• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Irak`taki Durum, Devletin Parçalanmasına Yol Açabilir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev/Doğruhaber-Analiz

IŞİD, 2004 yılında “Tevhid ve Cihat” adıyla Ebu Musa Zerkavi tarafından Irak’ta kuruldu. Sonrasında Usame Bin Ladin liderliğindeki El Kaide’ye katıldı. El Kaide’ye katıldıktan sonra adını “Mezopotamya’da El Kaide” olarak değiştirdi. IŞİD’in Suriye’deki askeri gücünün 6-7 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Savaşçılarının çoğunluğu yabancılar. Irak’taki silahlı üyelerinin sayısının ise 10 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. IŞİD, Suriye’de Mumbuc, petrol zengini Rakka ve Irak sınırına yakın Deyr Ez-Zor kentlerini elinde tutuyor. Irak’ta ise Anbar eyaletindeki Felluce ve Ramadi’de etkili. Son olarak Musul kentini de ele geçirdi. Güneye doğru ilerliyor. İŞİD hem Irak’ta hem Suriye’de ilerleyişini sürdürüyor. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Milli Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Bedir Camus, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Suriye ve Irak’taki ilerleyişini “afet” olarak nitelendiriyor. Suriye’de Halep’in de IŞİD’in eline geçmesi an meselesi.

IŞİD konusunda farklı görüşleri ve dedikodular medyada yer almaktadır. IŞİD’in arkasında İran’ın ve Suriye’nin bulunduğunu söyleyenler de var. IŞİD ile birlikte tüm Irak’ta menfaati olan ve siyaset yürüten devletlerin, kuruluşların ve şirketlerin tümünün planları bozuldu. IŞİD’in elinde şuanda ciddi silahlar bulunmaktadır. Irak Hükümetine bağlı askerler şuana kadar IŞİD’e karşı ciddi bir operasyon bile yapamadı.

Şuanda Irak “Bermuda Üçgeni” gibi, Bağdat’ta Maliki Hükümeti, Musul’da IŞİD Ebu Bekir El Bağdadi ve Erbil’de Kürdistan Bölgesel Lideri Barzani. Her üçü de çok ciddi ve tehlikeli bir durum ile karşı karşıya kalmış gözüküyor. Bazı uzmanlara göre, IŞİD’in belli yerleri ele geçirdikten sonra “Hilafet” ilan etmiş olması bölgeye ciddi güvenlik sorunu getiriyor. Artık monoton hale gelmiş eski intihar saldırıları yerine militanların silahlı saldırıları olmaktadır. IŞİD şimdi askeri operasyonlara başladı. Saddam sonrası bölgede oluşan anlaşmazlık ve mezhepler arası çatışmalar en üst safhaya gelmişti. 4 seneden beri Sünni siyasetçileri dışlayan Malik’i hükümetinin politikaları bölgedeki IŞİD’in gücüne güç katmış oldu.

Irak Hükümeti IŞİD karşısında yine ABD’den yardım talebinde bulunmak zorunda kaldı. Ancak, ABD’nin önerdiği bazı çözüm önerilerini Maliki kabul etmek istemiyor. ABD’nin önerdiği çözümü ise “Sünnilerle işbirliği”. Başbakan Maliki bu öneriye pek sıcak bakmıyor. ABD, Irak’taki IŞİD sorununu bir hükümet, mezhepsel ve etnik sorun olarak yorumluyor. Ancak, IŞİD bölgedeki tüm sorunların müsebbibini ABD ve yandaşları olarak gösteriyor. Irak Başbakanı Maliki, Irak Şam İslam Devleti karşısında zayıf düştü. Bunu kabullenmek istemeyen Maliki, her fırsatta IŞİD’in işini bitireceğini söyleyip duruyor. Maliki, IŞİD ve El Kaide Irak topraklarından silinene kadar mücadelenin devam edeceğini vurguluyor. Maliki, “Bu operasyonlar ne kadar sürecek bilemiyorum, ama köklerini kazıyacağız, bunu yapmadan rahat etmemiz mümkün değil” diyor. Maliki, IŞİD’in saldırıları karşısında Irak ordusunu yeniden yapılandıracağını söyleyerek IŞİD karşısında ordunun zayıf düştüğünü kabul etmiş oldu. Ayrıca, Maliki hiçbir zaman IŞİD’in iddia ettiği ve istediği gibi mezhepçi olmadıklarını savunuyor. Ancak, Maliki’nin açıklamaları, bölgedeki Sünnilerin ister istemez IŞİD’e destek vermesine yardımcı oluyor. Hilafet ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) lideri El Bağdadi, başta doktor, hâkim ve mühendisler olmak üzere tüm dünyadaki Müslümanlara, "hicret çağrısında” bulunuyor.

Irak sorunun diğer bir ayağı, devlet hasretindeki Kürtler oluşturuyor. Saddam döneminden beri bir nevi Kürt sorunları ile uğraşan Kürtler büyük ölçüde bölgede de facto olarak bir devlet yapısını ortaya koymuş oldular. 2001’den beri başlayan Irak sorunu en çok Kürdistan’a yaramış oldu. Ciddi lider kadrosuyla bölgenin kontrolünü ele alan Kürtler, aynı zamanda ciddi askeri birliklere de sahip. IŞİD’in başlatmış olduğu operasyonlar karşısında Kürtler, bugüne kadar elde ettikleri haklarını kaybetme gibi bir tehlike ile karşı karşıya kaldıklarını gayet iyi anlıyor. IŞİD ve diğer grupların Irak`ı parçalanmaya götürmesi durumunda, bağımsız Kürdistan ve diğer bazı oluşumların ortaya çıkması artık kaçınılmaz gibi gözüküyor.

ABD başkentine, Irak`taki son gelişmeleri, siyasi süreci ve Kürtlerin durumu görüşmek üzere giden Kürdistan Bölgesel Hükümeti Dışişleri Bakanı Falah Mustafa, "IŞİD" işgalinden önce Irak`ta varolan duruma dönüşün imkânsız olduğunu işaret etti.

Irak, kim ne derse desin, şimdilik siyasi haritada ayrı üç yapı olarak zikredilecek. IŞİD ele geçirdiği şehirlerdeki banka hesaplarını, askeri karargâhtaki ağır silahları ele geçirerek var olan gücüne güç katmış oldu.

Maliki, iktidarını üçüncü döneme taşımaya çalışırken El Bağdadi ciddi bir engel olarak karşısına çıkmış oldu ve bölgedeki tüm hesapları altüst etti. Kürdistan Bölgesel Hükümeti ise tarih boyunca kavuşmak istediği devlete kavuşmaya çalışarak oluşan hali en iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Irak’a komşu ülkeler, Kürdistan Bölgesel Hükümetinin olası bağımsız Devlet ilanını olumlu karşıladıklarına bakarsak, Irak yakında bölünecek gibi gözüküyor.

Artık Irak’ta bundan sonra nasıl gelişmeler olacağı herkesin merakla beklediği bir gerçektir. ABD’nin, Arabistan’ın ve diğer Körfez ülkelerinin ile tabi ki Türkiye’nin nasıl bir adım atacağı ayrıca merak konusu.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir