israil Vahşeti Filistin Devleti Kurulmadan Durmaz
Hamas ile Fetihin uzlaşı hükümeti kurması ve akabinde üç işgalcinin kaçırılması, israili kudurtmuş durumda. Sadece birkaç gün içinde 600 Filistinliyi esir alan işgalci, keyfi tutuklamalar, sürgünler, katliamlar yaparak Filistini karış karış gaspederek insanlık suçu işliyor. Batının gözetiminde 66 yıldır süren bu vahşet, işgale karşı dik durabilecek bir Filistin devleti inşa edilmeden durmayacak
MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER / ANALİZ
Filistin’de Hamas ile Fetih’in anlaşarak uzlaşı hükümetini kurmasından sonra siyonist israil rejimi kudurmuş durumda. Özellikle üç siyonist asker-yerleşimcinin kaçırılması sonrası israil rejimi; Mescid-i Aksa’ya baskınlar, Batı Yaka, Ramallah gibi kentlerde Hamas üyelerine yönelik keyfi tutuklamalar ve katliamlar, Gazze’ye saldırılar gibi zulümlerinin dozajını giderek artırdı. Sadece bu hafta içerisinde Batı Yaka’nın Nablus, Cenin ve El-Halil vilayetlerinde yüzlerce eve baskınlar düzenleyerek evlerin altını üstüne getirdi. 100’e yakın Filistinliyi gözaltına aldı ve bunlardan birçoğunu sorguları sonrası zindanlara attı.
İşgal rejimi geçmişte kaçırılan askeri Gilat Şalit sonrası da tutuklama furyası başlatmıştı ve bu durumu artık rutin bir politika haline getirmiş bulunuyor. Keyfi bu tutuklamaların adına da “idari tutuklama” diyor. Bu durumda israil istihbaratı, gizli güvenlik bilgilerine dayanarak “idari tutuklama” adı altında Filistinlileri 1 ila 6 ay arasında alıkoyabiliyor. Tutuklunun israil güvenliği için tehlike teşkil ettiğine karar verilmesi halinde askeri hâkim, suç isnadında bulunmadan tutukluluk süresini 5 seneye kadar uzatabiliyor.
“KAÇIRANLARIN ELLERİNE SAĞLIK”
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, kaçırılan siyonist askerler için “Olup biten hakkında bilgimiz yok” dedi. Ancak hiçbir suçlama yöneltilmeden israil hapishanelerine sevk edilen idari tutukluların durumu konusunda ise Meşal, “İddia edildiği gibi 3 yerleşimci, Filistinliler tarafından kaçırıldıysa bunu yapanların ellerine sağlık” ifadesini kullandı. Siyonist Başbakan Netanyahu ise askerlerin kaçırılmasının arkasında Hamas Hareketi’nin olduğunu, kaçırma işinin çok ağır ve tehlikeli sonuçlar doğuracağını ifade ederek yine tehdit etti.
Karşılıklı süren sıcak-soğuk savaşta liderler mesaj vermekten de geri durmuyor. Ancak Hamas da artık eski Hamas değil. Her geçen gün silah envanterini mevcut şartlarla geliştiren, yenileyen Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın savunma ve saldırı stratejisi de gelişiyor. Hamas liderlerinden Mahmud Ez-Zehhar geçtiğimiz gün bir törende yaptığı açıklamada, Filistin direnişinin işgalcileri, işgal altındaki her Filistin kentinde vurma gücüne sahip olduğunu söyleyerek sürpriz gelişimlere dair ipucu verdi.
BM VE PARALELİNDEKİ ULUSLARARASI CAMİADAN İKİYÜZLÜ İĞRENÇ YAKLAŞIM
Filistin’de keyfi tutuklamalarla siyonist zindanlara atılarak esir edilen ve ölümüne açlık grevi yapan Filistinliler için sessiz kalan ABD-AB-Birleşmiş Milletler ve paralelinde hareket eden uluslararası camianın, kaçırılan askerler için açıklamaları, şer ittifakın hesabına çalıştıkları ve ikiyüzlü iğrenç bir yaklaşımlı politika sergilediklerini açıklamaya yetiyor.
7 YILLIK AMBARGONUN ARKASINDA KİM YOK Kİ!
Siyonist şer işgalci güç, her gün Gazze semalarında uçurduğu jet ve insansız hava araçlarıyla birkaç günde bir attığı füzelerle yerleşim yerlerini yerle bir ederek masum insanları hedef alıyor, katlediyor ya da yaralıyor. İşgal ordusuna ait uçak ve helikopterler havadan, savaş gemileri de denizden olmak üzere Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerini ambargo altında tutulduğunu Gazze halkına acı bir şekilde hatırlatıyor. Siyonist rejimin saldırıları sonrası Kassam Tugayları ve diğer direniş grupları, israil’e füze atarak karşılık veriyor. Sınıra yakın siyonist Yahudiler, deyim yerindeyse kaçacak delik arıyor, sığınaklara sığınıyor. Refah sınırında da yine ABD-israil şer ittifakı ile Suudi rejiminin Mısır’daki taşeronluğunu üstlenen Sisi cuntasının zorba baskısıyla ambargo daha da katmerleşiyor.
Hükümetini, Fetih’le vardığı uzlaşı nedeniyle fesheden Hamas Hareketi ise Gazze’yi mevcut tüm imkânlarıyla israil’e karşı korumaya çalışıyor. Ancak Gazze’nin en önemli sorunu 7 yıldır ambargo altında olması ve gıda, ilaç gibi temel ihtiyaçlar konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor olması. Yakıtın olmamasından dolayı ciddi elektrik kesintileri yaşanan Gazze’de günlük sadece 3-5 saat elektrik verilebiliyor. Elektriğe bağlı tıbbı cihazlara bağlı ölümcül hastalar ise her gün ölüp ölüp diriliyor. Diğer bir sorun ise Gazze’deki memurların maaş sıkıntısı. Hamas hükümetinin uzlaşıyla merkezi Filistin hükümetine devrettiği bu sorunlar hala halledilebilmiş değil.
Gazze’deki Memurlar Sendikası, memur maaşları ve elektrik krizlerinin uzlaşı hükümetinin kabine toplantısında gündeme alınmamasını protesto ederek perşembe günü tüm resmi kurumlarda ve bakanlıklarda grev yaptı. Uzlaşıyla varılan anlaşma gereği Filistin’in diğer tüm bölgeleri gibi Gazze’de de halkın tüm ihtiyaçlarının karşılanması, memur maaşlarının ödenmesi gibi icraatların yürürlüğe girmesi gibi güvenlik konusunda da Abbas güçlerinin, Hamas üyelerine yönelik tutuklama ve işkencelere son vermesi gerekiyor. Ve en kısa bir zaman içerisinde sandık başına giderek halkın seçeceği adil bir yönetimle Siyonist israil’e karşı tavizsiz bir hükümetin işbaşı yapması lazım. Ancak şu hakikat unutulmamalıdır ki 1948’den bu yana 66 yıldır süren israil vahşeti, başkenti Kudüs olacak ve israil’e karşı dik durabilecek bir Filistin devleti inşa edilmeden durmaz.