`Tekfirci Zihniyet Ümmet İçin Musibettir`
Müslümanların tek vücut olmasının önünde duran en büyük engellerden birinin tekfir anlayışı olduğunu belirten Molla Abdulkuddüs Yalçın, vahdet için çalışmak gerektiğine dikkat çekti.
Müslümanların birlik olmasının önünde en büyük ve en önemli engellerden biri olan tefrika üzerinde duran Kelhaamed Dergisi yazarlarından Molla Abdulkuddüs Yalçın, İslam’da vahdet ile tekfir anlayışı gibi konulara değindi.
Kendi içinde parçalanan İslam ümmetinin küfür milletine yem olduğunu söyleyen Molla Yalçın, müminlerin kardeş olduğunu ve bu nedenle vahdet anlayışını benimsemeleri gerektiğini kaydetti.
“Tekfir, mantık açısından da yanlış bir şeydir”
Son zamanlarda Müslümanlar arasında yayılan birbirini kâfir olarak görme (tekfir) anlayışının İslam’da yeri olmadığını belirten Molla Yalçın, “Tekfir, İslam ümmeti için büyük bir musibettir. Resulullah, ‘Herhangi bir kimse, din kardeşine “Ey kâfir!” derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner.’ demiştir. Tekfir, mantık açısından da yanlış bir şeydir. Çünkü bütün akide kitaplarımıza göre küfür ile imanın yeri kalptir. Yani inanmak ve inanmamak kalp iledir. Dil ise o inanca delalet eder. Eğer dil, kelime-i şehadet getirirse bu insanın Müslüman olduğuna hükmedilir. Kişi, bazı zaaflarından veya kötü hareketlerinden dolayı günahkâr olur, kâfir olmaz.” dedi.
İnsanları sürekli tekfir edenlerin kendilerinden başka kimseyi Müslüman olarak kabul etmediğini söyleyen Molla Yalçın, bu durumda İslam ümmetinin arasına tefrika gireceğini ifade etti.
“Tekfir, Müslümanlar arasında tefrika oluşturur”
Molla Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğer biri karşına geçip senin kâfir olduğunu söylüyorsa, onunla asla arkadaş olamazsın. Bu nedenle Müslümanlar arasında büyük bir tefrika oluşur. İnsanları tekfir edenler kendilerinden başka kimseyi Müslüman olarak kabul etmezler. Onlara göre herkes müşrik ve kâfirdir. Bu kişiler böyle durumlarda yalnız kalır, küfür milletine yem olurlar. Başka bir açıdan da Müslümanlar arasına tefrika koymuş olurlar ve bunun zararı da diğer Müslümanlara olur.”
Tekfir hastalığının çözümünün Kuran ve sünnette olduğunun altını çizen Molla Yalçın, Müslümanların birleşmesinin yani vahdeti yakalamanın bu hastalığı yok edebileceğine vurgu yaptı.
“Kuran ve sünnete göre hareket etmeliyiz”
Vahdet anlayışından uzak kalan Müslümanların küfre karşı yenileceğini ifade eden Molla Yalçın, “Tekfircilik anlayışının çözümü Kuran ve sünnettir. Biz, keyfimize göre davranmamalı, Kuran ve sünnete göre hareket etmeliyiz. Bu nedenle müminlerin bir olması gerekir. Çünkü küfür de müminlere karşı bir oluyor. Müslüman’ın onlardan daha çok bir olmaya ihtiyacı vardır. Müslüman bir olmazsa hem Allah’ın emrine karşı gelir hem de dünyada kâfirlere büyük fırsat sağlamış olur. Bugün ümmetin halini görüyoruz. Bu nedenle her şeyden öte Müslüman’ın vahdete ihtiyacı vardır.” diye belirtti. (Hamza Adiyaman – İLKHA)