• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
‘Hem PKK’dan Hem Devletten Zulüm Gördük’
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL - Cezaevinde kalan Müslümanlara dikkat çekmek ve yaşadıklarını halkın öğrenmesi için Mazlum Der tarafından düzenlenen cezaevi söyleşisinin bu haftaki konuğu İslami davadan dolayı 90’lı yıllarda yakalanarak cezaevine atılan ve türlü türlü işkencelere maruz kalan Menaf Bilgiç’ti.

Bilgiç tutuklandığı anı, gözaltı sürecini ve işkenceleri anlatırken kimi zaman katılımcıları hüzünlendirirken kimi zaman yaşadığı trajikomik anılarla da güldürdü. Bilgiç, anlattıklarıyla Güneydoğu’da PKK tarafından Müslümanlara yöneltilen zulüm ve baskılar yetmezmiş gibi devletin de türlü baskılarla Müslümanları sindirmeye çalıştığına dikkat çekti.

Siyeri hayatımıza tatbik ederek ayakta kaldık

İnsanların ıslahı için verdikleri mücadelenin bazılarını korkuttuğunu ifade eden Bilgiç, “İslam için verdiğimiz mücadele, gençlere İslam’ı anlatmamız bazılarını korkutmaya başlayınca bizleri suçladılar. Kimileri ‘devletin çıkardığı birileri’, kimileri ‘MİT’in yönlendirdiği kimseler’, kimileri, ‘İran desteklidirler, İran çıkardı’, kimileri ise ‘Şii’dirler’ diyerek bizleri karalamaya çalıştılar. Bizlere koydukları isim de, `sofik’ti. Bunu da bizi küçük düşürmek için yaptılar. Kendi yanlarında konuştuklarında ‘bunlar küçük yaştaki çocuklardır. Birisini öldürdük mü hepsi dağılır gider’ diyerek bize karşı bir savaş başlattılar. Okullarda bize hakaret etmeye başladılar. Bizi tahrik etmek için dine ve kitaba küfrettiler. Buna karşı da abilerimizin ilk etapta bize öğüdü ‘siz sadece İslam’ı anlatın, PKK aleyhine hiçbir söz söylemeyin’ oldu. Fakat buna rağmen üzerimize geldiler. Kardeşlerimize saldırdılar. Liselerde, kırsallarda saldırılar oldu. Kardeşlerimizi şehit ettiler. Allah’ın yardımı ile de okullarda ne kadar kavgaya gelseler de hep dayak yediler. Tüm bu yaşanan zulümlere de sabrımız Siyeri hayata geçirmekle oldu. Yani Musab bin Umeyr’i okuduğumuzda onun gibi hicret etmeyi istiyorduk. Bilal i Habeş’i okuduğumuzda İslam adına onun gibi eziyetler görmeyi istiyorduk. Bu anlayışla hareket ettik ve Rabbimizin yardımıyla zalimlere karşı galip geldik.” dedi.

PKK canımıza kast edinceye kadar sabrettik

Dile getirmekten haya edeceği çok ciddi hakaretlere maruz kaldığını söyleyen Bilgiç, “Bizler tüm bu yaşananlara rağmen sabretmeye çalıştık. Ama bir noktadan sonra bunların bize yaşam hakkı tanımayacağını bizi yok etmek istediklerini anlayınca o zaman karşılıklar verildi. Çünkü bizi koruyacak kimse yoktu. Bizler mecburiyetten kendimizi koruduk. Çünkü devletin polisi dahi dışarıya çıkamıyordu. Müslümanlar olarak bizler de bize saldıran güruha karşı bir nefsi müdafaa ortaya koyduk. PKK bir ara o zaman bir kardeşimizi evden kaçırmak istiyor. Tabi götürüp öldürecek. Kaçırılacak şahsın da anne ve babası direnip oğlunu vermek istemiyor. Tabi dışarıda ellerinde keleşli PKK’lılar evi tarıyor ve kaçırmak istedikleri şahsın anne ve babasını şehid ediyorlar. O sırada evde olan küçük bir kardeşimizin de ayağına bir kurşun isabet ediyor. Bütün bu hakaret, iftira ve karalama kampanyası yanında fiziki saldırılar sonucu kendimizi korumaya çalışırken bizim de yolumuz gözaltına düştü. Meşru müdafaanın karşılığı ne yazık ki bu ülkede hep gözaltı ve cezaevi oluyor” diye konuştu.

