HABER MERKEZİ - Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinlikleri kapsamında her yıl gerçekleştirdiği Mevlid-i Nebi etkinliğini bu sene "Direniş Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla gerçekleştirdi.

Bu yılki etkinliklerin sonuncusu Pazar günü İstanbul, Adana ve Van'da gerçekleştirildi. Etkinliklerde Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın bu yılki Mevlid-i Nebi mesajı da paylaşıldı. Mesajda Filistin, Gazze ve Suriye konulu mesajlar dikkat çekerken tek kurtuluş yolunun direniş olduğu vurgulandı.

MEVLİD-İ NEBİ ETKİNLİKLERİNİN ANA MESAJI

“Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam; O’nun kulu ve elçisi olan Direniş Önderi Hz. Muhammed’e (sav), ehl–i beytine ve ashâbına olsun.

1– DİRENİŞ; KUTLU VE YAKIN ZAFERLERİN MÜJDESİDİR:

Direniş Önderi Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'dır... Müslüman coğrafyalara dayatılan, vicdan ve insafı rafa kaldıran, amansız ve orantısız bir savaşın karşılığı ancak kutlu bir direniştir. Tarihte bilinen soykırımlardan daha vahşi olan son saldırılar, zalimlerin merhametsiz ve kirli yüzlerinin tezahürüdür. Direniş Önderi Hz. Muhammed’in (sav), Müslümanları korumadaki yaklaşımı ve zalimlerle mücadele hususundaki kararlılığı; izzet ve şeref sahibi her Müslümanın kuşanması gereken esaslı bir düsturdur. Bu direnişin örnekliği; Bedir’in izzetinde, Uhud’un imtihanında, Ahzap Ordularına karşı sebatın ruhunda saklıdır.

2– KUDSİYET; HAK VE BATILIN AYRIM NİŞANESİDİR:

Hakikatin Şahidi Hz. Muhammed (SAV)’dir… Şiddetli fitnelerin, Müslüman zihinleri bulanıklaştırdığı bu zorlu çağımızda; ihtiyaç duyduğumuz fecr–i sadık, Filistinli mücahitlerin haklı mücadelesinde gün gibi parıldamaktadır. Hakikat odur ki bu bir Furkan Savaşı’dır. Akledenler için; hak ve batıl net bir şekilde ayrılmıştır. HAMAS, İslami Cihad, Gazze halkı ve Mescid–i Aksa murabıtlarının direnişi; bir asırdan fazladır uyutulmaya çalışılan Ümmetin şerefli evlatlarını artık uyandırmıştır. Uyananlar sadece Müslümanlar değil; müstemleke ve emperyalist devletlerin kendi halklarından vicdan sahibi tüm insanlardır.

3– HAMİYET; HAKLI BİR MÜCADELENİN TÜKENMEZ GAYRETİDİR:

Şeref Sahibi Hz. Muhammed (SAV)’dir… Uluslararası mahkemelerin yaptırımlarının siyonist israil ve müstemleke devletlere işlemediği ortadır. Müslüman halklar, “devletin âli menfaatleri” bahanesine sığınan yöneticilerini harekete geçirmelidirler. Zira “emperyalist ve müstemleke canavarın” yutmaya çalıştığı sadece mazlum Filistin halkı değil, tüm Müslüman halklardır.

4– ADALET: HUZUR VE SELÂMETİN CİHANA TEMİNİDİR

Muhammed Mustafa (SAV) bu ümmetin lideri ve başkomutanıdır… İslâm dini; adalet, sulh ve selâmeti cihana sunan bir âb-ı hayattır. Hz. Peygamber’in (sav), insan onurunu muhafazaya yönelik ortaya koyduğu eşsiz merhameti, gönülleri fetheden hikmetli bir mekteptir. İnsanlığa –cesaret ile birlikte– merhameti de öğreten HAMAS’lı mücahitlerin esir takası meselesinde ortaya koydukları yaklaşım, bu yüce ruhun birer yansımasıdır. Filistinli ve siyonist israilli esirlerin şahsında yapılacak olan vicdanlı bir mukayese, İslâm’ın merhameti ile küfrün vahşetini yansıtan bir aynadır.

