Kanın Aktığı Bu Beldeler Bütün Müslümanlarındır
İslam dünyası, kendi dışındaki unsurların da etkisiyle neredeyse her gün yeni bir süreç yaşıyor. Suriye ve Irakta 1400 yüzyıllık İslam beldeleri adeta her gün el değiştiriyor.
DOĞRUHABER
Bu beldelerin halklarının ezici çoğunluğu Müslümandır. Buralardaki eserler, camiler, medreseler, kütüphaneler, mezarlar bütün İslam alemine aittir. Halep, Şam, Musul… Buralarda akan her suçsuz insanın kanı ağır bir vebala yol açar. Buralarda yıkılan veya yıkılacak her eser, İslam’ın eser hazinesinden bir kayıptır.
HERKES MUTEDİL OLMAK ZORUNDA
İktidar olan da iktidardan düşen de suçsuz insanların kanını akıtmaktan, sadece mezhep-meşrep-etnik köken saikleriyle insan öldürmekten kaçınmak zorundadır.
Müslümanlar, ancak kardeşlerinin hak ve hukuklarına hürmet ederlerse İslam beldeleri huzur bulur. İslam herkesin güvencesidir.
Bu beldeler İslam’la emin belde olmuş. Herkes, bu beldelerde yaşayan kökeni ne olursa olsun bütün halkların hak ve hukukuna hürmet etmelidir. Aksi halde her çatışma, her kalkışma, her devir ve her yeniden ele geçirme girişimi İslam alemine yeni acılar yaşatmaktan ve İslam düşmanlarını sevindirmekten başka bir iş görmeyecek.
İtidalden başka kurtuluş yoktur. İslam beldelerini terk eden de buralara hakim olan da ancak mutedil olursa doğru yolda olur.
İSLAM DÜŞMANLARINI SEVİNDİRMEYİN
İslam düşmanları, İslam aleminin yaralarını derinleştirmek, Müslümanların esaretini sürdürmek istiyor. Mezhep veya etnik yapıdan dolayı akacak her damla kan İslam düşmanlarını sevindirecektir.
Hiçbir Müslümanın planı, onların bu emellerine hizmet edecek, onları sevindirecek nitelikte olmamalıdır.
Musul’u IŞİD değil ‘Devrim Konseyi’ Ele Geçirdi
Musul’daki gelişmeleri gazetemize değerlendiren Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi (Resam) Başkanı Yahya Ettari, Musul’un IŞİD tarafından ele geçirildiğine yönelik uluslararası medyada çıkan haberlerin saptırma olduğunu belirterek şehri halkın, aşiretlerin ve âlimlerin birlikte organize ettiği ‘Devrim Konseyi’nin ele geçirdiğini söyledi
MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER
Irak’ın ikinci büyük kenti Musul, IŞİD’in de içinde bulunduğu bir yapının eline geçti. Ordu ve polis gücünün savaşmadan bırakıp kaçtığı belirtilen Musul’a giren on binlerce savaşçı kenti kontrol altında tutarken; IŞİD, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğunu basarak 49 kişiyi rehin aldı. Türkiye’nin aracılar vasıtasıyla IŞİD’le yaptığı görüşmeler sonrası rehineler serbest bırakıldı. Yapı, Musul Merkez Bankası şubesinde bulunan yaklaşık 420 milyon dolara da el koydu. Musul’un ardından, devrik lider Saddam Hüseyin’in doğum yeri olan Selahaddin vilayetinin başkenti Tikrit’in de kontrolünü eline geçiren Devrim Konseyi, ilerleyişini sürdürerek petrol zengini diğer bölgeleri de almaya çalışıyor. Kerkük dahil birkaç bölgede halen çatışmaların sürdüğü de gelen bilgiler arasında... Irak ordusundan fazla direnişle karşılaşmadan 5 günde Musul’u alan IŞİD, Bağdat’a ilerliyor. Örgüt Bağdat’ın 90 km yakınlarına kadar sokulurken Maliki’ye bağlı güvenlik güçleri henüz IŞİD’i durdurmayı başaramadı.
Musul`da İŞID destekli Devrim Konseyi’nin hakimiyeti sağlamasından sonra binlerce kişi daha güvenli buldukları Kürt bölgesine kaçıyor. Devrim Konseyi’ne göre halk, Maliki yönetiminin bombalamasından korktuğu için Musul’u terk ediyor. Kürt güvenlik güçleri, Musul-Erbil arasındaki güvenlik noktasında Musulluları durduruyor. Kimlik ve bomba aramasından sonra binlerce kişi kendileri için oluşturulan kamplara yönlendiriliyor.