İşkencelerden dolayı ölmek istedim

Gözaltında yaşadığı işkenceleri anlatan Bilgiç, “Diyarbakır Bağlar’da Çevik Kuvvetin işkencehanesi vardı. Beni hastaneden alarak oraya götürdüler. Mazgaldan içeriye kuru bir domates attılar. Kollarımı kullanamıyorum. Açlıktan kıvranıyorum ama maalesef o domatese ulaşmak için de ellerimi kullanamıyorum. Ama açlıktan sürünerek o kuru domatese ulaştım ve yerde ısırarak yemeye başladım. O halde tam 3 hafta gözaltında tutuldum. Bu sırada ciddi anlamda maneviyatı çökertmeye yönelik psikolojik bir saldırı altında kaldım. Dinime, aileme olmadık küfürler ettiler. Biri iyi biri de kötü polisi oynayarak sindirmeye çalıştılar. İtirafçı olmam için çok işkence ettiler. Çırılçıplak soyarak ezmeye çalıştılar. Her türlü fiziki ve psikolojik baskıyı uyguladılar. 3 hafta boyunca birçok işkenceler gördüm. Öyle bir hale geldim ki ölmek istedim. Bir insan şehadeti ister ama fıtrat gereği ölümü istemez. Ama ben o kadar zulümler gördüm ki tüm hücrelerimle ölümü arzuladım ve bir an önce bu zulümlerin son bulmasını istedim.” diye ifade etti.

Sahte ifadelerle hakkımda 36 yıl ceza istediler

Hakkında sahte ifadeler ve raporlar hazırlandığını belirten Bilgiç, “Tüm işkencelerden sonra bir ifade hazırladılar ve imzalamamı istediler. Gözlerim bağlıydı. ‘Okumadan imzalamam’ dedim. Bunu der demez üzerime üşüştüler ve beni öldüresiye dövdüler. Savcılığa götürdüler. Yolda da beni tehdit ederek ‘hazırladığımız bu ifadeyi savcının yanında da kabul edeceksin yoksa sana yine aynı işkenceleri yaparız.’ Savcı bana sordu; ‘ifadeni kabul ediyor musun?’ ben de gözlerim kapalı imzalatıldığını söyledim ama savcı hiç oralı olmadı. Oradan çıktık ve hastaneye götürüldüm. Doktor bana hiç bakmadan beni hastaneden çıkardılar. Düzmece bir sağlık raporu hazırladılar. Mahkeme ceza verdi. Verilen cezayı yattıktan sonra dışarı çıktım” dedi.

Devlet, Fırat’ın ötesine de uzansın!

Son dönemlerde Güneydoğu’da İslami camiaya yönelik saldırılara da dikkat çeken Bilgiç, “Ben buradan devlet yetkililerine sesleniyorum. Sayın Başbakan Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Seni Müslüman bir kardeş olarak görüyor ve öyle biliyorum. Fırat’ın ötesine de uzanın. Tekrar anaları ağlatmayın. Gençliği, gençliğin enerjisini ilmi araştırmalarda harcamamalarına fırsat oluşturun. İnsanlar gençliğini cezaevinde tüketmesin. Bizler Nusaybin’de okul okuduğumuz sınıfta bulunan 25 kardeşimiz şu an müebbet ceza aldı ve içeride tutuluyor. Çoğunun annesi babası vefat etti. Bize saldırırlarsa her zamanki gibi sabrederiz. Analar ağlasın istemiyoruz. Karşımızda duran din düşmanlarının, zalimlerin anaları da ağlasın istemiyoruz. Adam küfrü tercih ediyorsa etsin ama yeter ki, bizim İslam’ı yaşamamıza ve insanlara ulaşıp İslam’ı anlatmamıza engel olmasınlar.” diye konuştu. (Erkan Yavuz - Enes Durmaz/ İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir