• DOLAR 34.441
  • EURO 36.373
  • ALTIN 2836.946
  • ...
DÜ`deki Risale-i Nur Sempozmuyuna Büyük Katılım
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR  - Dicle Üniversitesi, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ve Hz. Süleyman Eğitim Vakfı (HASEV)’nın katkılarıyla  düzenlenen sempozyuma, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Hamzaoğluları, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Rıza Akçalı Üstad Bediüzzaman`ın talebelerinden Mehmet Fırıncı, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkerim Ünalan, HASEV Başkanı Adnan Budak, İstanbul İlim Ve Kültür Vakfı Başkanı Faris Kaya, İpek Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Uşak Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Dalkıran, öğretim elemanları ve kalabalık bir izleyici  topluluğu  katıldı.

Diyarbakır Ulu Camii Baş İmamı Hafız M. Emin Mülayim Hoca’nın okuduğu Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, açılış konuşması yapan İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Başkanı Faris Kaya, yurt dışında 40’a aşkın ülkede 100’lerce üniversitede, uluslararası katılımlı, Bediüzzaman’ın fikir rüyası üzerine sempozyumlar düzenlediklerini söyledi.

 "Geleceğe ümitle bakabilme kararlılığını Risale-i Nurdan aldık"

HASEV adına bir konuşma yapan Başkan Adnan Budak ise, faaliyetlerinin temelini  İman ve Kuran hizmeti oluşturduğunu  belirterek, 1950’den beri, Diyarbakırlı talebelerin maddi manevi ihtiyaçlarını temim etmek amacıyla merkezler tesis ettiklerini dile getirdi.

Budak, "İlim adamlarının ve araştırma kabiliyetli insanların istikrarı ve eğitimi için araştırma merkezleri açtık. İlimiz ve bölgemizde birçok sosyal, kültürel eğitim ve iman hizmetlerinde bulunmuş yüzlerce gönüllü kardeşimizle, geçmişte olduğu gibi bu gün de geleceğe ümitle bakabilme kararlılığını Risale-i Nurdan aldığımız `Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır` düsturundan edindik ” ifadelerini kullandı.

 "Beni skolastik bataklığına saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar"

“Bediüzzaman Hazretleri diyorki: beni skolastik bataklığına saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Halbuki ben hali hazır fen ve felsefi tetkik eyledim. Bu hususta pek çok meseleyi hayr ve şer ettim  ve bu hususta pek çok eserler teylif eyledim” diyen Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Rıza Akçalı, “bu gözle Risale-i Nura bakıldığında alışageldiğimiz bir din kitabının dışında  bir hikmet kitabını, bir felsefe kitabını, bir ontoloji kitabını, bir epistemoloji kitabını bunun içerisinde bulabiliyorsunuz. Adeta bugünün yanlışlanma üzerine oturmuş bilim felsefesini kökünden söküp atan ve bunun yerine gerçek bilgiye ulaşmanın yollarını bize gösteren hakikat yolculuğunun nasıl yapılması gerektiğini ders veren bir eserdir Risale-i Nur. Dolayısıyla  bu hakikat yolculuğu, bugün ihtiyaç duyduğumuz her  zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir temel meseledir” şeklinde konuştu.

"Dünya-ahiret dengesi vahyin en önemli konularından biridir."

 Said-i Nursi`nin, dünya-ahiret dengesi konusunda önemli bir kişilik olduğunu belirten Rektör Saraç, şunları kaydetti: "Dünya-ahiret dengesi, Hazreti Adem ile başlayıp Hazreti Peygamber Efendimiz ile son bulan vahyin en önemli konularından biridir. İnsanlara rol model olarak gönderilen bir örnek, Hazreti Adem`dir. Bu model, Hazreti Peygamberimiz ile en üst seviyeye ulaşıp ve beşeriyet ona kavuştuğu için sonsuz şükürlere methuldür."

"Biz Müslümanlar bu dengeyi ayakta tutuyoruz"

 Bediüzzaman`ın talebelerinden Mehmet Fırıncı ise Said-i Nursi`nin genç yaşlarda Van, Bitlis ve Diyarbakır`da şubeleri olacak bir üniversite projesi bulunduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bugün herhalde Diyarbakır`daki şubesi ve rektör hanımın konuşması ile bu üniversite açılmıştır. Dolayısıyla bu sempozyuma katılan herkese teşekkür ediyorum. İskandinav ülkelerinde senede 10 bin kişi intihar ediyor. Bu durum, dünya-ahiret dengesini kuramamaktan ve dünya hayatı ile yaşarken sonunda buhrana giriyor. Dolayısıyla biz Müslümanlar bu dengeyi ayakta tutuyoruz. Onlara da bizim yardımcı olmamız lazım. Buradaki ilim erbabı kardeşlerimden rica ediyorum."

 "Dünya hayatı insan ömrüyle sınırlı bir hayat"

Dünya hayatının geçici olduğu, bu hayatın ölümle sonuçlandığı, bu hayattan sonra ahiret hayatı denilen sonsuz bir hayatın var olduğunun inkar edilemez bir gerçek olduğunu dile getiren Sempozyumun Onursal Başkanı ve Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkerim Ünalan, şunları söyledi: “ Her gün binlerce insanın dünya hayatından ahiret hayatına göç ettiğini müşahade etmekteyiz. Dünya hayatı insan ömrüyle sınırlı bir hayat. Ahiret hayatı ise zamanla ölçülemeyecek, milyarlarca seneyi kapsayan sonsuz bir hayattan ibarettir. Bu iki hayat döneminin önemi sahip oldukları sürelerle doğru orantılıdır. İnsanoğlu ahiret hayatını dikkate alsın veya almasın. Bu hayatı düşünsün veya düşünmesin mutlaka ölümün tadını alacak ve bu sonsuz hayata geçişi gerçekleşecektir.

"Burası ahiretin bir intizar salonudur, dünya bir misafirhanedir."

İpek Üniversitesi`nden Prof. Dr. İbrahim Özdemir ise konuşmasında Bediüzzaman Said Nursi`nin başlattığı iman hizmetine değinerek bir tebliğ sundu.

 “Ayeti kerimede deniliyor ki ahireti kazanmaya çalış ama dünyadan da nasibini unutma ve bir diğer ayette ise hem dünyada hem de ahirette iyilik ve güzellik istememiz bizden isteniyor” diyen Uşak Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Dalkıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Dünya, tabi alınacak ve kesinlikle boş bırakılmayacak. Dünyanın mahiyetini üstadımız kırılabilecek bir şişe parçasına ahirette ise elmas hüviyetine benzetiyor ve açıklıyor. Burası ahiretin bir intizar salonudur, dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır. Vazifesi çok bir misafirdir. Dünyada yapmış olduğumuz bütün ameller, kesinlikle niyetle ebedileştirmemiz mümkündür.”

Konuşmaların ardından emeği geçenlere plaket verildi. Ardından HASEV’in düzenlediği kitap okuma yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. (Fikret Özkan  - İLKHA)

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir