Namus düşmanlarının kirli oyununa DİKKAT!
Malum grup bölgede kadını kullanarak toplumdan namusu kaldırmaya çalışıyor
Bölgede birilerinin, namusu ortadan kaldırmaya dönük çalışmaları toplumu derinden rahatsız ediyor. Düzenlenen eylemlere, kadınları namustan uzaklaştırma faaliyetlerine tepki gösteren aydınlar, “Bunların tek amacı var. O da İslami değerleri ortadan kaldırmak. Bunun için önce toplumu ahlaksızlaştırmaları gerekiyor. Bundan dolayı namusu hedef almışlar” dediler
Fikret Özkan / Van
“Biz kimsenin namusu değiliz” sloganıyla halkın namusuna göz dikenlere karşı tepkiler artıyor. Kurdukları dernekler ve düzenledikleri eylemlerle halkı namus mefhumundan uzaklaştırmak isteyenlerin bunu bilinçli yaptığını belirten aydınlar, çirkin bir oyunun oynandığını vurguluyor. Dindar Kürt gençlerini İslam’dan uzaklaştırmak, dinsizleştirmek ve asıl kimliğinden uzaklaştırmak için kirli ellerin devrede olduğunu belirten aydınlar Kürt halkının bu oyunlara karşı uyanık olması gerektiğini belirtiyorlar.
TAŞIDIKLARI PANKARTLARIN FARKINDA DEĞİLLER
Kürtler adına siyaset yaptığını söyleyen anlayışa ve temsilcilerine baktığımızda solcu-sosyalist ve komünist bir ideolojinin temsilcileri olduklarını her yerde açıkça deklare ediyorlar diyen Van’ın Kanaat önderlerinden Osman Gülaçar, “Haliyle bu kişiler için kadın zaten kominaldir. Yani toplumun ortak malıdır. Onların bu anlayışlarından o meydanlarda bulunan kaç kadın acaba haberdar. Ama ezilmiş ve yıllarca ret ve inkâr politikalarının mağduru olmuş bu mazlum millete dayatılan milliyetçi duygular bir ölçüde onların da duygularını okşuyor ve o meydanlara çıkmalarını sağlıyor. Ellerine namusu inkâr adına pankart verilen birçok anamız bacımız vardır ki taşıdıkları pankartların ne anlama geldiğini bilmiyorlar” diyerek bölgede oynanan derin oyuna dikkat çekti.
AMAÇLARI, HALKI İSLAM’DAN UZAKLAŞTIRMAK
Namusu toplumdan kaldırarak aslında halkı İslam’dan uzaklaştırmaya çalıştıklarının altını çizen Osman Gülaçar, sözüne devamla şunları söyledi: “Kürt halkı üzerinden bir proje geliştirilmeye çalışılıyor. Kürt gençleri komünizme, ateizme yönlendirilmeye çalışılıyor. Ateizm noktasına çekemedikleri insanlar için ise Güney Kore’den sürü sürü misyoner getirerek Hıristiyanlaştırmaya çalışıyorlar. Şimdi bütün bunları görünce aslında gizlenen amaç ortaya çıkıyor. Bütün bunların ortak amacı bir şekilde bu toplumu İslam’dan uzaklaştırmak, Kürt gençlerini ateizme, komünizme yönlendirerek İslamsızlaştırmaya, Kur’an’sızlaştırmaya doğru götürmek. Bunu yaparken de elbette ki bu insanları İslami değerlerden arındırarak yapacaklar. İşte namustan yoksun bir toplum bu noktada tam da arzuladıkları gibi bir toplum olacaktır. Maalesef, Müslüman Kürd kadınına da ‘Biz Kimsenin Namusu Değiliz, Namusumuz Özgürlüğümüzdür’ şeklindeki söylemleri dayatarak, Kürd kadınının o hassas olduğu mefhumu bu şekilde basite indirgeyerek, hafif göstererek ahlaksızlaştırmaya doğru götürmenin çalışması içerisine girmişler”
OYNANAN OYUNLARIN FARKINDA OLMALIYIZ
“Görüldüğü gibi Kürd halkı üzerinde çok büyük oyunlar oynanmaktadır” uyarısında bulunan Osman Gülaçar, Kürd halkına da şu çağrıda bulundu: “Eğer İslami kimliğimizle yola devam edebilirsek, birçok kesimin ciddi bir korkusu ve endişesi haline geleceğiz. Bu da bizim haklılığımızı ve gücümüzü ortaya koymamız açısında oldukça önemlidir. Müslüman Kürd halkı olarak oynanan oyunların farkında olmamız lazım”
KADIN VE ERKEK EŞİT DEĞİLDİR, OLAMAZLAR
Kötü niyetli, kirli odakların “Kadın erkek eşittir” sloganıyla kadın ve erkekleri birbirlerine rakip gibi gösterme çabasının olduğunu dile getiren Osman Gülaçar, Kadın-Erkek eşitliği safsatalarıyla Adalet ve eşitlik kavramlarının birbirine karıştırıldığını, kelime oyunu yapılarak kadınların kandırıldığını belirtti. Müslüman kadınlara uyarılarda bulunan Gülaçar, “Kadını erkeğe eşit saymak kadına fıtraten yapılacak en büyük haksızlıktır. Şu eşitlik türü cafcaflı, tumturaklı laflar kandırma, aldatma cümleleridir. Feminizmin, komünizmin, laik sistemlerin kadını dejenere etme amaçlı, kandırma amaçlı kullanılan maksatlı kavramlarıdır. Yoksa kadın ve erkeğin ne fiziksel ne de birçok hususta eşit olması mümkün değildir. Düşünsenize kadın kocasına derse ki ‘biz eşitiz, ikinci çocuğumuzu da sen doğuracaksın’ bu olacak bir şey midir? Bu tür insanlara kalsa bunu bile dedirtirler. Kadınları bu tür asılsız cümleler ve ifsat çalışmalarıyla eşit ve özgür(!) hale getirenler aslında dünya üzerinde icra ettikleri ahlaksızlık ve kadın pazarları için sermaye üretmeye çalışanlardır. Müslüman kadın buna çok dikkat etmelidir” dedi.
NAMUSA SAVAŞ AÇANLAR BELLİDİR
Ahlaki kavramların toplumdan yok edilmesiyle toplumun yozlaşacağını ifade eden Mavi Marmara Gazisi, Gazeteci yazar Abdulhalim Almalı da, “Kim neden toplumdan namusu kaldırmak istiyor?” sorumuza şöyle cevap verdi: “Toplum ahlaki kavramlardan uzaklaştırıldıkça, ahlak, toplum içinde yozlaşır. Bu yozlaşma kimin işine gelir? Elbette ki, din düşmanlarının. Bu düşmanlıklarını da en iyi kadın üzerinden yapıyorlar. Toplum içerisinde dini duygu ve yaşam standardının düşük olması, bu tür fıtri olguların ortadan kalkması en çok din düşmanlarının işine gelir. Onların da kim olduğunu az çok kendileri de açıkça ortaya koyuyor”
TOPLUMSAL BİR FELAKET OLUR
Son zamanlarda Namus duygusu üzerinde oynanan oyunların ve tabiri caizse namusun pazara düşmesinin temel amacının toplumsal yozlaşmayı sağlama, aile mefhumunun çökmesini hızlandırma ve dolayısıyla bütün değerleriyle bir toplumun iflası için zemin hazırlama olduğunu belirten Almalı, namus kavramının temel dinamiğinin haya ve edep olduğunu, bunların ortadan kalkmasının ise toplum için bir felaket olacağına işaret etti.
NAMUS KADIN VE ERKEĞİN HAKKINI KORUR
Namus kavramının toplum içerisinde özne olduğuna işaret eden Almalı, “Siz tutar bunu nesnelleştirmeye çalışırsanız o zaman toplumun temel yapısıyla oynamış olursunuz. Dolayısıyla namus, aslında kadının haklarının korunmasını sağlayan en önemli kadın haklarındandır. Kadınla beraber erkeğin de, toplumun da hakkını korur” dedi.
