İl Müftülüğünden stadyumda kutlu doğum etkinliği
Diyarbakır İl Müftülüğünün şehir stadyumunda düzenlediği kutlu doğum etkinliği binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti.
DİYARBAKIR - Diyarbakır İl Müftülüğünün şehir stadyumunda düzenlediği kutlu doğum etkinliği halkın yoğum katılımıyla gerçekleşti. Programa katılması beklenen Tarım Bakanı Mehdi Eker, sağanak yağmurdan dolayı etkinliğe katılmazken, bölgenin tanınmış kanaat önderleri, âlimler ve İl Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş programdaki yerlerini aldı.
Program, küçük çocuklardan oluşan ilahi grubunun seslendirdiği ilahilerle başladı. Grup Divan’ın okuduğu ilahiler ve mevlitle devam etti.
Programda bir konuşma yapan Diyarbakır İl Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş, Hz. Muhammed’in getirdiği ilahi dinin, insanlık için bir kurtuluş kapısı ve vahiy -insan ilişkisinde bir köprü olduğunu ifade etti.
“İlahi vahyin iki hedefi var. Bunların bir tanesi tevhit diğeri ise adalettir”
Kur’an-ı Kerim’in kapağının açılışında Allah’ın adıyla başlıyor olmasını vahyin kaynağına, Nas suresi ile de kapanmasının vahyin muhatabı insana işaret ettiğini söyleyen Erdoğmuş, bu durumda vahyin bir de hedefinin olması gerektiğini söyledi.
Erdoğmuş, “İlahi vahyin iki hedefi var. Bunların bir tanesi tevhit diğeri ise adalettir. İşte yüce dinimiz İslam bu iki kanatla var olmuş ve kıyamete kadar da bu kavramlar üzerinden varlığını devam ettirecektir.” dedi.
“Tevhit mücadelesi olmazsa, şirk düzeni olur “
Tarih boyunca tevhit ’in karşısında şirk ’in olduğunu ve aralarında sürekli bir mücadelenin devam ettiğini dile getiren Erdoğmuş, “Tevhidi düzen olmazsa, tarihi tevhit mücadelesi olmazsa bunun karşısında müşrik düzen, şirk düzeni olur.” ifadelerini kullandı.
Mekke döneminde Hz. Peygamberin verdiği İslami tebliğe karşı mücadele eden Mekke müşriklerinin La ilahe İllallah’ın manasını bu günkü Müslümanlardan daha iyi anladığını dile getiren Erdoğmuş, müşriklerin mücadelesinin altında yatan nedenin ise tevhid’in neler getirip neleri onlardan alacağını iyi biliyor olmalarından kaynaklandığını söyledi.
“Allah’ın bizden istediği gerçek İslam’ın neresindeyiz?”
Erdoğmuş, “Onlar şunu çok iyi biliyorlardı. La ilahe; demek ilahi olmayan müşrik sistemi, zulmü bertaraf etmek meydan okumak demek olduğunu. Ve yine onlar biliyorlardı ki İllallah demek; tevhidi kabul ederek adaletle yaşamayı kabul etmek ve bunu ikrar etmek olduğunu. Zira tevhit te tahakküme meydan okuma var. Eğer adalet olmazsa bunun karşısında zulüm var. Şirk ve zulmün buluştuğu adres işte budur. Bu gün oturup samimiyetle kendi inancımızı, kendi yaşantımızı, kendi muamelemizi ve kendi ahlakımızı sorgulamak zorundayız. Eğer arıza varsa, eğer maraz, problem, kavga, çatışma, insani ve evrensel değerler elimizden kayıp gidiyorsa, hukuk adına kayıplar varsa oturup bunu sorgulamamız gerekir. Bu durumda, Allah’ın bizden istediği gerçek İslam’ın neresindeyiz? Artık bunu sorgulamanın zarureti vardır. Zira artık zaman bize müsaade etmemektedir.” diyerek tüm Müslümanların kendilerini hesaba çekmeleri gerektiğini vurguladı.
“ Ey Müslümanlar; İşte samimiyet budur”
Peygamberimizin Hz. Cebrail ile olan sorulu cevaplı hadisinden İhsan’a işaret eden Erdoğmuş, Peygamberimizin “İhsan” için söylediği “Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmektir. Zira sen onu görmesen de o seni görüyor” hadisine değinerek, “ Ey Müslümanlar; İşte samimiyet budur. Her daim bizi gören Allah’ı düşünerek muamelede bulunmamızdır.” dedi.
Program, yapılan Kürtçe ve Türkçe dualarla son buldu. (Fikret Özkan / Yakup Moğolgani - İLKHA)