5– ŞEHADET; ADANMIŞLIĞIN VE ARINMIŞLIĞIN ULVİ NETİCESİDİR:

Cesaret Öncüsü Hz. Muhammed (SAV)’dir… Şehadet, adanmış ömürlerin hak edilmiş neticesidir. Şehitler, haklı mücadelenin yol levhalarıdır. Aksa Tufanı şehitlerinden İsmail Heniyye, Yahya Sinvar, Muhammed Daif ve dahi tüm şehitler, ümmetin iftiharıdır. Onlar, dünyevileşme hastalığına tutulan Müslümanlara, İslâm davası uğruna adanmışlığın ve arınmışlığın nasıl olacağını iftiharla sunan kutlu öğretmenlerdir. Geride kalan müminlere düşen ise şehitlerin bıraktığı mirası sahiplenme ve bu yolu sürdürme sorumluluğudur.

6– KARDEŞLİK; YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMANIN
İSLÂMÎ SORUMLULUĞUDUR:

Vefa Timsali Hz. Muhammed (SAV)’dir… Aksa Tufanı ile Siyonistleri hezimete uğratan HAMAS’lı mücahitler ve Filistin halkı, bu kutlu direnişte yalnız bırakılmışlardır. Bundan dolayı tüm Dünya Müslümanları Gazze halkına borçludur. Gazze’nin yeniden ihyası ve inşası, insani ve İslami sorumluluğumuzun bir gereğidir. Müslüman her fert ve topluluk, gücü nispetinde yardım etmelidir.

7– HİKMET; HÜRRİYET VE ÖZGÜRLÜĞÜN SABIR AYNASIDIR:

Kurtuluş Rehberi Hz. Muhammed (SAV)’dir… Hürriyet, tüm Müslüman coğrafyaların en temel hakkıdır. Halkları Müslüman olan coğrafyalarda sürdürülen savaşlar, Müslümanlar için hiç bir zaman fayda sağlamamıştır. Müslüman coğrafyalara musallat olmuş zalim liderlerin devrilmesi ile savaşın bitmesi, savaşın devam ettirilmesinden elbette daha hayırlıdır. Suriye’de gerçekleşen inkılâbın, Suriye halkına barış ve huzur getirmesini ümit ediyoruz. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak, daha kuşatıcı bir yaklaşımla, yeniden inşa süreci başlatılmalıdır.

8– VAHDET; ORTAK YÖNLERİN GÜÇLÜ BİR VURGUSUDUR:

Müslümanların Lideri Hz. Muhammed’dir… Aksa tufanı ve son gelişmeler, İslam dünyasının ne denli ayrılık içinde olduğunu, başlarına emperyalist ve müstemlekeler tarafından atanmış liderlerin şahsi menfaatlerini gözeterek zilleti izzete tercih ettiklerini gözler önüne sermiştir. Emperyalist ve müstemleke güçler, Müslüman coğrafyaların başına musallat ettikleri sözde liderler eliyle kavmiyetçilik ve mezhepçilik gibi hastalıkları derinleştirirken, bunun neticesinde hâsıl olan ihtilaf ve kardeş kavgasından istifade etmektedirler. Bu sözde liderlerin, Müslüman halkların problemlerine lakayt davranışları ve umursamaz tutumları artık kabul edilemez bir hâl almıştır. Müslüman halklar, mazlum coğrafyalarımızın muhafazası için mücadele eden, gerçek manada sorumluluk taşıyan ve bu hususta güçlü bir irade ortaya koyan yapı ve liderlerin etrafında kenetlenmelidirler.”

Yapıcıoğlu:
Ümmetin dirilişi için
RESULULLAH'IN SÜNNETİNE SARILMALIYIZ

İSTANBUL - HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın İstanbul'da düzenlediği Mevlid-i Nebi etkinliğinde, Gazze'deki zulme dikkat çekerek ümmetin dağınıklığının, Resûlullah'ın sünnetinden uzaklaşmanın bir sonucu olduğunu vurguladı. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yaptığı açıklamada, Gazze’deki zulmün İslam ümmetinin parçalanmışlığının bir sonucu olduğunu belirterek, "Resûlullah’ın sünnetine sıkı sıkıya sarılmadıkça ümmetin izzetine kavuşamayacağını" ifade etti.

"HER TÜRLÜ İNSANİ İHTİYAÇ, GAZZELİLERE KARŞI
BİR SİLAH OLARAK KULLANILIYOR"

Yapıcıoğlu, "Kanaatimce bugün, sayısı 2 milyara yaklaşan İslam ümmetinin Resülullah Aleyhissalâtu Vesselâmın önderliğinden, sünnetinden ve onun pratiğinden uzaklaşmış olmasının getirmiş olduğu bir sonucu olarak, bugün 2 milyar Müslüman 2 milyonluk Gazze’ye oradaki Müslüman kardeşlerine yardım edemiyor, onların imdadına yetişemiyor. Bugün onlar açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla tehdit ediliyor. Her türlü insani ihtiyaç, onlara karşı bir silah olarak kullanılıyor. Fakat bizler, 2 milyarlık Ümmet olarak onlara yardım edemiyoruz, imdatlarına yetişemiyoruz, ihtiyaçlarını gideremiyoruz." dedi.

"BİZ, DAĞILDIK VE PARÇALANDIK"

Yapıcıoğlu, konuşmasının devamında, "Eğer biz, bir Müslüman kadının örtüsüne el uzatan Yahudilerin Medine’den sürülmesini emreden Resûlullah’ın ümmeti olabilmeyi başarabilseydik, Onun sünnetini tatbik edebilseydik; bugün kameraların önünde on binlerce kadın, çocuk, masum insan, çaresiz insan üzerlerine bombalar yağdırarak öldürülürken onların bedenleri paramparça edilirken onlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölüme doğru her gün biraz daha yaklaşırken biz böyle elimiz kolumuz bağlı bir olarak durmayacaktık. Biz, dağıldık ve parçalandık. Resûlullah’ın sünnetinden uzaklaştık. Onu yeniden anmaya, yeniden anlamaya, tanımaya ve onun sünnetini tatbik etmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu gibi etkinlikler de Allah Resûlü’nü biraz daha tanımak, onun tanıdıktan sonra onun sünnetine ittiba konusunda eğer şevkimizi, isteğimizi ve gayretimizi artıracaksa inşallah hayırlara vesile olacak diye demeni ediyorum. Gaye de odur zaten Allah Resûlü’nü anmak ve O'nu biraz daha tanımak O'nun sünnetini anlamaya çalışmak, O'na ümmet olmaya ve O'nun livaü’l-hamd sancağı altında toplanmayı hak etmeye çaba sarf etmek üzere inşallah burada toplanan insanlar da bunun için buradalar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Yazar ve STK temsilcilerinden
PEYGAMBER ÖRNEKLİĞİNDE
DİRENİŞ MESAJI

İSTANBUL - Peygamber Sevdalıları tarafından düzenlenen "Mevlid-i Nebi" programına katılan STK temsilcileri ve yazarlar, Peygamber Efendimizin en büyük direnişçi olduğunu hatırlatarak O'nun örnekliğinde Gazze direnişinin anlaşılması gerektiğini, Müslümanların da bu sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği vurgulandı. Programa katılım sağlayan Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve Yazar Vahdettin İnce, Gazze'de verilen mücadeleye değinerek direnişin önemine vurgu yaptılar.

"GAZZE'Yİ ANLAMAK, RESULULLAH'IN MESAJINI İDRAK ETMEKTEN GEÇER "

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Allah'u Teâlâ, Resulullah Sallalahu Aleyhi Vesellem'in örnekliğini gerçek manada idrak edebilmeyi ve hayatımıza tatbik etmeyi bizlere nasip eylesin. Şu anda özellikle Gazze ile birlikte yüreğimiz dağlanıyor. Gazze'den yola çıkarak ümmeti Muhammed'in direnişi yalnız bırakmaması, buna sahip çıkmasının Resulullah'ın bize bir örnekliği olduğunu bir kez daha görmemiz gerekir. Biz Resulullah'ın çizdiği yola baktığımızda yalnızca Müslümanlar için değil tüm insanlık için bir kurtuluş ve izzet yolu olduğunu görüyoruz. Bu izzet ve şerefin özellikle Gazze'de, direniş ile temsil edildiğini ve buna karşı tüm Müslümanların, hatta vicdan sahibi tüm insanların bu anlamda sorumlu olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu anlamda Gazze'yi anlamak, Resulullah'ın mesajını, Kur'an'ın mesajını gerçek manasıyla idrak etmekten geçer. Bu yönüyle tüm Müslümanların bu sorumluluğu bir kere daha hatırlaması, sorumluluğunu yerine getirmek için harekete geçmesi gerekir." dedi.

