BERN - Türkiye'de genellikle muhtaç kimseler için kurulan iftar çadırları, Avrupa'da farklı vazifeler icra ediyor. Avrupa'daki iftar çadırları, ülkelerinde yaşadıkları çeşitli sorunlardan ötürü göç etmek zorunda kalan Müslüman mültecilerin yanı sıra, yeni İslam'ı seçen Avrupalı Müslümanlara da yemek konusunda hayatı kolaylaştırıyor.

Her yıl yaklaşık 3 bin kişiye iftar veriliyor
İsviçre'nin Basel şehrinde İslami eğitim, kültüler faaliyetler ve yardım çalışmaları yürüten Said-i Nursi Vakfı, 8 yıldır Ramazan ayı boyunca sürdürdüğü iftar yemeği geleneğini bu yıl da devam ettirdi. Her gün ortalama 80 ila 120 kişiye iftar yemeği veren vakfın, Ramazan boyanca yaklaşık 3 bin kişinin iftar ihtiyacına cevap veriyor.

Ramazan boyunca yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Said-i Nursi Geçlik Kolları üyesi Volkan Erçin, Ramazan ayı boyunca her gün ikindi namazına müteakip Arapça mukabele okunduğunu, iftara yakın ise Türkçe meal okunduğunu aktardı. Erçin, bayanların ise öğle saatlerinde kendi aralarında mukabele yaptığını sözlerine ekledi.

Günlük 3 çeşit yemek
Ramazan ayı boyunca misafirlerine her gün 3 çeşit yemek verdikleri belirten Erçin, verilen iftar yemeğine haftada iki gün bayanların da iştirak ettiğini aktardı. Misafirlerinin büyük bir bölümünün iftar sofrası kurma imkanı olmayan mültecilerden oluşmasının kendilerine ayrı bir mutluluk verdiğini söyleyen Erçin, iftar saatinde İsviçre asıllı Müslümanlardan tutun, Afrika'nın farklı ülkeleri, Asyalı, Türkiye'nin farklı bölgeleri ve Balkan ülkelerine kadar farklı insanları bir arada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erçin, yemeklerin hazırlanıp sunulmasına kadar bütün işleri ise Said-i Nursi Vakfına gönül verenlerin üstelendiğini söyledi.

"İsviçre'de oruç tutmak daha zor"
Said-i Nursi'nin iftar sofrasına 2 yıldır misafir olduğunu söyleyen Alman asıllı Müslüman Kevin Kremer (21), bundan 2,5 yıl önce Müslüman olduğunu, halen Hıristiyan olan ailesiyle birlikte yaşadığından Said-i Nursi'de iftarını açtığını belirtti. İsviçre'de oruç tutmanın diğer ülkelere nazaran daha zor olduğunu ifade eden Kremer, İsviçre'deki fitne ortamının diğer ülkelere göre daha fazla göze çarptığını dile getirdi. Kremer, Tunus'ta olan imtihanın İsviçre'de olmadığını, aynı şekilde İsviçre'de karşılaşılan imtihanın ise Tunus'ta olmadığını, her Müslüman'ın farklı imtihanlarla karşı karşıya olduğunu, önemli olan her ne olursa olsun İslam'ın emir ve yasaklarını yerine getirmek olduğunu sözlerine ekledi. (Basri Özmen-İLKHA)