ŞANLIURFA-  Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, öğrencilere uygulanan başörtüsü yasağı, mescit eksikliği ve erkek memurların Cuma namazına gidememesi gibi çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.

Coşkun, Memur-Sen olarak 18 Mart 2012 tarihinden itibaren başlattıkları serbest kıyafet eyleminin ardından eksikliklerle beraber kamu kurumlarındaki başörtüsü yasağı kaldırılmasını bir kazanım olarak gördüklerini belirterek sonuç alınıncaya kadar serbest kıyafet eylemine kadar devam edeceklerini söyledi. 

Milli Eğitim Bakanlığının uygulamaları çelişki yumağı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bazı uygulamalarında çelişkiler olduğunu vurgulayan Coşkun şöyle devam etti: “ Geçtiğimiz yıldan beridir öğrencilerimiz velilerinin isteğiyle okula serbest kıyafetle gidebiliyor, ama aynı zamanda öğrenci velisi olan bir öğretmen kendisi için karar verip serbest kıyafet giyemiyor. Aynı şekilde, 15 yıllık bir mücadelenin sonucu olarak bir memur kamuda başörtüsüyle çalışabiliyor, ama bir lise öğrencisi aynı kamu kurumuna başörtüsüyle rahatça giremiyor.”

Devlet kurumlarındaki çelişkiler sona erdirilmeli
Hiçbir yasal engel olmadığı halde bazı kurumlarda mescit bulunmadığına dikkat çeken Coşkun, mescidi olan bazı kurumlarda ise mescidin kapısına değişik tabelalar asıldığını belirterek devletin bu çelişkili durumlardan kurtulmasının gerektiğini söyledi.

"Cuma namazı sorunu giderilmelidir"
Coşkun yıllardır tüm kamu kurumlarında sıkıntıya sebep olan Cuma namazına değinerek şöyle devam etti: " Cuma namazı devlet kurumlarında köşe kapmacayla yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Özellikle yaz saati uygulamasının başladığı aylarda mesai saati ile Cuma namazı arasında kalan birçok kamu görevlisi ya işine giderek ibadetinden vazgeçecek ya da ibadetini terk etmeyip işinden geri kalacaktır. Bu tercih düşünüldüğünde çalışanların tercihine hangisinden yana yaptıkları / yapacakları malumdur. Bu nedenle mümkünse Bakanlar Kurulu kararı ile değilse Valilik düzenlemesiyle Cuma günlerine has olmak üzere mesai saatlerinde bir esneme yapılması elzemdir.” (Osman Gülebak-İLKHA)