"EĞER DİRENİŞ PEYGAMBERDEN İLHAM ALMAZSA MAKSADINA ERİŞEMEZ"

Peygamber Efendimizin yeryüzünün en büyük direnişçisi olduğunu vurgulayan Yazar Vahdettin İnce, "Peygamber Efendimiz, şirke karşı, zulme karşı, küfre karşı direnişin yegâne temsilcisidir. Bu bakımdan özellikle Gazze direnişi münasebetiyle Peygamber Efendimizin şirke karşı verdiği mücadeleyi hatırlamak, onu kitlelere duyurmak büyük bir görevdir. Bu bakımdan Peygamber Sevdalılarının bu programları tam zamanında, duruma uygun bir davranıştır. Eğer direniş Peygamberden ilham almazsa maksadına erişemez. Bu bakımdan Peygamber Efendimizi öne çıkarmak İslami görevimiz olmakla birlikte siyasi ve ibadi görevimizdir. Bu vesile ile Peygamber Sevdalılarını tebrik ediyorum. Gazze'deki direnişçilere de selamlarımı iletiyorum." diye konuştu. (İLKHA)

HAKSİAD Genel Başkanı: Gazze
KURTULUŞ ÖNDERİ BEKLİYOR

İSTANBUL - Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği "Direniş Önderi Hazreti Muhammed" temalı Mevlid-i Nebi etkinliğinde, HAKSİAD Genel Başkanı Vedat Turgut, Gazze'deki zulme dikkat çekerek, İslam coğrafyasının birliğinin sağlanması ve siyasi, ekonomik gücün birleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu meydanlar, ümmetin birliği için bir fırsattır" ifadelerini kullandı.

"SELAHADDİN’İN TORUNLARIYLA FATİH’İN TORUNLARI BULUŞTU"

Turgut, "Bugün Selahaddin’in torunlarıyla Fatih’in torunları İstanbul’da buluştu. Geçen hafta Diyarbakır’daydı. Şu an Van, Adana, İstanbul; on binlerce, yüz binlerce insan Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm’ın yolundan giderek, direniş örneği sergileyerek Müslümanların bir olması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Dolayısıyla bu meydanlar, İslam hâkimiyeti için, ümmet birliği için, ümmetin şu zillet perdesinin yırtılması ve gaflet uykusundan uyanması için bir fırsattır. Zira şu an görüyoruz ki Gazze’de Müslümanlar zulüm görmekte, Gazze’de Müslümanlar ezilmekte, Gazze’de Müslümanlar bir kurtuluş önderi beklemektedir." dedi.

"MÜSLÜMANLAR EKONOMİK GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİP
SİYONİSTLERE KARŞI VAR OLAN GÜCÜNÜ GÖSTERMELİDİR"

Müslümanların ekonomik güçlerini birleştirip siyonistlere karşı var olan gücünü göstermesi gerektiğini belirten Turgut, "Ben inanıyorum ki bu meydanlar, bir kurtuluş önderi çıkaracaktır ve o birliği sağlayacaktır. Başta Gazze olmak üzere İslam coğrafyasını kurtuluşa ve izzete kavuşturacaktır. Bu da hem siyasi hem ekonomik birlikteliklerle gerçekleşir. Dolayısıyla Müslümanlar hem siyasi atmosferde bir olmalı, bir araya gelmeli hem de ekonomik güçlerini birleştirip siyonistlere karşı var olan gücünü göstermelidir. Rabbim birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın; Rabbim bize tekrardan gaflet uykusundan uyanmayı nasip etsin." dedi. (İLKHA)

Muhabir: Nisanur Uşar