Kâbi'de Muhammed-i aşk coşkusu
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Bağıvar (Ka'bê) beldesinde düzenlenen kutlu doğum etkinliğinde, Hz. Peygamberin hayatından kesitler sunularak, O'nun yürüyen bir Kur'an olduğu halka anlatıldı.
DİYARBAKIR- Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Bağıvar (Ka’bê) beldesinde düzenlenen kutlu doğum etkinliğinde, Hz. Peygamberin hayatından kesitler sunularak, O’nun yürüyen bir Kur’an olduğu halka anlatıldı.
Belde halkının yoğun bir teveccüh gösterdiği etkinliğe bayanların daha fazla ilgi gösterdiği dikkatlerden kaçmadı.
Bölgeye gezmek için gelen Somali ve Sudan’lı iki misafir ise gördükleri karşısında çok duygulu anlar yaşadıklarını dile getirerek programa katıldıkları için çok mutlu olduklarını ifade ettiler.
Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan program Kürtçe okunan Mevlid-i Şerif ile devam etti. Özlem Ajans sanatçılarının söyledikleri ilahiler ve marşlarla coşan kalabalık sıklıkla tekbirler çekerek salavatlar getirdiler.
Programa konuşmacı olarak İlahiyatçı Molla Ömer Çelik yaptığı konuşmada, Hz. Peygamberin Müslümanlar için en güzel örnek olduğunu belirterek, Peygamberimizin nazil olan Kur’an-ı Kerim’i öncelikle kendi hayatına uygulandığını ifade etti.
“Hz. Muhammed’in hayatı Kur’an’dı”
Çelik Hoca konuşmasında, “ Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de, ‘Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için Peygamber’de çok güzel örnekler vardır.’ diye buyurmuştur. Göklerin emini olan Cebrail’den, yerlerin emini Hz. Muhammed’e 23 sene gibi bir zaman diliminde yüce kitabımız nazil oldu. Efendimiz (sav) yürüyen ve yaşayan bir Kur’an idi. Peygamberimiz kendisine nazil olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i en başta kendi hayatına tatbik etmiş, Kur’an’ı her yönüyle hayatına hâkim kılmıştır. Daha sonra da yaşadığı toplumda ve insanların kalbinde hâkim olması için elinden gelen gayreti göstermiştir.” şeklinde konuştu.
Her iki dünyada yaşanacak olan saadetin Peygamber Efendimiz ‘in hayatının örnek alınmasıyla mümkün olabileceğini dile getiren Çelik, “Dünyada huzur bulmak istiyorsak, ahirette ebedi bir huzura kavuşmak istiyorsak, Peygamber Efendimiz ‘in ahlakı ile ahlaklanmamız lazım” dedi.
“Kâ’bê bu gün Resulullah’ın davasını sahiplenmiş ve bununla şereflenmiştir”
Daha sonra Kürtçe bir konuşma yapan araştırmacı Molla Vedat Turgut, Müslüman halkın yaşadıkları tüm zulüm ve sıkıntılara rağmen, hakikatin peşinden gitmekten vaz geçmediğini ve bir gün mutlaka yaşadıkları sıkıntıların, İslam baharıyla yok olacağını ifade etti.
Turgut, “Bu manzaraya baktığımda Resulullah’ın Mekke’den çıkarak Medine’ye gönül hoşluğuyla girdiği an gözlerimin önüne geldi. Tarih şahit olsun ki, Bağıvar (Kâbi) köyü bu gün Resulullah’ın davasını sahiplenmiş ve bununla şereflenmiştir.” ifadelerini kullandı.
“İslam baharının müjdesi bizlerin üzerine doğacaktır.”
Yaşanan bu güzel anın küçümsenmemesi gerektiğini ve Resulullah’ın manevi olarak varlığını alanda hissettiklerini ifade eden Turgut, meydanları dolduran peygamber sevdalılarının durumlarının kıştan sonra gelen bahara benzediğini söyledi.
Turgut konuşmasının son bölümünde, “Nisan ayından önce Şubat vardı. İslam şehitlerini hatırladık. Mısır’a gittik. Kardeşimiz Hasan El Benna’nın katledilişine şahit olduk. Esma kızımızın şahadetine şahit olduk. Sonra Çeçenya’ya gittik. Orada kardeşlerimizin katledildiğini gördük. Sonra Filistin’e gittik. Yahudilerin karşısında bir bir kardeşlerimizin şehit olduğuna şahit olduk. Canlarımızı orada Allah’a kurban verdik. Bazen de Afganistan’a gittik. Orada kardeşlerimizin yaşadığı zulme şahit olduk. Sonrasında Mart ayına girdik. Mart ayı Mustazafların, kimsesizlerin ayıdır. Halepçe halkını hatırladık. Zilan katliamını, Şeyh Said’i ve 47 arkadaşını hatırladık. Sonra Nisan ayı geldi. Bahar ayı geldi. Peygamber sevdalılarının ayı geldi. Müjdeler olsun size. Nasıl ki kıştan sonra bahar ayı geldi ise inşallah Kürdistan’da, çok yakın bir zamanda İslam baharının müjdesi bizlerin üzerine doğacaktır.” İfadelerini kullandı.
Program seslendirilen ilahiler ve okunan dua ile son buldu. (Ali Adiyaman – İLKHA)