"Mevlidin yaygınlaşması Peygamber sevgisini gösteriyor"
Son yıllarda başta Doğu ve Güneydoğu bölgeleri olmak üzere tüm Türkiye'de rağbet gören 'Rehberê Xelâsî' adlı Kürtçe mevlidin yazarı Mustafa Turan, mevlit okumanın bu şekilde yaygınlaşmasının halkın peygambere olan sevgisini gösterdiğini söyledi.
MERSİN - Son yıllarda Peygamber Sevdalıları tarafından yaygınlaştırılan Kutlu Doğum etkinliklerinin vazgeçilmezi olan Mevlid-i Şerifi kaleme alan Mustafa Turan, Mevlid-i Şerifin halk arasında bu şekilde rağbet görmesinin halkın peygambere olan sevgisini gösterdiğini söyledi.
Küçük yaştan itibaren mevlit yazma fikri doğmaya başladı
Kendisinde küçük yaştan itibaren Mevlid-i Şerif yazma isteğinin doğduğunu söyleyen Turan, mevlidin yazma aşamalarını şöyle anlattı: “Babam Mele Aliye Ezdari’dir. Küçüklüğümüzde babamla birlikte köylülerin okutturduğu mevlitlere giderdim. Belli bir yaşa geldikten sonra artık ben de mevlit okumaya başladım. Daha sonra ben Edebiyat Fakültesini okudum. Bununla birlikte bende yeni bir mevlit yazma fikri doğmaya başladı. Eski mevlitleri yazan şairlerden Allah razı olsun, eserleri hizmet görmüştür. Ama mevlidin içerisinde bazı noktalarda rivayetlerin sağlamlığı ile ilgili tereddütlerimiz vardı. Bundan dolayı o kısımları ya okumazdık ya da okuduğumuz zaman sıkıntı yaşardık. Ben de, mevlidin çok güzel bir hizmet verdiğini bildiğim için yeniden bir metin oluşturma amacı ile bu mevlidi yazdım.
Maksat mevlidi okuyan kişi bu tereddütleri yaşamasın. Sağlam olmayan rivayetleri aktarmasın. Bu şekilde okurken hem kendileri faydalansın hem de dinleyiciler faydalansın. Dinleyiciler için bir vaaz olsun aynı zamanda. Daha önce biz mevlitleri okurken vaaz niyeti ile durup açıklamalarda bulunmak zorunda kalıyorduk çünkü vaaz kısmı azdı daha çok rivayetti. Ben daha çok vaaza yöneldim. Ayet ve hadislerden yararlandım. Bu amaçla 2001 senesi içerisinde bu mevlidin ana iskeletini oluşturdum. Ondan sonra bir senede üzerinde olgunlaştırma için çalıştım. Ondan sonraki senede yani 2003 yılında da artık baskı aşamasına geliyordu. 2004’de piyasaya çıktı. Bugün görüldüğü gibi piyasada yer alıyor. Bu şekilde yazmış olduk.”
Sanatçıların seslendirmesi ile daha çabuk yer edindi
Kaleme aldığı mevlidin, güzel sesli sanatçılar tarafından seslendirildiği için halk arasında daha çabuk yer edindiğini ifade eden Turan, “Bilinçli kesim tarafından çok sevinç ile karşılandı. Mevlit okuyalım adet yerini bulsundan öte gerçekten bir hizmet versin, hizmet yerini bulsun diye okutanlar için yerini buldu. Çünkü birçok imamdan ben duydum. Diyorlar ki, “Biz artık bunu çok rahat bir şekilde okuyabiliyoruz” Hem halk tarafından büyük bir teveccüh ile karşılandığına da şahit oldum. Bir de mevlidimizin şanslı tarafı güzel sesli sanatçı kardeşlerimiz tarafından seslendirilmiş olması idi. Klip şeklinde görsel olarak insanlara hitap etmesi de önem arz ediyor. Böylece halkın içerisinde çok yer edindi.” dedi.
“Amacımız Peygamber Efendimizin sevgisinin halk arasında yayılmasıdır”
Peygamber Efendimizin sevgisinin halk arasında daha da yayılması için mevlidi yazdığına dikkat çeken Turan şunları aktardı: “Mevlitten kastımız zaten sevap elde etmekti. Bizler, Peygamber Efendimizin halkın içersinde daha iyi bir yer edinebilmesi için, o sevgisinin aşkının daha da yer edinebilmesi için bir gayret gösteriyoruz. Mevlit, Peygamber Efendimizin naatıdır. Peygamber Efendimizi öven bir şiirdir. Bu vesile ile bizler bu sevginin halkın içersinde yayılmasına aracı olsak bizim için ne mutlu. Zaten mevlidi bu hedefle yazmıştık. Hayırsever vatandaşların da mevlidi bedava dağıtarak halka ulaştırmaları tabiî ki bizim için sevindirici. Bu hizmet mevlidin daha da yaygınlaşmasına ve dinlenmesine sebep oldu. Buna sebep olanlardan Allah razı olsun.”
