STK Üyelerine Verilen Cezalara, Sert Tepki
İnsani hak ve Özgürlükler Platformu, Adıyaman`da yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 5 STK üyesine verdiği "50 yıl hapis" cezasına sert tepki gösterdi.
ADIYAMAN - İnsani hak ve Özgürlükler Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 5 STK üyesine verdiği 50 yıllık ceza protesto edildi. Adıyaman Demokrasi Parkında 16.30 ` da başlayan ``Basın Açıklaması` yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Açıklamada, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 5 STK üyesine verdiği "50 yıl hapis" cezasına sert tepki gösterildi.
Tarihin küfürle ayakta durup zulmettikleri için tarih sahnesinden silinen devlet ve devletçiklerle dolu olduğunun anımsatıldığı açıklamada, Devletleri ayakta tutan ve mülkün temelini oluşturanın şüphesiz ki adalet olduğu belirtilerek, adalet mekanizmasından yoksun bir devletin uzun süreli olmayacağının tarihi tecrübelerle sabit olduğu ifade edildi.
21.yüzyılın Türkiye`sinde ``İleri Demokrasi`` kavramlarının hükümetin en yetkilileri tarafından dile getirildiği bir dönemde, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından eşine ancak İstiklal Mahkemeleri uygulamalarında rastlanacak bir karara imza atıldığının ifade edildiği açıklamada, "Bu karar bize Kel Ali ve benzerleri tarafından Bediüzzamanları, Şeyh Said`leri İskilipli Atıf Hoca`ları ve daha nice alimleri sarık taktığı, Kur`an ve Eza-ı Muhammedi`yi okudukları için, cezalandırılan mazlumları hatırlamaktadır." denildi.
"Bu Uygulamalar Yakın Gelecekte Lanetle Anılacaktır"
"Yakın geçmişteki bu uygulamalara imza atanlar nasıl ki bugün lanetle anılıyor iseler, bu uygulamalar da şüphesiz yakın bir gelecekte lanetle anılacaktır." denilen açıklamada "Bu karar hiçbir şekilde şiddete bulaşmamış, polise, askere, işyerlerine molotofla saldırmamış, polise taş atmayıp polisi tokatlamamış, tamamen yasal faaliyet yürütmüş vatandaşların devlet eliyle cezalandırması ve terörize edilmek istenmesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Açık olarak soruyoruz:
Birileri , yasal faaliyetlerimizi yürütmemiz için bu yollara başvurmamızı mı istiyor?" şeklinde ifadeler kullanıldı.
"Siyasi İktidar `Bu Olay Yargınındır` Diyerek Kurtulamaz"
Siyasi iktidarın ` bu olay yargınındır` diyerek sorumluluktan kurtulamayacağının vurgulandığı açıklamada, "İçişleri Bakanlığına bağlı kolluk kuvvetlerinin keyfi ve kindar uygulamaları neticesinde yasal ve hayırlı faaliyetler suç unsuru olarak Savcıların önüne sunulmuştur.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı tarafından hazırlanan iddaanamede yer alan kutlu doğum etkinliklerinden tutun, Kur`ân yakmayı protesto etmek, İsrail ve ABD`yi protesto etmek, Hz. Fatma (ra)` yı anmak, fakir insanlara yardımda bulunmak, hasta ve taziye ziyaretlerinde bulunmak hatta pikniğe gitmek bile suç sayılarak bu insani ve İslami hayır işleri mahkeme tarafından cezalandırılmıştır." İfadesine yer verildi.
İnsani hak ve Özgürlükler Platformu tarafından yapılan açıklamada, "Bu mahkemede (Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi) bundan önce de Elazığ İhya-Der`le ilgili hukuksuz bir karar verilmişti. Bunun üzerine benzer sivil toplum kuruluşları haklı tepkilerini ortaya koymuşlardı. Bunlar ``siz misiniz bu tepkiyi gösteren, bunlarda kardeş sivil toplum kuruluşudur.`` Diyerek bu dosyada daha üst bir sınırdan ceza vermiştir. Bununla adeta `Siz bizim verdiğimiz karara tepki gösterirseniz bizde siz böyle ceza veririz. Bir daha da karşımıza çıkarsanız bu cezaları da yeterli bulmayıp daha üst sınırdan size cezayı keseriz.` Dercesine bu kararı almışlardır." denildi.
Açıklamada Hükümete çağrıda bulunularak şu ifadelere yer verildi:
"Başka sivil toplum kuruluşları tarafından icra edildiği zaman basın yayın organlarında öve öve bitirilemeyen faaliyetler, bizler tarafından yapıldığı zaman cezalandırılıyor. O halde ya bu zalimce uygulamaları bir an önce durdurun ya da hepimizi ailemiz ve çoluk çocuklarımızla birlikte ``gettolara`` toplayarak toplu halde bizi imha edin. Böylece siz de kurtulmuş olursunuz bizde kurtulmuş oluruz.
Bize yapılan bu maksatlı ve zalimce uygulamaları hakimlerin hakimi, cebbar ve kahhar olan Allah`a şikayet ediyoruz. Ellerimizi yüce olan dergaha kaldırarak diyoruz ki;
Ya Rab! Bu yapmış olduğumuz faaliyetlerimizi hayırlı değil ve insanlığın zararına ise bizi daha büyük cezalara maruz kıl, yok hayırlı ve insanlığın faydasına olan şeylersede bu cezanın bize verilmesinde katkısı bulunan, hazırlayan, sebeb olan, talimatı veren, kararı veren ve buna göz yuman her kim varsa onların ıslahları mümkünse ıslah et değilsede kahhar ismi şerifin hürmetine kahru perişan eyle, bizim, ailemiz ve çoluk çocuklarımızla birlikte çektiğimiz acı ve elemlerin bin katını ahretteki azaplarınıda hafifletmemek üzere onlara çektir.
"Bu Zulümlere Sesiz Kalmayacağız"
Açıklamada Platform olarak zulme sessiz kalmayacaklarının ve tepkilerinin de bununla sınırlı kalmayacağının ifade edildiği açıklamada, "Kendilerinin hiçbir zaman düşmeyeceklerini zanneden Mısır Firavunu Hüsnü Mübarek`lerin, Saddam Hüseyin`lerin, Kaddafi`lerin, Bin Ali`lerin ve benzerlerin şu an düştükleri zelil durumdan çok uzak olmadığını size müjdelemek isteriz" denildi.
Emin Nazlı -İLKHA