Başbakan Erdoğan`a Çağrı
M.Müfit Yaray / Doğruhaber / Haber-Yorum
Bayramlar sevinç ve neşe günleridir. Öteden beri her milletin kendine göre birçok milli günleri, dini bayramları mevcut olup, bunları büyük bir sevinç ve içtenlikle kutlarlar.
Ülkemizde Ramazan ve Kurban bayramları olmak üzere iki dini bayram kutlanılıyor. Her bayramın kendine has bir sebebi vardır elbette. Örneğin Ramazan bayramı, Oruç ayı olan Ramazan ayının sonunda topluca tutuğumuz oruçların ve yaptığımız diğer ibadetlerin sonucunda elde ettiğimiz yüksek sevaplardan dolayı yaşadığımız sevincin bir göstergesidir.
Kurban bayramının sebebiyse, Hz.İbrahim’in canından çok sevdiği oğlu İsmail`i, canlar canı olan Allah`ın yolunda kurban etmek istemesinden sonra, Allah`ın (cc) onların samimiyetinin bir mükafatı olarak İsmail’in yerine bir koç kesmelerini emretmesidir. Bu durum Hz.İbrahim ve İsmail’i sevince boğmuş, Müslümanlar tarafından ise Allah`a olan sevginin ve bağlılığın bir işareti olarak kuşaktan kuşağa aktarılmış ve günümüze kadar bir sevinç ve bayram günü olarak kutlanılmıştır.
Aslında bayram olmaya en layık günlerden birisi hiç kuşkusuz 20 Nisan günüdür. Çünkü o gün kainatın iftihar tablosu, Alemlere rahmet, Hz. Muhammed’in (sav) kutlu doğumudur. Onun doğduğu, insanlık alemine teşrif ettiği bu gün, insanoğlu için en önemli gündür. Hepimizin kaderini baştan sona etkileyen ve bizlere hayat bahşeden o gün hepimiz için en değerli günlerden birisidir. Hatta o gün olmasaydı dünyamızın halinin bu gün nasıl olacağını sadece bir dakika hayal etmemiz, o günün bütün dünya için ne kadar önemli bir gün olduğunu açıkça ortaya çıkarır.
Öyleyse Sayın Başbakan Erdoğan’a buradan bir çağrı yapmak istiyorum.
İnsanlığın yüz akı, âlemlerin efendisi olan Hz. Muhammed Mustafa’nın doğum günü olan 20 Nisan gününü “Kutlu Doğum Bayramı” olarak duyurun ve bir günlük resmi tatil ilan edin. Onun kutlu doğumunu yücelterek kendinizi dünya ve ahrette yüceltin. Dünya tarihine Hz. Muhammed Mustafa’nın doğumunu resmi bayram olarak ilan eden ilk yönetici olarak adınızı altın bir sayfaya kaydedin. Bunu yapmanız aynı zamanda Ahretiniz için de büyük bir yatırım olacaktır.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan yaratılmışların en şereflisi ve insanın her yönden zirvedeki misali olan Hz. Muhammed Mustafa’nın doğum günüdür. O öyle yüce bir değerdir ki, sadece insanlar tarafından değil, dağlar, taşlar, ağaçlar ve hayvanlar âlemi gibi canlı cansız bütün mahlûkatlar tarafından çok iyi tanınmış, sevilmiş ve adeta paylaşılamamıştır. Bütün mahlûkat O’na âşık olmuş ve O’nun peygamber olduğuna, kendilerine mahsus dilleriyle şahadet etmişlerdir. Çünkü Âlemler, Onun hürmetine yaratılmıştır. O (sav), sadece insana değil, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu nedenle yüce ruhu bütün mevcudatla alakadardır.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan insanlığın övünç kaynağı olan Hz. Muhammed Mustafa’nın doğduğu gündür. O zahiriyle, bedeniyle bütün insanlar gibi gözükmektedir. Ama hakikatte o İnsanoğlunun yüz akı, kâinatın övünç kaynağıdır. Bu nedenle o, miraçta Cebrail’i gerilerde bırakmış ve Rabbul Âlemin onu huzuruna buyur etmiştir.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan bizi, Rabbimizi, kâinatı, dünya ve ahretin hakikatlerini bize tarif eden küllî bir muarrif olan Hz. Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm’ın doğduğu gündür.
O insanlığın, zihnini her dönem meşgul eden: “Kimsin, Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun? Akıbetin ne olacak?” gibi mühim soruların cevabını, İnsanoğluna öğreten zirve insandır.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan, yeis ve ümitsizlik içinde matemhâne gibi olan dünyamızı, şevk ve cezbe ile insanlık için bir zikirhâneye, insanlık için bir huzur ve mutluluk mekânına dönüştüren, birbirine düşman olanları dost ve kardeş yapan, nuruyla kâinatı aydınlatan, her varlığa varlığının sebebini, vazife ve değerini öğreten Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm’ın doğum günüdür.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan, yeryüzünde her zaman en çok seveni, âşıkı, hayranı olan Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm’ın doğum günüdür.
Yüzyıllardan beri nice âşıkları, dertli gönüller, gönülden sevenler ona karşı duyduğu sevgiyi, aşkı, hasret ve hicranı değişik şekillerde ortaya koymuştur. Kimleri Şiir ve kasideleriyle, kimileri sünnete uymada gösterdikleri titizlikleriyle, kimileri onun yolunda yaptıkları cihad ve gayretleriyle bu sevgilerini göstermişlerdir. Bu kadar sevilen, aşık olunan, uğruna canların malların, evlatların kurban edildiği büyük zatın doğum günü elbette dünya için bir bayram olmaya layıktır.
20 Nisan bayram olmaya layıktır. Çünkü 20 Nisan dünyamızın karanlıklar içinde kaldığı, adalet ve insanlığın yerini zulüm ve vahşetin aldığı günümüzde bile zaten ülkemizde Müslüman halkımız tarafından yüz binlerin katıldığı Kutlu doğum etkinlikleriyle kutlanarak bayram olarak ilan edilmiştir.
Evet, Türkiye’de meydanları bu peygamber sevdasıyla, bu aşkla coşmayan bir şehir-ilçe ve hatta köy, neredeyse kalmadı elhamdulillah. Şehir Meydanları Muhammedi sevdayla doluyor, coşuyor. Meydanlar Muhammedi sevdanın bayramını büyük bir coşkuyla yaşıyor, sevinç gözyaşlarına tanık oluyor.
Hükümet ve sayın başbakanın görevi ise malumu ilan etmek ve halkın gönüllü olarak yüzyıllardır büyük bir sevinç ve mutluluk içinde kutladığı bu bayramı resmileştirmekten ibarettir. Hz. Muhammed Mustafa buna fazlasıyla layıktır elbette. Ama bakalım Hükümet ve Sayın Başbakan Erdoğan bu yüksek şerefe sahip olmaya layık mıdır? Eğer kaderlerinde bu yüksek şerefe sahip olmak varsa elbette yaparlar, değilse bu şerefe layık ola birisi elbette bir gün çıkar ortaya.