BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos, Suriye`de yardıma muhtaç kişi sayısının 10.8 milyona çıktığını kaydederek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi`nden (BMGK) Türkiye, Ürdün ve Irak sınırından, Suriye içine yardım ulaştırılmasını temin etmelerini talep etti.

Amos, BM Güvenlik Konseyi`ne verdiği brifingde, Suriye`deki insani trajediyi ve BM ile uluslararası kuruluşların yardım çalışmaları sırasında karşılaştığı sorunları anlattı.

Esed rejiminin sivillerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere varil bombalı saldırılarının artarak devam ettiğini vurgulayan Amos, "Sivillerin sığındığı kamplara bile varil bombalı saldırılar gerçekleştiriliyor, çocuklar ve kadınlar öldürülüyor" dedi.

Kentlerdeki kuşatmaların da devam ettiğini kaydeden Amos, 241 bin kişinin abluka altında olduğunu ve bu kişilerden ancak yüzde birine yardım ulaştırılabildiğini belirterek, bunun "insanlık dışı" olduğunu söyledi.

Muhalif silahlı grupların da Halep, İdlib ve Deyr ez-Zor`da elektrik ve su sistemlerine saldırdığını dile getiren Amos, "Sivillerin hedef alınması ya da ayrım gözetmeden sivillerin bulunduğu bölgelere saldırmak savaş suçudur ve hiç bir mazereti olamaz. Sivillerin hayatta kalması için elzem olan insani yardım girişinin kasıtlı olarak engellenmesi insanlık dışıdır" diye konuştu.

"Yardıma muhtaç sayısı 10.8 milyona çıktı"

Valerie Amos, Suriye genelinde yardıma muhtaç nüfus hakkında da bilgi vererek, 2011`de BMGK`ya sunum yaptığında, yardım ihtiyacı olan Suriyeli sayısının bir milyon olduğunu bugün ise bu sayının 10 milyon 800 bine çıktığını vurguladı.

Yardım ulaştırmanın çok zor olduğu bölgelerde yaşayan kişi sayısının ise 4.7 milyon olduğunu bildiren Amos, yardım görevlilerinin hayati tehlike altında çalıştığını ve bugüne kadar 60 görevlinin hayatını kaybettiğini ifade etti.

Yardım çalışmaları sırasında Suriye Hükümetinin görevlilere çok fazla prosedür uyguladığını vurgulayan Amos, bu prosedürler nedeniyle son aylarda engellerin daha da arttığını ve planladıkları yardım operasyonunun ancak yarısını hayata geçirebildiklerini söyledi.

Hükümetten izin almak için saatlerce çaba harcamak zorunda kaldıklarını dile getiren Amos, "Bizim hedefimiz umutsuzca bekleyen insanlara yardım ulaştırmak. Ancak Suriye Hükümetinin amacı hala BM ve diğer yardım kuruluşlarını kontrol etmek" dedi.

Tıbbi malzemelerin girişine engel

Valerie Amos, uluslararası toplumdan tıbbi malzeme girişi için güvenli koridorlar oluşturulması çağrıları gelmesine rağmen, rejimin hayati önemdeki tıbbi malzemelerin ulaştırılmasını engellediğini de vurguladı.

Hükümetin özellikle muhaliflerin yaşadığı bölgelere giden ilaç ve tıbbi malzemeleri konvoylardan çıkarttığını dile getiren Amos, BMGK`nın 2139 sayılı kararında yardım girişine engel olunmaması maddesinin bulunduğunu hatırlattı.

Amos, sınır ötesi yardım ulaştırılması için BMGK`nın desteğine ihtiyaçları olduğunu da dile getirerek, Türkiye, Ürdün ve Irak sınırlarından yapılacak girişlerle 1.3 milyon kişinin ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi.

Suriye elçisi BM`yi suçladı

Suriye`nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi ise BMGK`da söz alarak, BM üst yönetimini, muhalifleri "terörist" olarak nitelemedikleri gerekçesiyle eleştirdi.

Amos`un da içinde olduğu BM yetkililerinin "teröristlere" silahlı gruplar ya da radikal örgütler" dediğini anlatan Caferi, Suriye Hükümeti`nin insani yardım için BM`ye gerekli kolaylığı gösterdiğini savundu.

ABD`nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise Caferi`yi eleştirerek, "Suriye elçisi BM`nin ortaya koyduğu gerçeklere kalpsiz bir şekilde yalanlarla cevap veriyor. Varil bombalı saldırılar ile kadın ve çocukların beslenmesinin dahi engellenmesi nasıl izah edilebilir" diye sordu.