BU, YILLARDIR DEVAM EDEN BASKIYA KARŞI HALK AYAKLANMASIDIR
Musul’daki gelişmeleri gazetemize değerlendiren Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi (Resam) Başkanı Yahya Ettari, önemli açıklamalarda bulundu. Ettari, Musul’un IŞİD tarafından ele geçirildiğine yönelik uluslararası medyada çıkan haberlerin saptırma olduğunu belirterek şehri halkın, aşiretlerin ve âlimlerin birlikte organize ettiği ‘Devrim Konseyi’nin ele geçirdiğini dile getirdi.
Yahya Ettari şöyle konuştu; “Bu, yıllardır devam eden baskıya karşı halk ayaklanmasıdır. Irak’ta iki yıldan bu yana Sünni gruplar, Maliki yönetimine karşı Sünni bölgelerde gösteriler düzenledi. Neredeyse her hafta bu gösterilerde bu grupların Maliki’den talepleri vardı. Bunlardan birisi cezaevinde tutulan 5 bini kadın binlerce insanın bırakılması. Bir diğeri de, Amerikalıların Irak İşgali sonrası koyduğu kotanın kaldırılması. Bir de ülkede ciddi bir yolsuzluk vardı… Çünkü iki yıldır süre gelen bu süreçte, taleplerin karşılanması noktasında Maliki yönetiminin uyguladığı baskıcı politikalara karşı halkın gösterdiği barışçıl tepkiler sürüyordu. Ancak Maliki bu tepkilere kulak vermiyor aksine barışçıl gösterilere karşı çok sert bir karşılık veriyordu. Maliki yönetimi, Sünnilere karşı her gün özel ordularla çatışmaya giriyor her ay ortalama 1000 kişi ölüyordu.”
MUSUL, ŞU AN DEVRİM KONSEYİ TARAFINDAN YÖNETİLİYOR
Musul’u IŞİD’in ele geçirdiğine yönelik çıkan haberlere yönelik olarak da konuşan Ettari, “Bu iddia tamamen bir saptırmadır. Bu, halkın, aşiretlerin ve âlimlerin birlikte organize ettiği bir harekettir. Oradaki aşiretler, ‘Devrim Konseyi’ diye bir kurum oluşturdular ve Musul şu anda, Devrim Konseyi tarafından yönetiliyor. Seçim sonrası Maliki iktidar için direttiği için Sünni grupların büyük ekseriyeti silahlı direnişe geçti. Buna aşiretler destek verdi. IŞİD de bunlardan birisi olarak bu oluşumun içerisinde yer aldı. Bunlar arasında eski Baasçılar da var. Musul, Kerkük gibi Sünni bölgelerde halk da bu isyana destek verince Maliki ve ordusu kaçmak zorunda kaldı. Ancak kimse meseleyi başka tarafa saptırmasın. İşin aslı tamamen halkın başkaldırısıdır. Ve sonuç itibariyle Musul’u ele geçirenler 1000 kişilik IŞİD değil on binlerce insandan oluşan ve birçok gruptan oluşan bir yapı.” diye açıklamada bulundu.
DEVRİM KONSEYİ’NİN KÜRTLERLE SAVAŞMA NİYETİ YOK
Musul ve ‘Devrim Konseyi’nin ele geçirdiği bölgelerde herhangi bir asayiş sorununun olmadığını belirten Ettari, “Halk şu anda Musul’da durumdan çok memnun. Bütün kurumlar, işyerleri koruma altına alınmıştır. Yaşanan göçler de Maliki’nin şehri bombalayacağı korkusundandır. Devrim konseyi’ne bağlı yapıların, Kürtlerle savaşma gibi bir niyeti yok” diyerek çıkan haberlerin tamamen uydurma olduğunu söyledi. Diğer yandan Devrim Konseyi’nin ele geçirdiği bölgelerde karşılık vermeyen asker, polis, memur tüm halkın emin ellerde olduğunu kaydeden Ettari, ancak IŞİD için bu güvenceyi vermenin zor olduğunu söyledi.
ULUSLARARASI MEDYA ASIL UNSURU DEĞİL IŞİD’İ ÖN PLANA ÇIKARIYOR
Musul’un ele geçirilmesi meselesinde uluslararası medyanın IŞİD’i çok ön plana çıkardığını hatırlatan Ettari, “Uluslararası medya asıl unsur ve nedenleri öne çıkarmıyor. Çünkü aşiret ve direniş grupları bağımsız ve yerli unsurlardır. Ancak IŞİD ise birçok devlet tarafından kullanıldığı için ve ağır silahlara sahip olduğu için medyanın gözünde baş aktör gibi sunuluyor” diye konuştu.