TOPLUMU İÇERDEN ÇÖKERTMEYE ÇALIŞIYORLAR
Kürd halkının hayatında iki temel dinamiğin olduğunu dile getiren Almalı, bunların ise Kürdlerin inancı ve namusu olduğunu söyledi. Almalı sözlerine şöyle devam etti: “İslam düşmanı olan cenah da buradan işe başlıyor. Öncelikle dinin Kürd milletini köleleştirdiğini ve özgürlük için dinin prangalarının kırılması gerektiğini işleyerek bu halkı dinsizleştirme yoluna gittiler. Dinsizleştiremediklerini şimdilerde yurt dışından ithal ettikleri azad, rojda, rojbin isimli Güney Korelilerin elleriyle Hıristiyanlaştırıyorlar. İffetini korumakta ısrar eden Kürd kadınını da “kimsenin namusu değiliz”, “kadın erkek eşitliği” safsatalarıyla namussuzlaştırmaya çalışıyorlar. Bu zihniyet sahiplerinin en temel amacı aileyi tahrip etmek, kaleleri içerden fethetmek ve toplumu iffetsiz, namussuz bir duruma sokarak oluşturdukları şehvetperest toplumu ellerine geçirdikleri kadınla yönlendirmek. Müslümanların bu hususa bugün her zaman olması gerekenden daha fazla dikkat etmeleri gerekir.”
ALLAH’IN HÜKMÜNE İTİRAZ EDİYORLAR
Erkek ve kadının birbirlerine üstünlükten ziyade birbirlerini tamamladıklarını ifade eden Almalı, bugün bazılarının kadın erkek eşitliği veya kadının ezilmişliği yaygaraları ile Allah’ın hükmüne itiraz ettiklerini söyledi. Almalı, “Kadın, Erkek eşit değildir. Onlar birbirlerini tamamlayan iki parçadır. Biri olmadan diğeri olmaz ve biri olmadığında orada denge yok, eksiklik vardır. Dolayısıyla kadın da erkek de birbirlerine Allah’ın bir ayeti olarak bakmalıdırlar. Yani birbirleri için yaratılmış ve ikisi beraber bir bütünü oluşturan, aynı ehemmiyete sahip bir bütünün iki parçasıdırlar. Ama bir yerde mutlaka bir baş olur. Yöneten tek kişi olur. Bu bütün kurumlarda da böyledir. Bu noktada Allah evde erkeği hâkim kılmış ve ağır olan mesuliyetleri erkeğin sırtına yüklemiştir. İşte kadın-erkek özgürlüğünün kuyruğundan tutan bu zihniyetin asıl saldırdığı nokta bu. Onlar Allah`ın hükmüne itiraz ediyorlar. ‘Hayır, efendim Allah buna karışamaz. Evde benim kocam bana hükmedemez. Ben hür ve onunla eşitim. İstediğim gibi hareket ederim kimse bana karışamaz’ demek istiyorlar” diye konuştu.
KÜRD KADININI KULLANIYORLAR
Namusa savaş açanların meydanlarda Kürt kadınını kullandıklarını, eylem ve mitinglere katılan kadınların neden ve niçin orada bulunduklarını bilmediklerini söyleyen Almalı, gördüğü bir manzarayı şöyle anlattı: “Geçenlerde, sözüm ona bu özgürlükçü kadınlar bir miting düzenlemişlerdi. Bu mitingde 80-85 yaşlarında bir anamızın eline bir pankart vermişlerdi. Pankartta ‘Bekâret testine son’ yazıyordu. Bu gafleti anlamak çok, ama çok zor. Ne taşıdığını dahi bilmeyen anlamayan fıtratı temiz namuslu bu toplumun bireylerini kendi kirli emellerine ulaşmak için fıtrata açmış oldukları savaşta figüran olarak kullanıyorlar.”