• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...
"Ağız ve diş vücudun kapısıdır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - Diş çürümelerinin en belirgin sebebinin temizlenmemesi olduğunu söyleyen Van Halk Sağlığı Müdürlüğü Tuşba Toplum Sağlığı Merkezi Diş Hekimi Serpil Süreyya Kartal, çocuklarda dişlerin direncinin çok zayıf olduğunu ifade etti.

Diş çürümesinin en belirgin sebebinin ağzın temizlenmemesi olduğunu ifade eden Kartal, "Yani şeker ve şeker benzeri gıdalar yendiğinde bunlar dişler üzerine yapışıp kalmakta. Ağız ortamındaki bakteriler bunları parçalayarak asite dönüştürmekte. Çocuklarda dişlerin direnci çok zayıf olduğundan dişler kısa sürede çürümektedir. Bunun bir diğer nedeni de diş tozları dediğimiz diş ile diş eti arasında oluşan kalsiyum karbonat özellikli yapılardır. Bunlar toplumumuz da diş kayıp sebepleridir. Diş taşları diş etinin altında çene kemiğine yaklaştıkça vücut tepki verir ve çene kemiği çekilir. Bunun sonucunda dişler sallanmaya ağrımaya ve çürümeye başlarlar.

Genelde çiğneme yüzeyi geniş olan arka dişlerin çürüdüğünü dile getiren Kartal, bunun sebebinin ise, dişlerin üzerindeki salkuzlar da (çukurcuk) biriken gıdalar olduğunu söyledi.

Süt dişlerine de değinen ve 2 tür diş olduğunu ifade eden Kartal, "İlk dişler doğumdan sonra birinci yılda çıkmaya başlıyor, ikinci yılda tamamlanıyorlar. Bunlar 6 ve 12 yaş arasında ağızdaki görevini tamamlandıktan sonra dökülüp ya da çekilmesi gereken dişlerdir. İkinci dişler ise 6 yaşında ağızda çıkmaya başlar ömür boyu korumamız ve kollamamız gereken dişlerdir." dedi.

Diş çürümesi durumunda yapılması gerekenleri de anlatan Kartal, öncelikle dişlerin çürüklüğünün diş hekimi tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirterek bunun için yılda en az 2 kez diş hekimine başvurulması gerektiğini ifade etti.

Kartal, "Erken safhada karşılaşılan çürükler hem tedavisi kolay hem de tedavi sonrası diş sağlamlığı konusunda daha başarılı sonuçlar almamızı sağlar. İlerlemiş çürüklerde ise hemen çekime değil dişi kurtaracak tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır." dedi.

Diş eti hastalıkları ve bunların sebebini anlatan Kartal, "Diş eti hastalıklarının başlamasının temel basamağı bakteri plaklarının oluşması ve diş taşlarının diş ve diş eti birleşim yerlerine yerleşmesidir. Dişlerde rutin fırçalama olmazsa bakteri plağına ve diş taşına dönüşür. Bu süreçten sonra vücudun refleks tavrı diş etinin geri çekilmesi ve inflamasyon unsurlarının bu bölgeye göçüdür. Bu da diş eti ödemi dediğimiz kabarmalar ve hafif irritasyonda kanamalarla kendini gösterir. Bu sürecin önüne geçilmezse diş eti çekilmesi kemik erimesi ve sağlam diş kaybıyla sonuçlanır." ifadelerini kullandı.

Diş fırçalama tekniği
Kartal, dişin nasıl fırçalanması gerektiğiyle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: "Dişlerimizin yanağa ve dudağa bakan kısımlarını fırçalarken fırçayı diş ve diş eti birleşim yerini fırçamızın tam ortasına getirecek şekilde konumlandırıp ve fırçamızı çiğneme yüzeyiyle 45 derece yapacak şekilde yana yönlendirerek fırçalamalıyız. Diş fırçasının her işgal ettiği boyutu bölgesini on dairesel hareketle fırçalayıp bir sonraki bölüme geçeriz. Fırçalamaya üst çene dış yüzeyini rehber alarak peyderpey dış yüzeyleri fırçalayarak çene arklarını takip ederiz. Dil ve damak taraflarını ise yine diş ve dişeti birleşim yerini ortalayarak çiğneme yüzeyine doğru tek taraflı süpürme hareketi yaparız. En son olarak da dişlerden sonra dilimizin üstünü fırçalarız. Fırça seçimine de dikkat etmemiz gerekir. Kıl fırçaların yerine naylon fırçalar tercih edilmelidir.

Son olarak Ağız ve diş sağlığının devamlılığı hem kişinin bireysel bakım disiplinine hekime düzenli kontrole gidişine hem de hekimin müdahalesi üçgeninde sağlanabilir. Günlük,  sabah ve akşam diş fırçalamanın olması ve diş ipinin kullanılması gerekliliktir. Üç aylık dönemlerde hekim kontrolüne gitmemiz ve ağzımızı kontrol ettirmemiz de gerekmektedir.  (Hacı Yılmaz - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir