DİYARBAKIR - Sık sık hak ihlalleri ile gündeme gelen Türkiye’deki cezaevlerinde skandallar ve mağduriyetler sürüyor. 90’lı yıllarda gözaltına alınan ve her türlü insanlık dışı işkenceden geçen mütedeyyin mahkûmların dramı devam ediyor.

Gördükleri insanlık dışı işkenceler sonucu sakat kalan buna rağmen üst sınırdan ceza verilerek bir kez daha mağdur edilen mütedeyyin mahkûmların dramı görmezden geliniyor.

1990’lı yıllarda işkence yapılarak sakat bırakılan buna rağmen müebbet hapis ile cezalandırılan mahkûmlardan biri olan Hizbullah hükümlüsü Abdulgafur Batmaz, ajansımıza, gözaltında kendisine yapılan işkencelerden dolayı kolunun sakat kaldığını ve bunun raporlarla sabit olduğunu belirten bir mektup gönderdi.

Gördüğüm işkencelerden dolayı bir kolum sakat kaldı
Mektubuyla beraber kolunun yüzde 80’ninin işlev görmediği adli tıp raporunu da gönderen Hükümlü Abdulgaffur Batmaz, “Gözaltında iken gördüğüm işkencelerden dolayı bir kolum sakat kaldı ve hala öyle... Bu durum adli tıptan almış olduğum rapor ile sabittir.” ifadelerini kullandı.

Gözaltında gördüğü işkencelerden dolayı hastaneye kaldırıldığını ve burada da zulüm gördüğünü ifade eden batmaz, “Doktorlar beni ortopedi servisine sevk etmesine rağmen ortopedi servisine götürülmedim ve kolum öylece sakat kaldı.” dedi. 

Yetkili kurumlardan işkence gördüğüne dair aldığı belgeleri mahkeme heyetine sunduğunu ifade eden Batmaz, mahkeme heyetinin işkence yapılmamış gibi davranıp kendisine müebbet hapis cezası verdiğini dile getirdi. 

Batmaz, 1994 yılında bölgede mütedeyyin şahıslara karşı başlatılan gözaltı ve tutuklama furyasından nasibi alan dindarlardan sadece biri. Kendisine gözaltında günlerce acımasız işkenceler yapılmış ve işkence zoruyla imzalanan düzmece belgelerle müebbet hapis cezasına çarptırılmış. Batmaz, halen Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak tutuluyor. 

1990’lı yıllarda mütedeyyin insanlara karşı başlatılan gözaltı ve tutuklama furyalarında binlerce masum insan işkencelerden geçirilmiş, birçoğuna göstermelik ve komik gerekçeler ile müebbet hapis cezaları verilmişti. (M.Hüseyin Temel - İLKHA)