• DOLAR 32.45
  • EURO 34.757
  • ALTIN 2437.327
  • ...
LYS ve PARALEL Tercih
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

LYS açıklandı açıklanalı öğrenci ve velilerde müthiş bir merak ve heyecan başladı. Her sınavda olduğu gibi bu sınavda da birçok öğrenci, “keşke biraz daha çalışsaydım” nedameti veya “ah birkaç net daha yapsaydım!” hayıflanma duygusu içinde.
Öğrenci ve veliler bu masumane düşüncelerle düşünedursun, Paralel Yapı çoktan bu konuyla ilgili girişimlerini tamamlamış bulunmaktadır. Kırk yıldır “zeki/zengin” öğrenci avında olan yapı, son bir iki yıllık gelişmeden sonra taktik değiştirip “kim olursan ol, yine gel” mantığına büründü. Ancak bu mantığa bürünürken özündeki “ne koparsam kar” mantığını da ihmal etmedi.

Aylar öncesinden kendisine bağlı eğitim kurumlarındaki öğrencileri bire bir markaja alan yapı, öğrencilere “Estonya, Ukrayna, Litvanya, Kanada” gibi ülkelerde üniversite okuyacakları vaadinde bulunmaktadır. Bu vaatte bulunurken yirmi – otuz bin gibi fahiş ücret talep etmeyi de ihmal etmemektedir.

Aylar geçtiği halde bu durumu dile getiren hiçbir yayın kuruluşu olmadı. Ne bir gazeteciden bir iki satır yazı gördüm ne de bir yorumcudan bir iki söz işittim.

Yapı kendisine bağlı Sultanbeyli şubesinde Y.K.’den Ukrayna’da “Uluslarası ilişkiler” bölümünde okuması için yıllık on sekiz bin talep ederken, yapının Kartal şubesi de M.Ş.A’dan Litvanya’da okuması için yıllık yirmi beş bin lira gibi fahiş bir para talep etmiştir.

Peki, bu malum yapı, neden böyle bir yola başvurmaktadır?

Yapı, özellikle adına “mülâane”, “mübâhele” ne derlerse desinler o malum bedduadan sonra ciddi bir taban kaybına uğradı. Halkla arasında adeta gizli bir duvar örüldü.

Yine, yasal olmayan dinlemeleri ve yayımlanan tapeleri açıkça üstlenmese de sosyal medyada bunları paylaşma taşeronluğunu yapması, ardından 17 ve 25 Aralık operasyonlarında operasyonları yürütüyor algısıyla daha şiddetli bir sarsıntı geçirdi ve halkla arasındaki gizli duvar, taş ve beton gibi belirginleşti. Halkla bağı kopan yapı, doğal olarak eğitim kurumlarında öğrenci tutmakta zorlanmaya başladı. Yapıya bağlı eğitim kurumlarındaki siyasi tartışmalar bu kopuşu iyice hızlandırdı. Bu yüzden yapı, dershane ve okullardaki öğrenci kaybının önüne geçme yollarını aradı ve öğrencileri yurt dışına götürme formülünü geliştirdi. Mevzu üniversite olunca akan suların durduğu ülkemizde ne yazık ki veli ve öğrenciler, kendilerini bekleyen tehlikenin farkında değiller.

• Bu yapı ile yurt dışına giden öğrencinin yaşamı boyunca yapıdan ayrılması mümkün müdür?

• Gittiği üniversitelerin Türkiye’de karşılığı olmadığından o üniversiteleri bitiren öğrenciler yapının belirttiği yerde çalışmak zorundadır, bu durumda öğrenci bir nevi yaşam boyu gönüllü bir köleliğe razı mıdır?

• Belirlenen ücretle Türkiye’de özel üniversitelerde okumak pekâlâ mümkün iken böyle bir maceranın bir anlamı var mıdır?
• Denklikten söz eden yapı, yurt dışında belirlenen bir ülkede bir yıl tıp okuduktan sonra mesela Fatih Üniversite Tıp Fakültesine kayıt yapabiliyor mu, yapamıyorsa denklikten söz edilebilir mi?

• Yıllardır yapının kurumlarında çalışan kırk yaşındaki birinin devlet kadrolarında memuriyet hakkını kaybettiğini, bu yüzden yaşam boyu aynı kurumlarda çalışmak zorunda olduğunu biliyor muyuz?

• Yapı, örgüt suçuyla yargılanmaya başlarsa bu yapıyla beraber yurt dışına gidenler de örgüt elemanı olarak yaftalanmayacaklar mı?

• Fahiş bir ücretle ve ne olduğu anlaşılamayan(!) bir yapıyla, bilinmeyen bir ülkede, geleceği belirsiz bir bölümde okumak, yaşamla kumar oynamaktır; yaşam bu kumarı oynayacak kadar ucuz mu?

Her şey gönlünüzce olsun!....

Abdullah GÜNEŞ  / yildizedebiyat.com

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir