Mardin Müftüsünden Miraç Kandili açıklaması
Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, 25 Mayıs Pazar günü idrak edilecek olan Miraç Kandili ile ilgili açıklamalarda bulunarak Peygamber Efendimizin (s.a.s), miraçtan üç büyük hediye ile döndüğüne işaret etti.
MARDİN - Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, Miraç Kandili ile ilgili açıklamalarda bulundu. Coşkun, İslam âleminin Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gecede mübarek Miraç Kandilini idrak edeceğini söyledi.
Müftü Coşkun, “İsrâ ve Miraç, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s) bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için semaya yaptığı, içinde pek çok ilahî hikmet ve bereketi barındıran manevî bir yolculuktur.” dedi.
Miracın bir yükseliş olduğunu belirten Coşkun, “Her şeyden önce yükselme yollarının yegâne sahibinin Allah olduğunun bilincine varabilmektir. Fiziğin metafiziğe, bedenin ruha, ruhun sahibine, kulun Allah’a yükselişidir. Kullar bu yükselişi ancak, Allah’ın razı olacağı bir hayatı yaşayarak gerçekleştirirler. Miraç, sadık ve samimi bir iman, ibadet ve taat, ihlas ve takva, güzel huy ve ahlâk, hayır ve hasenat, hak ve hakikat, doğruluk ve dürüstlük, adalet ve sevgi, merhamet ve şefkat, dostluk ve kardeşlik, sabır ve sebat, fedakârlık ve cömertlik, yardımlaşma ve dayanışma gibi fazilet ve erdemler ile yükselmektir. Miraç, insanın kendi semasına yani kalbine ve iç dünyasına doğru da yapması gereken bir yolculuktur.” diye konuştu.
Peygamber Efendimizin (s.a.s), miraçtan üç büyük hediye ile döndüğüne işaret eden Coşkun bunları şöyle açıkladı: “Birinci hediye, Sevgili Peygamberimizin ‘Gözümün nuru’ dediği beş vakit namazdır. Efendimiz (s.a.s), Miraç hâdisesinden sonra ümmetine dönmüş ve onları namaz ibadeti ile Yüce Mevlamıza manen yükselmeye davet etmiştir. Günde beş kez her mümin namaz aracılığıyla Rabbinin huzuruna yükselmektedir. Müminler, her namazda okudukları ‘Tahiyyat’ duası ile Sevgili Peygamberimizin yaşadığı bu hadiseyi tekrar tekrar düşünürler. Namazla müminler birbirinden emin olur, saf tutar, omuz omuza verir. Namazla bütün kötülüklerden arınarak, mü’min kişiliğine ve kimliğine kavuşur. Allah-u Ekber, der ve elinin tersiyle maddî olanı, gelip geçici olanı geriye iter. Rabbine yönelir, sadece O’nun önünde eğilir, sadece O’na secde eder. Namazla müminler kendi benlikleriyle barışır. Namazla bedenin dili ruhun diliyle birleşir. Namaz tevhidin mücessem eylemidir. Ve kendisi miraç olan namaz, mümin için bir miraç müjdesidir.
Miracın ikinci hediyesi, Bakara suresinin son iki ayetidir. Her yatsı namazının ardından aşır olarak okuduğumuz ‘Amenerrasulü’. Bu ayetlere göre gücümüzün yettiği şeylerden sorumluyuz. Kendimizi düzeltmekten sorumluyuz. Helâl kazançtan sorumluyuz. Çoluk çocuğumuza helâl lokma yedirmekten sorumluyuz. Komşularımıza, çevremize karşı sorumluyuz. Kullandığımız her şeyden, istifade ettiğimiz her nimetten sorumluyuz.
Miracın üçüncü hediyesi, istikametini imana çeviren, Allah’tan başkasına kulluk etmeyenlerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete gireceği müjdesidir.”
Soma’da yaşanan faciaya ve Balkanlarda yaşanan sel felaketini de değinen Coşkun, “Vefat eden kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Makamları cennet olsun! Rabbim, ülkemizi, tüm İslam beldelerini bu tür acılardan, elemlerden, bela ve kazalardan, felaket ve musibetlerden muhafaza eylesin! Geride kalanlara, kederli ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve metanet lütfetmesi, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar ihsan etmesi için Rabbime dua ve niyaz ediyorum. Miraç Kandilinin, milletçe, âlem-i İslam olarak yükselmemize ve yücelmemize vesile olmasını temenni ediyorum. Miraç kandiliniz mübarek olsun.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)