DİYARBAKIR- Uyuşturucu madde kullanmanın zararları hakkında İLKHA’ya açıklamalarda bulunan eski uyuşturucu madde bağımlıları, kötü arkadaş seçimi ve aile içi huzursuzlukların kişiyi uyuşturucu madde kullanmaya ittiğini belirtti.

Diyarbakır’da Lise yıllarındayken uyuşturucuyla tanışıp madde kullanmaya başlayan İ. M. (18), Diyarbakır’da her türlü uyuşturucu maddeye ulaşmanın çok kolay olduğunu belirterek, “Bu kadar kolay ulaşılabiliyor olması, başlı başına bir risk. Öncelikle bunu engellemeleri gerekenlerin bu işlerini yapmaları gerekiyor. Aynı zamanda uyuşturucu kullanımından koparılan gençlerin de, manevi dünyalarındaki tahribat göz önünde bulundurularak, İslami bir eğitimden geçirilmesi çok faydalı olacaktır kanısındayım” ifadelerini kullandı.

“Sigara ve esrar kullanarak arkadaş ortamlarına uymaya çalışıyorduk”

Uyuşturucu madde kullanmaya nasıl başladığını anlatan İ. M. “Diyarbakır’da birçok kişi uyuşturucu madde kullanıyor. Bizim arkadaş ortamlarımızda da esrar ve bali gibi maddeleri kullanan kişiler vardı. Ben 16 yaşlarındayken madde bağımlılığına kapıldım. Öncelikle arkadaşlarımla parklarda sigara içiyordum. Daha sonra esrar gibi maddeler kullanmaya başladım. Sigara ve esrar kullanarak arkadaş ortamlarımıza uymaya çalışıyorduk ve uyduk.” şeklinde konuştu.

Aile bireyleriyle yaşadığı tartışmalar ve içinde bulunduğu boşluk nedeniyle kendini kötü ortamlarda bulduğunu aktaran İ. M., uyuşturucu madde kullanımını bırakmada İslami eğitimin önemine değindi.

“Dindar Müslümanların çabalarıyla uyuşturucu kullanmayı bıraktım”

İ. M., konuşmasının devamında: “Bizim gençlerimiz okul okumuyorlar. Kimse de ellerinden tutmadığı için kendilerini boşlukta buluyorlar. Ben, çalışacak bir işim olmadığı için sürekli ailemle tartışıyordum. Daha sonra eve gelmemeye, dışarıda sabahlamaya başladım. Böyle durumlarda insan yeni bir yer ve yeni arkadaş ortamı arıyor. Bu durumda madde kullanan arkadaşlarımın yanına gide gide, madde kullanmaya başladım. Başıma gelen bazı musibetlerden sonra dindar Müslümanlarla tanıştım. Bana İslam’ı anlattılar. Elhamdülillah şu an madde kullanmıyorum.” ifadelerini kullandı.

“Uyuşturucu madde kullandığım için babamla iki yıl konuşmadık”

Uyuşturucu madde bağımlılığından kurtuluşunun uyanışına sebep olduğunu kaydeden İ. M., “Tanıştığım dindar insanlar, bana öncelikle Allah ve Resulünden bahsettiler. Madde kullanmanın dinimiz açısından haram olduğunu, örf ve adetlerimizde yerinin olmadığını söylediler. Ben  de İslam’ın gerektirdiği bir emir olarak madde kullanmayı bıraktım. Madde bağımlılığından kurtulmam, bir nevi uyanışıma sebep oldu. Madde bağımlısı olduğum zamanlarda insanlar bana değer vermiyor, çevrem sürekli beni dışlıyordu. Ama şimdi yanlarından geçtiğimde bana saygı, hürmet gösteriyorlar. Madde bağımlılığı ve sigara nedeniyle yaklaşık iki sene babamla konuşmadık. Daha sonra babamın da bana karşı tavırları, hal ve hareketleri değişti. Ailemin, kardeşlerimin ve çevremin de tavırları değişti. Bu, İslam’ın insana verdiği izzet ve şereftir.” açıklamasını yaptı.

İ. M., uyuşturucu madde kullanan kişilere tavsiyelerde bulunarak, İslam’ı öğrenme dışında uyuşturucu madde bağımlılığını ortadan kaldıracak başka bir tedavi yöntemini bilmediğini söyledi.

Uyuşturucu madde kullandığı zamanlarda Diyarbakır’da uyuşturucu ve esrar gibi maddelerin satışının yaygın olduğuna dikkat çeken İ. M., yaşadığı semtin hemen hemen her yerinde uyuşturucu madde satan torbacıların olduğunu dile getirdi.

"Polis bize, 'Taş atmayın ama ne yaparsanız yapın' diyordu"
Polislerin uyuşturucu maddeleri kullananlara ve bu maddelerin satışını yapanlara karşı caydırıcı bir etkide bulunmadığını söyleyen İ. M., “Bir arkadaşım, İstanbul’da bir polisin halka hitap ederek madde bağımlısı çocuklarının olması halinde kendilerine yardımcı olacaklarını söylediğini duymuş. Ben bu yaşıma kadar Diyarbakır’da böyle bir şey görmedim. Diyarbakır gibi bir yerde arkadaşlarımız esrar içtiklerinde polis kendilerine devam etmelerini söylüyordu. Kendilerine “Siyasete girmeyin, bize taş atmayın. Ne yaparsanız yapın, ister eroin, ister içki veya isterseniz eroin için” diyorlardı. Polis, uyuşturucu maddelerin nerede ve nasıl satıldığını herkesten daha iyi biliyordu.” dedi.  (Fikret Kavgalı /Ali Adiyaman– İLKHA)