin çağrısının ardından sokağa inen saldırganlar tarafından katledilenler için Ankara'da gıyabi cenaze namazı kılındı. Hacı Bayram Camisi'nde kılınan gıyabi cenaze namazına HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı. Namazdan sonra açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, kendilerine yönelik tehditleri hatırlatarak, "Bizi sindiremeyecekler, bizi oradan kaçıramayacaklar. Hiçbir zaman geri adım da atmayacağız." dedi.
Son 4 gündür özellikle Kürt coğrafyası başta olmak üzere metropollerde bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Yapıcıoğlu, "Hatta bazı il ve ilçelerde büyük oranda kaotik bir ortam oluşturulup pek çok can kaybı var. Halen daha can kaybı haberleri geliyor. Dün de maalesef daha önce giden canlara yenileri eklendi.
Özellikle ben bu saldırılarda hayatını kaybeden, mazlumca katledilen insanları rahmetle anıyorum. Onların yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu olaylarda yaralanan insanlara da Allah’tan acil şifalar diliyorum." şeklinde konuştu.
"Katledilen insanların pek çoğu herhangi bir siyasi bağlantıları yok"
Saldırıda katledilen insanların pek çoğunun herhangi bir siyasi bağlantıları olmadığını belirten Yapıcıoğlu, bu kişilerin İslami kimliklerinden, İslami duruşlarından ve İslam’ı yaşamalarından dolayı saldırıya uğradıklarını vurguladı.
Katledilen insanların bazılarının partilerinin üyeleri olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, "Bazıları partimize yakın olarak bilinen STK’larda hizmet gören, insanlara hayırlı hizmetlerde bulunmaya çalışan kardeşlerimizdir. Bazılarını hiç tanımıyoruz, farklı farklı çevreler, farklı farklı cemaatler ile mensubiyetleri olabilir veya hiç kimseyle irtibatları da olmayabilir. Ama bunlar da biliyoruz ki, sakallarından, giyim kuşamlarından veya yanlarındaki eşlerinin örtülerinden dolayı saldırıya uğrayarak katledilmişlerdir. Bu bir cinnet halidir, bu bir vahşettir. İnsanlar sadece giyimlerinden veya inançlarından dolayı öldürülüyorlar." dedi.
"Kobani bu işin bahanesi olmuştur"
Yaşanan olayların Kobani’ye yapılan saldırılara bir tepki olarak doğmadığını, Kobani'nin sadece bu işin bahanesi olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, bu olaylar olduktan sonra Kobani'nin gündemden düştüğüne dikkat çekti.
Yapıcıoğlu, "Şu anda Türkiye’nin gündeminde Diyarbakır’ın, Batman’ın, Mardin’in, Van’ın, Bingöl’ün, Antep’in, Adana’nın, Mersin’in ve İstanbul’un sokaklarındaki karışıklık ve kaotik ortam birinci gündem maddesidir. Kobani’ye destek adına bunu yaptıklarını söyleyenler, Kobani’ye de aslında kötülük etmişlerdir, gündemden düşürmüşlerdir." ifadelerini kullandı.
"Kobani olmasaydı da bunlar olacaktı"
Kobani olmasaydı da bunların olacağını belirten Yapıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz öyle inanıyoruz, öyle düşünüyoruz ki bunlar çok planlı, önceden planlanmış, tasarlanmış eylemlerdir. Amaç çok başkadır. Kobani olmasaydı da bunlar olacaktı, zira bunun taşları aylar öncesinden, yıllar öncesinden döşenmekteydi.
Hatırlarsınız, İmralı görüşmesinden sonra Mehmet Öcalan çıktığında bir açıklama yaptı. IŞİD’e karşı topyekun bir mücadeleden bahsetti. IŞİD ve bağlantılı bütün çevrelere hayat hakkı tanınmaması gerektiğinden bahsetti. Bunu, İmralı’daki PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın mesajı olarak duyurdu ve olaylar başladı. Aynı mesaj HDP’nin lideri Selahattin Demirtaş tarafından da Amerika dönüşünde, “Bütün halkımızı davet ediyoruz, sokaklara insinler” dediler ve başka başka HDP yetkilileri de herkes ne yapabilecekse şimdi yapsın, her türlü eylemliliği hemen ortaya koymak gerekir yarın çok geç olabilir çağrılarında bulundular ve dediler ki her yer, her sokak Kobani olacak. Kobani nedir, Kobani’de ne oluyor? Kobani’de savaş var. Kobani top atışlarının altında, Kobani’de bombalar patlıyor. Tankların namluları Kobani’ye çevrilmiş otomatik silahların namluları Kobani’ye çevrilmiş, Kobani’de insanlar ölüyor, binalar yıkılıyor. Her sokağı Kobani’ye çevirin diyen insanlar, sokaklarda bu şiddet olayı yaşandıktan sonra, “Bizim şiddetle işimiz yoktu, yakmayla, yıkmayla, öldürmeyle, şiddetle alakamız yoktu, biz kimsenin böyle bir şey yapmasını tasvip etmiyoruz” dediler. O zaman çıkıp şunu açıklamak zorundadırlar. “Her sokağı, her şehri Kobani’ye çevirin” derken neyi kastettiniz? İşte Kobani etrafındaki kuşatma kalkmadı ama pek çok kent Kobani’ye döndü. Yıkılan binalar, yağmalanan işyerleri, soyulan dükkanlar, katledilen insanlar. Kürtlerin seslerini duyurabilmek için, Kurban bayramında burada da Kürtleri Kurban etmeye başladılar."
"Beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştıkları için geri adım atar gibi oldular"
Sanki bu noktada beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştıkları için geri adım atar gibi olduklarını ve farklı farklı açıklamalar yaptıklarını belirten Yapıcıoğlu, "Bu tür davranışlar derhal durdurulmalıdır dediler, fakat durmadı. Aslında esasında bu açıklamaları yapan insanların da kendi iradeleriyle bu açıklamaları yaptıklarına biz inanmıyoruz. Halkı sokağa davet ederken de kendi iradeleriyle konuşmadılar, bugün sükûnet çağrısı yaptıklarında da kendi iradeleriyle konuşmadılar. Ellerine tutuşturulmuş kağıtları belki okuyorlar veya birileri tarafından kendilerine verilen mesajı kamuoyuyla paylaşıyorlar. Bu siyaset değildir.
Yıllardır bizleri ve diğer bir kısım İslami kesimleri IŞİD’le, daha önce El-Nusra’yla bağlantılıymış gibi gösterenler bizim tarafımızdan uyarılmıştı. Memlekete kin tohumları ekiyorsunuz, ektiğiniz yetmedi her gün bunları tekrar tekrar suluyorsunuz, gübreliyorsunuz. Bu tohumlar bir gün yeşerecek. Yeşerirse memleket kaosa sürüklenecek, çok kötü olur. Yapmayın dedik. Rica ettik. Seslendik, yalvardık ama sesimizi duyuramadık. İşte o tohumların yeşerdiği gün bugündür.
"Öldürdükleri insanları öldürmekle yetinmiyorlar"
Üç gündür katledilen insanların ne şekilde katledildiklerini hepiniz izlemişsinizdir. Öldürdükleri insanları öldürmekle yetinmiyorlar. Öldürdükten sonra cesetlerin üzerinden arabayla geçiyorlar, öldürdükleri insanların cesetlerinde kafalarını gövdelerinden ayırma gibi vahşice işlemlere devam ediyorlar, yetmiyor üzerlerine benzin döküp yakıyorlar. Dediğim gibi bu bir vahşettir, vahşete derhal son verilmelidir, bunun hiç kimseye faydası yoktur. Umuyorum ve diliyorum ki çok fazla devam etmez. Ben özellikle Kürt kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Artık uyanın! Kim sizin hayrınızı istiyor, kim sizin dostunuzdur, kim de sizi kaotik bir ortama sürüklüyor, sizin mallarınızı yağmalıyor, sizin kanlarınız, sizin cesetleriniz üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. Lütfen uyanın artık." şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, “Biz hazırız, PKK da hazır mı?” diye partinizden bir açıklama geldi. Partinize çok şiddetli saldırılar olduğunu söylediniz. Bu tür saldırılara karşı kendinizi nasıl koruyorsunuz? Şeklinde sorusunu da yanıtlayan Yapıcıoğlu, "Biz kendimizi şöyle tanımlıyoruz. Bazıları zannediyorlar ki birileri “İnsanlar aleyhinizde bir yerlerde toplandılar, onlardan korkun” denildiğinde, biz onlardan korkup sineceğiz. Hayır, biz Allah’a ve ahret gününe inanmış insanlarız. Birileri bize insanlar sizin aleyhinize toplandı onlardan korkun dediğinde bizim imanımız artar ve biz Hasbunallah we ni’mel wekil deriz. Yine öyle deriz, bizi sindiremeyecekler, bizi oradan kaçıramayacaklar. Son ferdimiz de kalsa biz mücadelemize devam edeceğiz orada. Bu memleketin ve insanların hayrı için ne gerekiyorsa biz onu yapacağız.
"Hiçbir zaman geri adım da atmayacağız"
Eğer yarın bir gün orayı terk etmek veya siyasi faaliyetlerimizi terk etmek bu memleketin hayrınadır düşüncesi bizde hasıl olursa bunu da elbette yaparız. Fakat şu anda bölgeye bizim gibi hareketlerin lazım olduğunu düşünüyoruz ve inşallah biz bu yolumuza devam edeceğiz. Bu mübarek mazlum insanların kanı aktı, inşallah pek çok insanın uyanışına vesile olacaktır diye düşünüyoruz.
Biz hiçbir zaman saldırgan taraf olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Ama bize yapılanlar bizi sindiremeyecek, hiçbir zaman geri adım da atmayacağız. Dünyanın her yerinde saldırı altındaki, ölüm tehdidi altındaki insanların kendini savunması meşrudur ve bizim kardeşlerimiz de meşru savunma haklarını kullanacaklardır." dedi. (İLKHA)