Yazımın konusunun daha iyi anlaşılması için gerekli olan ön bilgiyi vermeden, sokak ortasında katledilen Çeçenlerin durumundan; yani yıllarca cephede Ruslara karşı kahramanca savaştıktan sonra yaralandıkları için, kardeş ülke olarak gördükleri Türkiye`ye aileleriyle beraber sığınan üç çeçen direnişçinin uğradıkları kalleş saldırı sonucu şehit edilmeleri olayından söz edeceğim.

Malumunuz olduğu üzere, geride bıraktığımız Cuma günü öğleden sonra ajanslara "Zeytinburnu`nda Çeçenlere İnfaz" başlıklı bir haber düşmüştü. Haberin ayrıntılarını okuduğumuzda tüylerimiz diken diken olmuştu. Haberde genel olarak şu bilgilere yer veriliyordu; "Cuma namazı çıkışı sokakta yürümekte olan üç çeçen direnişçiye, arkadan yaklaşan bir arabadan ateş edildi ve üç çeçen direnişçide olay yerinde can verdi." (Rabbim şahadetlerini kabul etsin)

Evet, Türkiye`de Çeçenlere yönelik yapılan bu alçak saldırı ilk değildi, daha öncelerde de alçakça saldırılar yapılmış ve bazı üst düzey çeçen komutanlar şehit edilmişti. En son işlenen suikastte de, daha önceki suikastlerde de katiller yakalan(a)mamıştı.

Türkiye cumhuriyeti emniyet güçlerinin bu olaylara yaklaşımlarından /katilleri yakalayamamasından dolayı, muhtemelen Çeçenlere yönelik işlenen suikastler devam edecek!

Peki, neden..?

Çeçenlerin başlarına gelenler ve katillerinin yakalanmaması, onların mazlum insanlar olmalarından dolayı mıdır acaba, ya da başka sebepler mi var, bizim bilmediğimiz…

Yoksa...

Çeçenler bir Müslüman ülkede, yabancı bir ülkenin istihbarat tetikçileri tarafından katledilmeye devam mı edilecek?

Yıllardır Ruslar tarafından her türlü zulme, baskıya, dayatmaya, iftiraya, komploya, işgale, saldırıya, katliama maruz kalmalarına rağmen mücadelelerinden geri adım atmayan ve metanetlerinden ödün vermeyen çeçenler; artık rahat bir hayat sürdüremeyecekler mi?

Avrupa Birliğine girmeye aday Türkiye`de, geleceklerinden endişe duyacak bir şekilde mi hayatlarını idame edecekler?

Hâlbuki Türkiye`ye gelmelerinin sebebi güvende olacaklarını ve öldürülme endişesi yaşamayacaklarını, kardeşçe yaşayacaklarını tahayyül ettiklerinden dolayıdır. Ülkenin Müslüman ve adil yöneticiler tarafından yönetiliyor olmasından, haksızlık ve zulüm söz konusu olduğunda karşı gelebilecek bilinçli Müslümanların olduğunu bildiklerinden dolayıdır. İslam`a ve Müslümanlara önyargılı yaklaşan, bazı medya guruplarının, iddia ettikleri sebeplerden dolayı değildir.

Aslında Müslümanlara önyargılı yaklaşıp potansiyel suçlu görenler ve göstermeye çalışanlar, tarih boyunca İslam ile mücadele etmişlerdir. İslam`ın sönmez nurunu söndürmek için şeytan ve işbirlikçileriyle irtibat içerisinde olmuşlardır. Müslümanlara zarar vermek ve çalışmalarını sekteye uğratmak adına sürekli plan ve projeler gerçekleştirip, kumpaslar kurmuşlardır. Ellerindeki imkânları kullanarak yalan ve yanlı yayınlar yapmışlardır.

Tarihe baktığımız zaman İslam düşmanlarının ellerinde bulunan onca imkâna rağmen, kaybedenler daima İslam düşmanları olmuştur. Allah Teâlâ, onların çevirdiği kumpasları/hileleri başlarına geçirmiş, Müslümanları da muzaffer eylemiştir.

Göreceksiniz ki, bu durum Rus ve Çeçen savaşında da gerçekleşecektir. Nasıl ve ne zaman olursa olsun; Allah Teâlâ çeçen mücahidlere yardım edecektir. İşte o zaman Ruslar da zillet içerisinde kalacaklardır. Aynı şekilde ülkemiz Türkiye`de de, Çeçenlere karşı saldırılar gerçekleştirip onları şehit edenler de alçaltılmışların alçaltılmışları olacaklardır.

Ve birde...

Çeçenlerin Türkiye`ye gelme kararlarında etkili olan Müslüman ve adil yöneticilerin, bu olaylara/suikastlere sessiz kalmaları da manidardır. Oysa ülkemizde Rus turistlere karşı ufak saldırılar olduğunda açıklama yapabiliyorlardı. Ama bu suikast ve daha önceki çeçen suikastleri karşısında sağır sultanı oynuyorlar. Onların bu sessizlikleri, Çeçenlerin de mustazaf Müslümanlar olmalarından mıdır acaba..?

Çeçen suikastlerine sessiz kalanlar bilmelidirler ki, sessiz kalmak taraf olmak demektir. Zulme taraf olmakta, zillet ile eş değerdir. Zaten zillet içerisinde olmakta cehenneme girmeye sebeptir.

O yüzden biz buradan diyoruz ki; ey ülkenin yöneticileri ve emniyet güçleri!

Hani hak ve adalet anlayışınız! Nerde güven ve kardeşlik vaatleriniz! Katledilen Çeçen kardeşlerimizin katillerini neden yakalamak için büyük uğraşlar vermiyorsunuz?

Şehit eşlerinin feryatlarını duymuyor musunuz, bakın ne diyor şehit eşleri; &`;Sizden kendinizi bizim yerimize koyup düşünmenizi istiyoruz. Yani sizin ülkede savaş çıksa ve bizim ülkemize gelseniz… Güpegündüz insanların öldürüldüğü bir ülkede kendinizi nasıl hissedersiniz. Umarım bizim hissettiklerimizi anlayabiliyorsunuz. Bizim isteğimiz bu katillerin bir önce yakalanması ve cezasız kalmamasıdır.”

Zillet içerisinde yaşamayı reddedip, izzeti seçenlere selam olsun.

Allah`a emanet olun.

Muhammet Şerif / Doğruhaber