“Halk arasında yayılması, Peygamber Efendimizin mucizesidir”
Turan şöyle devam etti: “Mevlit 10 seneden beridir insanların içersinde okunuyor ve dinleniyor. Benim için de 13 yıllık bir geçmişi oluştu. Elbette bende çok büyük bir mutluluk vesilesi oldu. Çünkü insan gerisinde bir şeyler bırakmak istiyor. İnsan bu dünyada sadakayı cariye bırakmak istiyor. Allah'a hamdolsun ben de bir hayra vesile olduğumu düşünüyorum. Peygamber Efendimizin bir hadisidir, “Kim bir hayra vesile olursa o sevabın ortağı olur” diye belirtmiş. Biz de buna inanıyoruz. Eğer bugün, Peygamber Efendimizin anlatılmasına, Peygamber Efendimizin sevilmesine, Peygamber Efendimizin üzerine salâvat okunmasına vesile olmuşsak kendimizi çok mutlu addediyoruz. Bu anlamda tabii ki üzerimde çok etki bıraktı. İnsanlar arasında teveccüh görmesi tabii ki Peygamber Efendimizin mucizesidir aynı zamanda. Allah Teala bunu bana nasip kıldığı çok şükrediyorum.
2001 yılında yazmaya başladığımda Kutlu Doğum etkinlikleri böyle meydanlarda aleni yapılmıyordu. Bugün baktığımızda artık meydanlarda yapılıyor ve Mevlid-i Şerif okunuyor. O zamanlarda ben böyle bir öngörü sahibi de değildim. Ama 2006’dan sonra insanlar artık meydanlarda bu mevlidi okumaya başladılar. Ben de buna vesile olduğumu düşünüyorum. Demek Allah Teala acizane bu kulunu seçmiş bu çalışmayı yapması için. Buna vesile olduğum Allah’a hamd ediyorum.”
Turan, “ Ben 25 yaşında bu mevlidi yazmaya başladım. Daha önce yazılmış mevlitler büyük âlimler tarafından yazılmış ve onların yaşları büyüktü. Allah hepsinden razı olsun. Mele Emin-i Haydari ve Hertuşi gibi. Acaba yer edinir mi yer edinmez mi bu mevlit. Halkın içerisinde teveccüh görür mü, görmez mi. Âlimler nasıl bakar. Kendi ayakları üstünde durabilir mi diye açıkçası kaygılarım vardı. Ama Allah Teala muvaffak kıldı tamamladım." dedi.
“Hiç maddi bir karşılık beklemedim”
Hiçbir zaman ortaya çıkan eserden maddi bir beklenti içerisine girmediğini ifade eden Turan, “İnsan ne dilerse Allah, ona onu verir. Maddi kazanç talip edersen onun karşılığında onu alırsın. Ve sana bir şey kalmaz. Allah Teala, dediğim gibi bir hayra vesile kıldığı için inşallah bizi o hayırların ortağı kılar. Temennimiz odur.
Son olarak benim diyeceğim şu; Allah Teala’ya şükür ediyorum. Böyle bir çalışmaya beni vesile kıldığı için. İnşallah, bu dünya var oldukça Kürtçe dili ile bu şekilde Peygamber Efendimizi anacak insanlar için bu mevlit yine okunur. Ve insanlara hizmet verir. İnsanları duygulandırır. Çocuklarımıza öğretelim ve bizler de Kur’an-ı Kerim’i hatim ettiğimiz zaman ilk işimiz mevlidi şerifi okurduk. Bizim çocuklarımızda mevlit okusunlar. Peygamber Efendimizin sevgisi ile büyüsünler. Değerli sanatçı kardeşlerimiz de buna vesile oluyorlar. Peygamber Efendimizin sevgisinin yayılması için kim katkı sağlarsa Allah ondan razı olsun.” diye konuştu.
"Kendisini çok merak ediyordum"
Mevlid-i Şerifi seslendiren Özlem Ajans sanatçılarından Muhammed Nur Yönden ise şunları söyledi: “Mevlid-i Şerif yazarını çok merak ediyordum. Allah görmeyi nasip etti. Allah yapmış olduğu çalışmadan dolayı kendisinden razı olsun.” dedi.
Mustafa Turan kimdir?
1976 yılında Batman’ın Gercüş (Kercose) ilçesi Ezdari köyünde dünyaya gelen Mustafa Turan, ilk eğitimini âlim olan babası Meleye Aliye Ezdari’den alır. Bulunduğu çevrede mevlit programlarına katılan Turan, daha küçük yaştan itibaren mevlide karşı bir sevgi duyar. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitiren Turan, şuan Şanlıurfa’nın Caylanpınar ilçesinde Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevini yürütüyor.
Sensiz adlı bir şiir kitabı da bulunan evli, 3 çocuk babası Turan, şuan şiir yazmaya devam ediyor. (Osman Öksüz - İLKHA)