MERSİN - Mersin Alyans Düğün Salonunda saat 20.30`da Kur`an tilaveti ile başlayan programın açılış konuşması TESSEP Başkanı Salih Demir tarafından gerçekleştirildi. Halkının yüzde 99`unun Müslüman olduğu bir ülkede, tesettür sorunun olmasının çok acı olduğunu ve bir vatandaş olarak kendilerine dokunduğunu vurgulayan TESSEP Başkanı Salih Demir, bu sorunun artık son bulması çağrısında bulundu.

"Bu Sorunun Bitmesi İçin Her Türlü Yasal Mücadeleyi Vereceğiz"
"Kamusal alana girene kadar değil, inanca yönelik sömürü bitene kadar" sloganı ile yola çıktıklarını belirten TESSEP Genel Başkanı Salih Demir konuşmasına şöyle devam etti: "Bu ülkede elbette şimdiye kadar güzel şeyler meydana geliyor. Ekonomi alanında, sağlık alanında, değişmeler ve yenilikler yapılırken vatandaşlarımızın kanayan yarası olan inanç alanında maalesef hiç bir çalışma yapılmadı, yapılmıyor. Sömürünün ortadan kalkması için yasal zeminde her türlü mücadeleyi vereceğiz" dedi.

Demir konuşmasına şöyle devam etti: "Artık diyoruz ki bu manada bizlere provokatör denilse de, bizler bu zulmün son bulması için tüm azmimiz ile çalışacağız. Kimse bizim tesettürümüzün şeklini ve rengini belirleyemez. Tesettürümüzün rengini ve şeklini bizler Allah`tan almaktayız. Kamusal alana girene kadar değil, hayatın her alanında inanca yönelik sömürü bitene kadar, mücadele edeceğiz. Bu vesile ile yıllardan beri devam eden bu meselenin çözümü noktasında meşru her adımı atacağız."

Başörtüsü, Kuran eğitimi ve anadilde eğitim özgürlüğü Anayasal güvence altına alınmalıdır
TESSEP Başkanı Salih Demir, konuşmasının sonunda Tesettür Seferberliği Platformu olarak, inancı yaşamanın ve dilin önündeki engellerin kaldırılması için bazı taleplerini şöyle açıkladı: "Kamusal alan ve özel alan ayırımı yapılmaksızın toplumsal hayatın her alanında başörtüsü (tesettür) serbest olmalıdır. İnanç nedeniyle örtünme özgürlüğüne hiçbir nedenle sınırlama getirilmemelidir. Anayasaya; "genel ahlaka ve adaba aykırı olmamak şartıyla toplumsal hayatın her alanında kılık kıyafet serbesttir. Bu hak yasalarla dahi sınırlanamaz." Şeklinde bir madde eklenmelidir. Başörtüsü, Kuran eğitimi (dini eğitim) ve anadilde eğitim özgürlüğü Anayasal güvence altına alınmalıdır. Anayasaya; "Ebeveynler yaş, zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın çocuklarına dilediği dili öğretmekte ve dini eğitimi vermekte/aldırmakta serbesttir." Şeklinde bir madde eklenmelidir." dedi.
 

Programa konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş ise, örtü ve tesettürün Müslüman`ın hayatındaki önemi hakkında konuştu.

Günümüzün en büyük sorununun ve çağımızın vebası örtüsüzlük olduğunu belirten Göktaş, "Zamanımızın yazarları, alimleri, örtü hakkında fazla derine inmemişlerdir. İslam`ın diğer farzları ve vacipleri hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılırken, örtü ve tesettür hakkında kimse bir şey yazmıyor, çizmiyor. Oysaki örtü olmazsa hiçbir şey olmaz, izzet olmaz, şeref olmaz. Öyle bir döneme gelmişiz ki, şeytan ve aveneleri insanlarımızı soymuşlar, çıplaklaştırmıştır" diye konuştu.

"Tesettür toplumun geleceğini belirleyen olgudur"
Göktaş hoca sözlerini şöyle sürdürdü: "Hz. Adem ve Hz. Havva yer yüzünü iner inmez Allah`u Teala onlara tesettür emrini vermiştir. Şuna dikkat edin, örtü ayeti inerken, Mekke`de örtüsüzlük o kadar da ileri düzeyde değildi. Ayette dikkat çeken "Güzelce Örtünsünler" ibaresi, bizlere çok şey ifade ediyor. Yani o dönemde örtü ve tesettür vardır ama gerçek manada örtünmediklerinden dolayı güzelce örtünmelerini istiyor. Evet maalesef bu gün hayasızlık, çıplaklık başını almış gidiyor. Artık buna dur denilmelidir" şeklinde konuştu.

Programın çeşitli bölümlerinde başörtüsü ile ilgili ilahi ve ezgiler seslendiren Grup İhya geceye renk katarken, Nurefşan Kız İlahi grubu ise sahnedeki renklilikleri ile programa gelen vatandaşları ilgisini çekti.

Program küçük kız çocukların, tesettür ile tanışmaları ve örtünme ile alakalı duygu ve düşüncelerinin alınmasından sonra yapılan dua ile son buldu.

(Yunus Yüksel - İLKHA