IŞİD TÜRKİYELİ REHİNELERİ BIRAKTI
Musul’da geçici bir yönetim kurduğunu ilan eden IŞİD, rehin aldığı Türk şoförler ile konsolosluk çalışanlarını serbest bıraktı. Serbest bırakılan 30 şoförler Türkiye’ye gelirken, Konsolosluk çalışanları ise Musul Valisi’ne teslim edildi. Musul Valiliği tarafından misafir edilecek olan diplomatlar ve ailelerinin de Türkiye’ye getirileceği belirtildi. Irak’ın ikinci kenti Musul’u ele geçiren ‘Devrim Konseyi’ şehirde kontrolü sağlarken, eski El Kaide bağlantılı Irak-Şam İslam Devleti IŞİD, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na girmiş ve başkonsolos dahil 49 kişiyi rehin almıştı. Konsolosluk çalışanlarının yanısıra kente mazot taşıyan 32 Türkiyeli TIR şoförü de IŞİD tarafından rehin alınmıştı. Gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliğinde Türkiye’nin zirvesi Çankaya Köşkü’nde bir araya gelmiş Musul ve rehinelerin durumu ele alınmıştı.
Maliki: Savaşacağız
Irak Başbakanı Nuri el Maliki düzenlediği basın toplantısında Irak’ın “vahşi bir terörist saldırıyla” karşı karşıya olduğunu söyledi. Musul’u terk eden ordu birliklerinin cezalandırılması gerektiğini ifade eden Maliki, “IŞİD’e karşı savaşmak isteyenlerden gönüllü birlikler kuracağız” diyerek savaşacaklarını dile getirdi.
Irak Müslüman Âlimler Heyeti: ‘Musul ve çevresi Maliki yönetiminden temizlendi’
Irak Müslüman Alimler Heyeti’nden de yapılan yazılı açıklamada “Irak ordu birliklerinin Musul’dan çekilmesi Maliki’nin bölgedeki politikasının iflas ettiğini gösteriyor” denilerek ‘Musul ve çevresi Maliki yönetiminden temizlendi’ diye ifade edildi.
IŞİD’in özgeçmişi…
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt. Selefi ideolojiye sahip olan IŞİD; Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede şeriata dayalı bir devlet kurmak istediğini söylüyor. IŞİD ve lideri Ebu Bekir Bağdadi; ABD, AB ve Türkiye’nin “terörizm listesi”nde yer alıyor.
Örgüt 2004 yılında “Tevhid ve Cihat” adıyla Ebu Musa Zerkavi tarafından Irak’ta kuruldu. Sonrasında Usame Bin Ladin liderliğindeki El Kaide’ye katıldı. El Kaide’ye katıldıktan sonra adını “Cezire’de El Kaide” olarak değiştirdi.
Zerkavi 7 Haziran 2006’da ABD güçlerince düzenlenen bir operasyonda hayatını kaybetti. Yerine Ebu Hamza el Muhacir geçti. 2006 yılının sonlarında El Kaide’ye yakın Ebu Ömer el Bağdadi ise liderliğini yaptığı “Irak İslam Devleti”ni kurduklarını açıkladı.
Ebu Ömer el Bağdadi ve Ebu Hamza el Muhacir, Nisan 2010’da ABD ve Irak güçlerince düzenlenen bir baskında hayatlarını kaybettiler. Ebu Bekir El Bağdadi ise örgütün yeni lideri oldu.
2011 yılının sonlarında Muhammed Colani liderliğindeki Nusra Cephesi, El Kaide’nin Suriye kolu olarak kuruldu. 9 Nisan 2013’te Ebu Bekir Bağdadi yayınladığı ses kaydında Nusra Cephesi ile Irak İslam Devleti’nin “Irak-Şam İslam Devleti” adı altında bir araya geldiğini açıklasa da kısa bir süre sonra ayrışma yeniden başladı. Şubat 2013’te El Kaide, Suriye’deki IŞİD’i tanımadığını ilan etti ve örgütün Suriye’yi terk etmesini istedi.
El Kaide, Suriye’deki temsilcisinin Nusra Cephesi olduğunu açıkladı. Nusra Cephesi ve IŞİD arasında birçok cephede çatışmalar yaşandı. En sonuncusu ise çatışmalar, IŞİD’in Nusra Cephesi’nin kontrolündeki Deyr Ez-Zor kentinde kontrolü sağlamasıyla son buldu.
IŞİD, Suriye’de Mumbuc, petrol zengini Rakka ve Irak sınırına yakın Deyr Ez-Zor kentlerini elinde tutuyor. Irak’ta ise Anbar eyaletindeki Felluce ve Ramadi’de etkili. Son olarak Musul kentini de ele geçirdi. IŞİD’in Suriye’deki askeri gücünün 6 ile 7 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Savaşçılarının çoğunluğu yabancılar. Irak’taki silahlı üyelerinin sayısının ise 10 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. Suriye muhalefeti, IŞİD’in Suriye’de devrimin sabote edilmesi için Şam yönetimince desteklendiğini belirtiyor. Şam rejimi Suriye’de muhaliflerin elindeki bölgelere düzenli olarak varil bombası atarken, IŞİD’in kontrolündeki bölgelere saldırmıyor. IŞİD, Rakka’da çıkardığı petrolü de Suriye rejimine satıyor.