PKK KIBLEYİ BİLMİYOR
27 Ağustos 2014 tarihinde Diyarbakırın Silvan (Farqîn) ilçesine bağlı Dağcılar (GundêŞao) köyünde akraba ziyareti esnasında PKKlilerce kaçırıldıktan 5 gün sonra serbest bırakılan İLKHA muhabiri Ali Adiyaman, başından geçenleri Doğruhabere anlattı.
Hamza Adiyaman - Fikret Özkan / Diyarbakır
Akraba ziyaretinde bulunmak için gittiği Silvan’ın Dağcılar (Şao) Köyü Erkenciler mezrasında silahlı PKK militanları tarafından kaçırıldıktan 5 gün sonra serbest bırakılan İlke Haber Ajansı (İLKHA) Diyarbakır muhabiri Ali Adiyaman serbest bırakıldı.31 Ağustos 2014 tarihinde öğle saatlerinde serbest bırakılan Adiyaman, Hazro ilçesinde akrabaları ve sevenleri tarafından teslim alındı. Adiyaman’ı tekbirlerle karşılayan yakınları, PKK’ye tepki gösterdi. Oğlunun gelişinden dolayı oldukça mutlu olduğunu dile getiren baba Hüseyin Adiyaman, “Oğlumuzu bıraktılar. Geldiği için çok mutluyuz. Bırakılması için çalışan ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
HAK BİLDİĞİM DAVADAN VAZGEÇMEYECEĞİM
PKK militanlarının kaçırdığı Ali Adiyaman yaşadığı olayı Doğruhaber’e anlattı. İslami kimliğe sahip olduğu ve bu doğrultuda haber ürettiği için kaçırıldığını belirten Adiyaman, hak olarak bildiği davasından vazgeçmeyeceğini, eskiden olduğu gibi bu doğrultuda gazeteci olarak çalışacağını ifade etti.
BDP’YE OY VERMEDİLER DİYE ANNE-BABAMI DARP EDİP KÖYDEN ÇIKARDILAR
Lice’nin Kıyı (Darakol) köyünde bulunan nişanlısını ailesiyle birlikte ziyaret ettikten sonra Silvan’da bulunan evinde kaçırıldığını anlatan Adiyaman, “Malumunuz birkaç ay önce anne ve babam BDP’ye oy vermedikleri gerekçesiyle PKK’liler tarafından darp edilmiş ve zorla köyden çıkarılmıştı. Bizde akraba ziyaretinden sonra eşyalarımızı kontrol etmek için köydeki evimize gittik. Eve vardıktan 10 dakika sonra eli silahlı PKK’liler geldi. Araçtan inen 2 kişi doğruca benim yanıma geldi. ‘Sen muhabirsin, Hür Dava Partisi’nin haberlerini sık sık yapıyor ve bizim aleyhimizde haberler üretiyorsun.’ diyerek, kimlik kontrolü yaptılar.
Elimden aldıkları cüzdanımdaki basın kartımı görünce İLKHA muhabiri olduğumu kesinleştirdiler. Bu nedenle beni götürdüler. Anne ve babam onlara engel olmaya çalışınca ‘Bu bizim aleyhimizde haberler yapmış. Bize karşı haber yaptığı için onu götürüyoruz. 5 dakika konuştuktan sonra serbest bırakacağız.’ dediler. Ardından aracımla birlikte beni götürdüler.” dedi.
GÖZLERİMİ VE ELLERİMİ BAĞLAYARAK BENİ DARP ETTİLER
Kaçırıldıktan sonra Lice’nin Yolçatı (Sise) köyünde bulunduğunu tahmin ettiği PKK kampına götürüldüğünü söyleyen Adiyaman, gözleri ve elleri bağlı olarak sorguya alındığını kaydederek, “Beni heykel dikme olayının yaşandığı köye götürdüler. Köyde gözlerimi bağladılar, 100 ya da 200 metre yol aldıktan sonra gittiğimiz kamplarına yerleştirdiler. Kampta belirli bir süre kaldıktan sonra gözlerim ve ellerimi bağlayarak PKK’li çeteler tarafından sorguya götürüldüm.
Bizim İslami kimliğimizi bildikleri için rahatsızlık duymuşlar. Muhabirliği bırakıp başka bir işte çalışmamı istediler. Ben de muhabirliği bırakmayacağımı çünkü basının özgür olduğunu söyledim. O anda beni darp ettiler. ‘Nasıl bırakmazsın?’diyerek tehdit ettiler.” şeklinde konuştu.
NAMAZ KILMAMA DAHİ MÜSAADE ETMEDİLER
PKK’lilerin kendisini ölümle tehdit ettiklerini anlatan Adiyaman, “Dün serbest bırakılırken benimle alay edercesine, ‘Öğle namazını kıldın mı? Kılmamışsan git kıl çünkü son namazın olacak. Kıbleyi sordum, `Namaz kılmadığımız için kıbleyi de bilmiyoruz` Seni öldüreceğiz.’ dediler. Beni bilmediğim bir yere götürerek ellerimi ve gözlerimi bağladılar. Namaz kılmama dahi müsaade etmediler. Yolda başım bir ağaca çarpınca komutanları olduğunu tahmin ettiğim bir kişi, diğer PKK’liye ‘Yavaş götür. Şimdi başında iz çıkacak. Cesedinden izler çıkmasın.’ diyerek, üstü kapalı bir şekilde beni tehdit etti. Daha sonra bir araca bindirilerek bizim köyün yakınlarına bıraktılar. Bırakıldıktan sonra ailemi aradım. Ailemle Hazro’da buluştum.” ifadeleriyle anlattı.
DEVLET ÇÖZÜM SÜRECİ ADI ALTINDA BÖLGEYİ PKK’YE SATMIŞ
Yaşadıkları olaylarda bazı izlenimler elde ettiğini aktaran Adiyaman, devletin çözüm süreci adı altında bölgeyi PKK’ye sattığına dikkat çekti.
ASKER BİZDEN KORKTUĞU İÇİN HELİKOPTERLE UÇUŞ BİLE YAPAMIYOR
Adiyaman, konuşmasının devamında, “PKK’liler istedikleri saatte, istedikleri yerde araçlarıyla geziyorlardı. Yoldan geçenlere ve diğer araçtakilere selam veriyorlardı. Onlara araba camlarının kendileri için tehlike oluşturup oluşturmadığını söyledim.
Bana, ‘Sorun yok. Sen merak etme. Askerler bizi görseler bile bir şey olmaz. Yeter ki seni bizim yanımızda görmesinler.’ cevabını verdiler. Kamptayken bir PKK’linin ‘Asker bizden korkuyor. Bizden korktuğu için bırakın araçlarla buraya gelmeyi helikopterle bulunduğumuz çevrede dahi gezemiyor.’ ifadelerini kullanıyorlardı.” şeklinde konuştu.
ACILI AİLELERE MORAL ZİYARETİNDE BULUNDU
Öte yandan serbest bırakıldıktan sonra Şeyh Said Meydanı’nda PKK tarafından kaçırılan çocuklarının serbest bırakılması için eylem yapan aileleri de unutmayan Ali Adiyaman, acılı ailelere destek ziyaretinde bulunup ailelere moral verdi.Annesi ve babasıyla birlikte aileleri ziyaret eden Adiyaman, kaçırılan çocukların bırakılması için temennilerde bulundu.