`Yargı hesaplaşma aracı olarak kullanılıyor`
Adli yılı açılışı dolayısıyla açıklama yapan Batman Barosu, yargının hem siyaset kurumunca hem de siyaset dışı aktörlerce bir hesaplaşma alanı ve aracı olarak görüldüğünü savundu.
BATMAN - 2014- 2015 Adli Yılı’nın başlaması nedeniyle Batman Barosu tarafından yapılan açıklamada, yargının hem siyaset kurumunca hem de siyaset dışı aktörlerce bir hesaplaşma alanı ve aracı olarak görüldüğüne vurgu yapıldı.
Batman Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Yasama organınca, kimi politik ve toplumsal nedenlerle çıkarılan yasalar, mevcut adli sistem içinde sorunlara yol açtığı gibi, ileride daha büyük yapısal sıkıntılara sebebiyet verecektir. Daha önceki yıllarda çeşitli vesilelerle belirttiğimiz üzere, Türkiye’de son yıllardaki zihinsel, idari ve yapısal değişime, hukuk sistemimiz ve yargısal pratiklerimiz ile maalesef ayak uyduramamaktayız. Bunun başlıca sebebi, Yargının hala hem siyaset kurumunca hem de siyaset dışı aktörlerce bir hesaplaşma alanı ve aracı olarak görülmesidir. Bu nedenle günübirlik ihtiyaçlar yerine, uzun vadede işlev görecek, toplumsal ihtiyaçları dikkate alan esaslı bir yargı reformunun gerekliliğini bir kez daha belirtmek gerekmektedir.” denildi.
“Yeni bir anayasa ‘Yeni bir Türkiye’ için ön koşuldur”
Toplumun tüm kesimlerince yeni bir anayasanın ihtiyaç olduğu kabul edilmesine rağmen, maalesef bu konuda mecliste bir uzlaşı sağlanmadığını ve bu acil ihtiyacın ötelenmediği belirtilen açıklamada, “İktidarıyla muhalefetiyle bütün bir siyaset kurumundan, çağın gereklerine uygun, çoğulcu ve sivil bir anayasa yapma taahhütlerini yerine getirmeleri bugün için toplumun en büyük beklentilerindendir. Yeni anayasa hem toplumsal barış, hem yargı reformu ve hem de idari reform için ön koşuldur.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bugünün, aynı zamanda Dünya Barış Günü olması vesilesi ile belirtmek isterim ki, bölgemizde yaşanan vahşetin Batman’a kadar sirayet eden sonuçlarıyla günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmiş olması da dikkate alındığında, toplumsal barış için devam eden çözüm sürecinin önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Bu nedenle, barış çabalarında ısrarın ve sorunun nihai anlamda çözümünü kayıtsız şartsız desteklemenin ahlaki bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.”
“Hasta tutuklu ve hükümlüler için tahliye ve infaz erteleme yoluna gidilmelidir”
Uzun tutukluluk ve hükümlülük süreleri ve cezaevlerinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz koşulları nedeniyle de durumları ağırlaşan hasta tutuklu ve hükümlülerin varlığının bugün için en önemli adli meselelerden biri olduğu ifade edilen açıklamada, “Hasta tutuklu ve hükümlülerin uygun koşullarda tedavilerinin yapılabilmesi için tahliyelerinin ya da infaz ertelemesinin ağır bürokratik koşullara bağlanması ile adeta imkânsız hale gelmiştir. Tutuklu ve hükümlü de olsa bir kişinin sağlık ve tedavi hakkı temel haklardandır ve bu hakkın kullanımını engelleyen bürokratik süreçlerin bir an önce kaldırılması gerekmektedir.” İfadeleri kullanıldı. (Veysi Rüzgar-İLKHA)