Şiddetin çözümü dini eğitimdir
Toplumda özellikle çocuklara ve kadınlara karşı giderek artan şiddet olaylarına değinen Şuurlu Öğretmenler Derneği, okullarda verilen sıradan din dersinin yetersiz kaldığını belirterek çözümün dini bir eğitim olduğunu söyledi.
ŞANLIURFA- Toplumdaki şiddet olayları giderek artmaya devam ediyor. Özellikle çocuk ve kadınlara yönelik gerçekleştirilen şiddet olaylar toplumda derin travmalar oluşturuyor.
Birçok kurum ve kuruluş yaptığı açıklamalarla şiddetin önüne geçilmesi için cezai müeyyidelere dikkat çekerken toplumsal şiddetin birçok sebebinin olduğunu ifade eden eğitimciler çözümün İslami eğitimden geçtiğini belirtiyor.
Konuyla ilgili konuşan Şuurlu Öğretmenler Derneği Başkanı Yunus Yeğin, şiddeti ortadan kaldırmanın ancak manevi değerlere sahip çıkmakla mümkün olacağını söyledi.
Çocukların, kadınların ve yardıma muhtaç bireylerin şiddete maruz kalması vahim
Son zamanlarda toplumumuzda şiddet olaylarının giderek artığına dikkat çeken Yeğin “Şiddetin her çeşidi karşıdaki insanı rencide eden, dışlayan, yoklayan, değersizleştiren bir olgu olduğundan dolayı her yönü ile mutlaka değerlendirilmesini gerektiğine inanıyorum. Tabi şiddetin toplumun eğitim kalitesi ile şuuru ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Şiddeti toplumsal yaşantımızın ayrılmaz parçası haline getirmişiz okulda, askeriyede, sokakta, televizyonu açtığımız zaman bunla karşı karşıya geliyoruz. İşin vahim tarafı çocukların, kadınların, özellikle yardıma muhtaç olan bireylerin şiddete maruz kalmasıdır.” diye konuştu.
“Kuranı Kerim’i hayatımıza aktarmalıyız”
Toplumun İslami bilgilere sahip olmasına rağmen hayatına aktarma noktasında sorun yaşadığını belirten Yeğin “Kuranı Kerim bizim için çok büyük bir referans kaynağı olması gerekir. Ama bizler Kuranı Kerim’i okuyup hayatımıza uygulamak yerine sadece Kuranı Kerim’i okumayla yetinen bir toplum olmuşuz. İslam ile ilgili son derece üst bilgilere sahibiz fakat yaşantımıza bunları yansıtamıyoruz.” diye konuştu.
Televizyon ve sosyal medyadaki şiddet görüntüleri olumsuz etki bırakıyor
Özellikle televizyon kanalları ve sosyal medyadaki şiddet görüntülerinin şiddeti normalleştirdiğine değinen Yeğin şöyle konuştu: “Özellikle internet ve sosyal medya ve çocuklarımızın çok büyük bir kısmı interneti çok yönlü olarak kullanmaktadırlar dolayısıyla interneti kullanan çocukların çok farklı kanallarla farklı yöntemlerle cinsel içerikli videolarla filmlerle, görüntülerle karşılaşması artık kaçınılmaz hale gelmiş. Dolayısıyla çocuk karşılaşmış oldukları bu görüntüleri okuluna, sınıfına, bahçesine oyun parkına neyse akranları üzerine maalesef ve maalesef son dönemde en çok yaygın olarak gördüğümüz bizzat uygulamasını yapmaya çalışıyor.”
Okullardaki din derslerinde verilen dini eğitim yetersiz kalıyor
Yeğin, okullarda verilen dini eğitimin yetersizliğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Okullarımızda farklı nedenlerden dolayı müfredatımızda bu konuyu çok dillendiremiyoruz. Dolayısıyla insanımız İslam’ı sadece namaz kılmak, oruç tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekât vermek ve kurban kesmek olarak biliyor. Fakat İslam dinin büyük bir kısmı sosyal yaşantının içerisine girmiş olan kısmıdır. Eğer gerçek anlamda bir İslami eğitim verilmiş olsaydı bugün bir ailesindeki başka bir bireye herhangi bir şekilde şiddet uygulamasını aslında tartışmıyor olacaktık.” ifadelerini kullandı.
Okullarda verilen sıradan din dersleriyle gerekli toplum bilincinin oluşturulamayacağını hatırlatan Yeğin Milli eğitim Bakanlığının öncülüğünde tüm devlet kurumlarının verimli çalışmasıyla şiddet olaylarının önüne geçilebileceğini söyledi.
“Şiddeti ortadan kaldıracak yine kendi manevi değerlerimizdir”
“Şiddeti ortadan kaldıracak yine kendi manevi değerlerimizdir” diyen Yeğin bu konuda herkese görev düştüğünü belirterek ”Kanaat önderleri, eğitimciler, üniversiteler, milli eğitim camiası, devlet kademeleri, sivil toplum örgütleri, sendikalarımız, dernekler, vakıflar hatta bireysel olarak mutlaka bu konu üzerinde çalışmalıyız. Bu sonuç üzerinden hiç kimse herhangi bir şekilde menfaat devşirmemelidir. Bu konuda herkes ön yargısızca şuurlu bir şekilde bu işin üzerine gitmesi gerekir.” sözlerini kullandı. (Sedat Kuşulay- İLKHA)