MARDİN – Mardin İl Müftülüğü, “Mardin Din Görevlileri Buluşması” çerçevesinde “Peygamber Efendimiz ve Çocuk” konulu bir konferans düzenledi.

Mardin İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen konferans saat: 13.30’da Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Doç. Dr. Huriye Martı, “Peygamber Efendimiz ve Çocuk” konulu sunumunu yaptı.

Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Doç. Dr. Martı, “Aramızda çocuklar var, onların sayesinde üzerimize bereket inmesini Rabbimizden niyaz ediyorum.” dedi.

Allah-u Teâlâ, yeryüzüne bir peygamber göndermek istediğinde bir erkeği ve bir kadını buna vesile kıldığını ifade eden Martı, “. Biz evleniriz, nikâh bağı ile bir birimize bağlanırız ve sonra bir çocuğumuz olur. Aslında, Allah-u Teâlâ bize çocuk vermekle yeryüzüne en kıymetli varlık olan bir insanı göndermek istemiştir. Biz, o yeni insanın bu dünyaya gelmesi için sadece birer vesileyizdir. Bir anne ve baba sayesinde bir çocuk yepyeni bir hayata merhaba der. Gözlerini bir ailede açar, insanlar bu ufacık çocuğu kucaklarına alır ve bağırlarına basarlar. Tabi burada anne ve babalara çok büyük sorumluluklar beklemektedir. Hasta yâda engelli bir çocuk dünyaya geldiğinde üzülürler. Ama sonuçta engelli de olsa sağlıklı da olsa, kız da olsa erkek de olsa onu bu dünyaya gönderen Allah’tır.” dedi.

Ailelerin genelde erkek çocuk beklediklerini ve kız çocukları dünyaya geldiğinde üzüldüklerini, bunun da yanlış olduğunu anlatan Martı, “İşte efendim ‘Oğlan olursa soyumuz yürür, oğlan annesi oluruz’ deriz. Oysa Allah Resulü Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) soyu oğullarından değil kızından yürümüştür. Efendimiz kız babasıdır, kızı Fatıma yanına geldiğinde ayağa kalkan ve yerini ona veren babadır. Gel benim gözümün nuru deyip anlından öpen babadır. Ama bizler bunu unuturuz. Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de ‘Yerlerde ve göklerde ne varsa Allah’ındır.’ diye buyuruyor. O; istediği kız, istediğine erkek, istediğine ikisinden verir ve istediğini de kısır bırakır. Dünyaya yeni gelen o minik canın ilk hakkı (Kız veya erkek) insan olarak değerli olduğu için kabul etmektir. Sonra onu büyütürüz. O büyürken ikinci bir hakkı karşımıza çıkıyor. Onu helal gıda ve anne sütü ile beslemek zorundayız.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)