STK`lardan Mısır`daki idam kararlarına tepki
Mersin`de bulunan Sivil Toplum Kuruluşları, Mısır`da çoğunluğu Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyesi olan darbe karşıtlarına verilen idam kararlarına tepki gösterdi.
MERSİN - Mısır’da Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’nin de aralarında olduğu 683 kişiye daha idam cezası verilemesine; Mersin’de bulunan Mustazaflar Cemiyeti, Anadolu Gençlik Derneği, Mazlum Der ve İHH gibi STK’lar tepki gösterdi.
Mustazaflar Cemiyeti: “Mutlaka devlet bazında yaptırım olması gerekir”
Mustazaflar Cemiyeti Mersin Şube Başkanı Veysi Yumlu yaptığı açıklamada, “Mısır’da bir yıla yakın bir süre önce askeri darbe gerçekleştirildi. Bu darbe neticesinde anayasa tamamen askıya alındı. Hak ve hakikat tamamen örtbas edilmeye çalışıldı. İnsanları öncüleri ve insanların rehberleri, halkın liderleri, halkın seçtikleri Cumhurbaşkanı Mursi başta olmak üzere birçok yönetici haksız bir şekilde gözaltına alındı ve yargılanmaya başlandı.” dedi.
Bu süre zarfından adaletli bir yargılanmanın mümkün olamayacağına dikkat çeken Yumlu, askeri bir darbe sonrasında kurulan hükümetin ve yargının hiçbir şekilde adaletle hükmetmeyeceğini ifade etti.
Verilen idam kararlarının hukuksuz olduğunu belirten Yumlu, şöyle devam etti: “Bizim temennimiz o dur ki, Mısır halkı gerçek özgürlüğüne gerçek adaletine kavuşması ve tutsak olan yöneticilerinin biran önce serbest bırakılmasıdır. Bunun için yapılması gereken devletler bazında mutlaka tepkilerin verilmesi, yaptırımların uygulanması gerekiyor. Hükümetten çok cılız da olsa bazı tepkilerin geldiğini görüyoruz. Fakat bu çok yetersizdir. Mutlaka yaptırıma yönelik çok daha farklı tepkilerin ortaya konması gerekiyor.”
Yumlu, Mustazaflar Cemiyeti Mersin Şubesi olarak verilen bu idam kararlarını nefretle kınadıklarını ifade etti. İdama mahkûm edilen Müslümanların biran önce özgürlüklerine kavuşmaları temennisinde bulundu.
AGD: “Ülkemizdeki tepkiler uluslar arası platformlara taşınmalıdır”
AGD Mersin Şube Başkanı Avukat Mehmet Polat ise bu idam karalarının hiçbir şekilde insan hakları, özgürlükler, adalet ile ilgisinin olmadığını belirtti.
Alınan kararın insanların temel hak ve hürriyetlerini ayaklar altına aldığı ifade eden Polat, verilen tepkiler hakkın da şunlar dile getirdi: “Yaşanan bu hukuk dışı süreçte, batının sesiz kalması elbette ırkçı emperyalizmin izlediği bir politikanın gereğidir. Zaten aynı güçler darbe sürecine desek vermişlerdi. Mısır’da yaşanan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının mutlaka durdurulması gerekiyor. Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri bakımından uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkilerini göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır’a baskı yapmalıdır. İslam ülkeleri bu karar ile ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. Göstermelik açıklamalar ile ve cılız tepkiler ile bir neticenin alınamayacağı aşikârdır.”
Polat, “AGD olarak biz yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insanlarının oluk oluk kanları akıtılan bu toplumların bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanı ile bir araya gelmelerine inanıyoruz. Hepimize düşen zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında yer alışımızda sahici olmaktır.”diye belirtti.
Mazlum Der: “Mısır, Firavunlar tarihine geri dönüyor”
Mazlum Der Mersin Şube Başkanı Masum Bilen, Mısır’da mahkeme tarafından verilen kararların oynanan bir tiyatro olduğunu vurguladı. Bilen, 9 dakikada 683 kişi ile ilgili idam kararlarının verildiğini ancak idam cezası verilen şahısların adalarının okunması halinde bile 9 dakikayı geçeceğine dikkat çekti.
Dakikada 76 kişiye idam kararının düştüğünü hatırlatan Bilen, dünyada kendisini demokratik addeden devletlerin kanunlarına göre de tiyatro olması gerekirdi diye belirtti.
Bilen sözlerine şöyle devam etti: “Maalesef Mısır, eski tarihine geri dönüyor. Firavunlar tarihine geri dönüyor. Çünkü insanların seçtiği, insanların hür iradesi ile seçim yoluyla iktidara getirdiği Muhammed Mursi’ye karşı yine firavunluğa özenen, firavunluk damarlarını taşıyan, firavunluk inancına göre hareket eden birileri çıkıp, milyonlarca insanın reyini, görüşünü bir kenara itip seçilenlere darbe yaptı. Halkın seçtiği partiyi terörist ilan etti. Mısır’da yaptıkları katliamları, onlar yapmış gibi gösterip, onları mahkûm edebiliyorsa, dünyada kendilerine demokrat diyen veya kendilerine Müslüman’ım diyenlerin sesiz kalmalarından dolayı müşterek olabilecekleri bir suçtur.”
Mazlum Der olarak şiddetle kınadıklarını belirten Bilen son olarak şunu söyledi: “Şunu da biliyoruz ki Allah, zalimleri yaptığından habersiz değildir. Onları belli bir güne kadar bekler. Daha sonra toplu olarak cezalarını verir.”
İHH: “Kendi emmeleri için bütün insanlığı idam edebilirler”
İHH Mersin Şube Başkanı Mesut Kayacı ise şu açıklamalarda bulundu: “528 kişiye idam cezası verildiğinde dünyanın tepkisizliği karşısında bunlar destek aldılar. Şuan 683 kişiye daha idam kararı verdiler. İçerisinde İhvan’ın lideri de olmak üzere. Bunlar kendi emmelerine ulaşabilme için bütün insanlığı bile idam edecek vasıfta, zihniyette insanlardır. Bunların karşısında dirayetli durmak lazım. İslam âleminin ayağa kalkması lazım. Tepki göstermeleri gerekir. Tepki göstermek Mısır’ın üzerine yürümek değildir.”
Kayacı, devletlerin vermesi gereken tepkiler hakkında ise şunları aktardı: “Devletlerin kendilerine göre yaptırım gücü vardır. Halkların kendilerine göre yaptırım gücü vardır. Kurumların da kendilerine göre vardır. Devlet adamların bugün kalkıp da Mısır’da ki idamları protesto ediyoruz demesi sadece sözde kalıyor. Eğer dünya devleti olduğumuzu iddia ediyorsak söylediklerimizin yaptırım gücünün olması lazım. Bizi ciddiye alabilmeleri lazım.” (Osman Öksüz-İLKHA)