• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Allah`a Yaklaşmak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Abdulkuddus Yalçın / İnzar Dergisi
 
Ebu Hureyre`den (radiyallahu anh) rivayet edilmiştir. Dedi ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Allah Teâlâ buyurdu ki: "Kim benim bir dostuma düşmanlık ederse ben ona savaş ilan ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden bana daha sevimli bir şeyle yaklaşmamıştır. Ve kulum durmadan nafilelerle -ben onu sevinceye kadar- bana yaklaşır. Onu sevdiğimde; işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey isterse mutlaka ona veririm ve bana sığınırsa mutlaka onu korurum." (Buhari)

Bu kudsi hadisin birbirine yakın başka rivayetleri de vardır.

Hadis-i şerifte anlatılmak istenen kısaca şöyledir:

Tamamen Allah Teâlâ`ya dayanan ve kendini O`na adayan kimseler vardır. Bunlar Allah`ın velileri ve dostlarıdır. Bu zatlar Allah`tan, O`nun dininden, hükümlerinden, emir ve yasaklarından, ibadet ve itaatinden başka bir şey düşünmüyorlar. Allah Tebâreke ve Teâlâ da onları sevmiş, onları dost edinmiş ve başkalarının da onları sevmesini, onlara düşmanlık etmemesini istemiştir. Zira Allah`ı sevmek Allah`ın sevdiklerini de sevmeyi gerektirdiği gibi Allah`ın sevdiğine düşman olmak Allah`a düşman olmak demektir. Allah`a düşman olana Allah savaş açar, onu helak eder.

Veli, Allah`a yakın olan kişidir. Allah`a yakın olmak ve O`nun dostluğuna kavuşmak ise halis bir niyetle O`nun itaatinde ve ibadetinde olmakla olur. İbadetin de iki kısmı vardır; farzlar ve nafileler (sünnetler). Bunlardan Allah`a en sevimli ve O`nun katında en değerli olanı farzlardır. Allah`a yaklaşmanın aslı farzların eda edilmesi ile olur. Sonra nafilelerle bu takviye edilir. Buna devam edilince Allah`ın sevgisi kazanılır. Neticede ise Allah`ın yardım ve tevfiki ile insanın bütün azaları günah işlemekten korunmuş olur ve dolayısı ile insan azaptan, cehennem ateşinden ve helak olmaktan kurtulmuş olur.

Hadis-i şerifin Arapça metninde geçen "Veli" kelimesi Türkçede "dost" olarak tercüme edilebilir. Âlimler bunu şöyle açıklamışlar:

"Veli": Allah`ı tanıyıp O`nun dinini iyi bilen, sürekli itaat eden ve ibadetinde ihlâslı olan kişidir. (Feth-ül Bârî)

"Veli": Allah`ın emirlerine tabi olup yasaklarından uzak duran, çokça nafile ibadetini ifa eden, bununla birlikte Allah`ın zikrinden gaflete düşmeyip gevşemeyen ve kalbinde Ondan başka bir şey görmeyen kişidir. (Münavî)

Allah`ın velisi Allah`ın hükümlerine tabi olan kişidir. (İbn-u Dakik El-İyd)

"Kim benim bir dostuma düşmanlık ederse..": Yani Allah`ın dostu olduğu için ona düşmanlık beslerse.. (İbn-u Dakik El-İyd)

İbn-u hacer ve Münavî gibi âlimler de demişler ki: Burada kastedilen düşmanlık Allah`ın velisi olduğu için yapılan düşmanlıktır, mutlak düşmanlık değildir. Bu da velayetini inad veya hasedden dolayı inkâr etmek, onun hakkında kötü konuşmak ve ona sövmek gibi eziyet verme şekillerinden biri ile olur. Dolayısı ile hak hukuk meselesinden dolayı haddi aşmayan münakaşa ve mühaseme -ki bu sahabeler arasında da bazen vuku bulmuştur- bunun dışındadır.

"Ona savaş ilan ederim": Yok olup helak olacağını ve azabı ona bildiririm.

Allah Teâlâ bu düşmanlığı yapan kişiye savaş ilan eder. Yani Allah ile savaştığını veya Allah`ın onunla savaşacağını ona bildirir. İbnu Receb diyor ki: "Yani onunla savaşacağımı ona bildiririm. Çünkü velilerime düşmanlık etmesi ile benimle savaş haline girmiştir." Allah Teâlâ evliyasına yardım etmeyi üzerine almıştır. Onları sever ve destekler. Kim onlara düşmanlık ederse Allah`a düşmanlık etmiş ve onunla savaşa tutuşmuş olur. (Cami-ül Ulûm ve-l Hikem)

Allah`ın bir kimse ile savaşması onunla savaşan kişi gibi muamele etmesidir. Bu da ona karşı kahr ve celalini göstermekle olur. Bu son derece ağır bir tehdittir ve kişinin helak olması demektir. O halde insan Allah Azze ve Celle`nin velilerine herhangi bir şekilde eziyet vermekten, onları incitmekten ve onların kalplerini kırmaktan sakınmalıdır.

"Allah’ın velisine olan düşmanlıktaki tehdit bilinirse ona olan sevgi ve dostluktaki sevab da bilinmiş olur." (Münavî)

"Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden bana daha sevimli bir şeyle yaklaşmamıştır."

"Farz" kelimesi Farz-ı ayn ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir