• DOLAR 32.223
  • EURO 34.933
  • ALTIN 2444.474
  • ...
Ukrayna Meselesinde Rusya’nın Rolü
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz

Rusya son 10 senede dünya siyasetine yeniden girmeyi başaran birkaç devletten biridir. Putin’in liderliği ile eski gücünü yeniden elde eden Rusya, Sovyetler Birliği dağılırken elinden çıkan bölgeleri yeniden kontrol etmeye adım adım ilerlemektedir. Putin’i daha 14 sene önce kimse tanımazken bugün dünya liderleri arasında en etkili isimler arasında zikrediliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önce kendini sağlama aldı ve saltanatını hiç ara vermeden 14 senedir devam ettiriyor ve daha da bırakmayı düşünmüyor. Kendini iyice bir toparladıktan sonra artık dünya siyasetine girip dünyaya şekil vermeye çalışıyor. ABD-AB ve BM, son yıllarında aldığı önemli kararlar karşısında hep Rusya’nın itirazı ile karşılaştı. Artık ABD’nin karşısında “pastayı” bölmek isteyen ciddi bir rakip var. Rusya’nın ilerleyişine ABD-AB pek ciddi karşılık vermiyor çok hassas davranıyor. Rusya ilişkilerinde Batı’nın hassas davranmanın sebebi ise Rusya’nın onların tüm kirli çamaşırlarını bilmesidir. Rusya, AB’yi demokrasi ile vurabilir, ABD’yi ise Edward Snowden ile vurur. Yani devletleri sömürmek için kullandıkları demokrasi artık ABD ve AB için bir tehlike teşkil etmeye başladı.

BÖYLE DEVLETLER HEP EMPERYALİST DÜŞÜNCELERE SAHİP OLUR

Rusya son 25 yıl zarfında ciddi bir lidere sahip oldu. İnsanlar gerçekten devlet başkanına ve yürüttüğü siyasete ciddi destek veriyor. Artık eskiden sarhoşlukla anılan liderler ve dalga geçtikleri liderler yerine gülmeyen, şaka yapmayan ve verdiği sözü tutan en önemlisi icraatla kendi gücünü gösteren ve hiç kimseden korkmayan radikal kararlar veren Rusya Devlet Başkanı var. Rusya Devlet Başkanlığı’na gelebilmek için Çeçen Müslümanların kanını akıtmasaydı ve İslam ile dalga geçmeseydi onu ciddi olarak alkışlardım. Batı, Putin’i kontrol edebileceğini düşünerek, onu meşrulaştırdı. Şimdi kendisinin meşrulaştırdığı birinin nazlarına tahammül etmek zorunda kalıyor. Bir atasözü var, “Kurdu ne kadar beslersen besle, her zaman ormana doğru bakıp durur.” Rusya, İmparatorluktan oluşan bir devlettir. Böyle devletler hep emperyalist düşüncelere sahip olur. Rusya bundan hiç vazgeçmeyecektir. Yeniden İmparatorluk peşinde olanlar tabi ki dünyaya hükmetmeyi ister. Dolayısıyla kendi anavatanını sağlama almak zorunda. Ukrayna meselesi de böylece Rusya için çok önemli ve stratejik bir meseledir. Rusya, Suriye meselesinde nasıl ABD ve AB karşısında başarılı bir şekilde çıkmış ise Ukrayna meselesinde de başarılı adımlar atarak durumunu kontrol etmektedir.

RUSYA DAHA DA İLERİ GİTME ARZUSUNDA

Rusya kendi kontrolündeki Çeçenistan’da var olan ayaklanmayı bastırıp, ayrılıkçılarla görüşmeyi bile reddetmişken, Ukrayna’daki ayrılıkçıları desteklemesi Rusya’nın daha da ileri gitme arzusunda olduğunun bir işaretidir. ABD ve AB’nin Polonya’ya ve diğer bölgelere hava savunma sistemlerini kurarak Rusya’yı çember altına alma girişimi tabi ki Rusya tarafından karşılıksız bırakılamazdı. Rusya sessizce kendi stratejisini geliştirdi ve şimdi gayet başarılı bir şekilde uygulamaktadır. ABD-AB’nin uyguladığı ekonomik yaptırımlar şimdiye kadar Rusya’yı pek sarsmadı. Enerji hatlarını elinde tutan Suriye ve Irak’ta kendine has bir siyaseti yürüten ABD-AB’yi şaşırtan Rusya, bugün kendi etkisini genişletmek için Ukrayna’yı Doğu ve Batı Ukrayna diye değil dört parçaya bile bölebilir. Bugün Rusya Donetsk’teki ayrılıkçılara ağır silahlar ve zırhlı araçlar bile vermektedir. ABD-AB bunu görmekle birlikte “tam” deliller yok! babından bir ses çıkarmıyor. Sebebi Rusya’nın sonraki adımlarını bilmemesinden kaynaklanmaktadır.

Rusya, bugün resmi olarak Ukrayna’nın yeni hükümetini ve Başkanını kabul etmiş görünmekle birlikte gayri resmi olarak kimseyi ciddiye bile almamaktadır. Rusya, Ukrayna’nın yeni Başkanı Poroshenko’dan ziyade ayrılıkçıların liderini önemsiyor. Bu demektir ki Rusya istediğini yapacak. Halk belirsizlikten bıkacak sonra yeni Ukrayna Başkanını ve hükümetini yeniden Rusya’nın desteği ile devirecektir. Rusya istediğini elde etmek için her numarayı kullanacaktır. Rusya’nın Batı’ya karşı savunacağı tez şudur, “Demokrasi gereği insanlar kendi geleceğini belirleme hakkına sahiptirler. Doğu Ukrayna’daki insanların seçimine saygı duyması ve demokrasinin bölgede ilerlemesi için Batı’nın da buna saygı duyması gerekmektedir.” Batı buna karşı ne diyecek? Kendi değerlerine karşı çıkarak ne diyebilecek? Ancak yaptırımlardan bahsedecekler ve Rusya’yı olası ekonomik kriz ile korkutmaya çalışacaklar.

Ukrayna’da ayrılıkçılar tarafından ateşkes ilan edildi ama çatışmalar yine devam ediyor. Tüm bu oyunlar büyük devletlerin küçük devletleri yutma oyunlarıdır. Ukrayna ne Rusya’nın ne de ABD-AB’nin umurunda değil. Kavga rant kavgasıdır. Demokrasi, insan hakları vesaire bu savaşta kullandıkları silahtan başka bir şey değildir. İnsanların hakkını çiğneyerek elde ettikleri adalet neye benzer ki? Rusya, istesek de istemesek de artık dünyanın seyrini belirleyen bir devlet haline gelmektedir. Ukrayna’nın istikbali siyasi olarak Rusya’nın elindedir. Dünya artık ABD-AB’den daha vahşi bir iştaha sahip bir güç ile karşı karşıya kalmaya çok yaklaşmış gözüküyor. Allah bizleri şer güçlerin her türlü şerrinden ve zulmünden korusun!
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir